'Mustafa Balbay' nereye koşuyor?

Çok değil, daha üç yıl öncesi.

2013'ün Aralık ayında İzmir'de Uçanyol açılışına katıldığı günlerde CHP'nin açık ara 'en çok sevilen vekiliydi' Mustafa Balbay.

Silivri zindanlarında 4 yıl 9 ay süresince zorunlu ikametgah sona ermiş, başta İzmir olmak üzere tüm CHP Balbay'ı bağrına basmıştı.

Takvim yaprakları 2016'ının son günlerine doğru hızla ilerliyor.

Bugün Mustafa Balbay, 'Yalnız kovboy Red Kit'ten bile daha yalnız bir siyasi figür haline geldi.

Bu kadar radikal, bu kadar çarpıcı değişim inanılmaz.

Ne oldu?

Neden oldu?

Aslında olan basit.

Mustafa Balbay siyasette 'orta sıklet' bir isim.

Onun üzerine taşıyabileceğinden fazla yük yüklediler.

O da bu yükün altında ezildi.

Sınırlarına çekileceğine tam tersi bir tutumla CHP Genel Başkan aday adayı olarak ortaya çıktı.

Aday aday oldu ama aday olacak kadar desteği bile bulamadı.

Daha bir kaç yıl öncenin en sevilen figürü bugün 'itici, anlaşılmaz bir' siyasetçi pozisyonunda.

Cumhuriyet Vakfı üzerinden ortaya çıkan kaosta Mustafa Balbay'ın durduğu yer onun parti içindeki geleceğini sorgulatıyor.

Medyatik ismi sayesinde ön seçim sandığından çıkmayı başaran Mustafa Balbay'ın CHP içindeki günleri sayılı.

Bir sonraki ön seçimde (ki o da yapılırsa) o sandıktan zor çıkar.

Emin olun Cumhuriyet gazetesine Kayyum atanması halinde o çöken çatının altında Balbay da kalacaktır.

Objektif bir değerlendirme değil bu söylediklerim.

İlk günden beri bir türlü kanım ısınmadı Mustafa Balbay'a.

Ergenekon denen saçmalık yüzünden yıllarda hapis yatması ne kadar büyük haksızlıkla, Balbay'ın günlüklerinde dönemin Paşa'larına 'Bir Genelkurmay Başkanı'nın değil yüksek sesle görüşünü anlatması, şöyle kaşını çatması yeter. Biz darbe falan yapın demiyoruz ama, şöyle bir duruş paşam... O yok, o kalmadı... O zaman da her şey havada kalıyor...' seslenmesine rağmen 'demokrasi şövalyesi' sayılması da bir o kadar haksızlık.

Ben Balbay'ın 'güce tapma' konusunda sıkıntı yaşadığını düşünüyorum.

Dönemin modası olan Paşa'lara şirin görünme zaafı belli ki Balbay'ın günlüklerine de yansımış.

'Gazeteci-Siyasetçi' kartvizitini aynı anda taşımak isteyen bir figür Balbay.

Kıvrak kalemine ve iyiniyetine rağmen 'iyi bir gazeteci ama kötü bir siyasetçi' olarak geçecek Türk siyasi tarihine.

Sürekli mücadele eden ama verdiği kavgalarda sadece kendisi için mücadele eden biriymiş gibi geliyor bana.

Balbay'a toz kondurmayan.

Ondan siyasi anlamda çok umutlu olan çok sayıda insan var.

Durun 'yanlış yapıyorsunuz' diyecek halimiz yok.

İsteyen istediğine inanır.

Red Kit'in 'Daltonlar' gibi düşmanları, Düldül ve Rin Tin Tin gibi dostları var.

Ya Balbay'ın?

Balbay'ın düşmanları ve dostları kim?

Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik kavgada AK Parti'yle aynı safta yer alan bir ismin CHP'deki geleceği ne kadar parlak olabilir?

'Yalnız Kovboy'un siyasetteki pozisyonu bundan sonra hiç de kolay görünmüyor.

Red Kit her seferinde kazanır.

İnşallah Balbay da tıpkı Red Kit gibi kazanır.