Cambridge Üniversitesi'nde dil eğitimine devam eden İzmirli liseli genç Bülent Uraz bu kez dünyanın süper gücü ABD'yi mercek altına aldı
BAĞIMSIZLIĞI OLMAYAN SÜPER GÜÇ:ABD
Uzun yıllardır dünyanın süper güçleri arasında olan ABD, bugün Birleşmiş Milletler güvenlik konseyinde veto hakkına sahip 5 ülkeden biri durumunda. Dünyanın en büyük silah ticaretini gerçekleştiren ABD, bugün aynı zamanda silahlarının kullanıldığı terör grupları ile mücadele etmeye çalışmaktadır. Peki ABD bağımsız mı?
Bir ülkenin bağımsız olabilmesi için öncelikle bağımsız bir ekonomi ve pazar gereklidir. 1913 yılında özelleştirilmiş olan ABD merkez bankası, bugün hükümet kontrolünde değil. ABD'nin para basma yetkisi bulunmadığı bu banka, aslında bizim cebimizde bulunan banka kartlarının kullanımından farksız. ABD'nin paraya ihtiyacı olduğu zaman istenilen para miktarı hükümete verilir ancak faizi ile geri istenir. Bunun ABD için en kötü yanı ise, onu en borçlu ülke konumuna getirdi. ABD'nin yeterli para döngüsünün olmaması ise ABD'yi 1977 yıllarında ticaret yapmaya ve özellikle Suudi Arabistan ile iyi ilişkiler kurmaya zorlamıştır. Bu durumu fark eden sınır aşırı şirketler, ABD ekonomisini kontrol edebilmek için şirketlerini ABD'ye taşımaya başladı ve yatırımlar yapmaya başladı. Çok kısa bir süre içinde amaçlarına ulaşan şirketler, ABD devletini kontrol etmeye başladılar. Yatırımları ABD para döngüsünü oluşturmaya başladı. Yavaşlamak istemeyen hükümet ise her geçen gün daha fazla yenilik, daha fazla yatırım yaparken aynı zamanda borçlanıyordu. Kansere yakalanmışsan estetik olsan ne yarar!!! ABD artık bir kuklaya dönüşmüştü bile.
Gerekli geliri elde edemeyen ABD silah sanayisini kullanmak zorunda kalmıştı. Süper güçler tarafından dünyanın merkezi görülen Ortadoğu peki neden bu kadar önemli?
Yer altı ve yer üstü kaynak bakımından oldukça zengin olan Ortadoğu, aynı zamanda Asya, Afrika ve Avrupa arasında geçiş sağlamaktadır. Bir taşla iki kuş vurmak isteyen ABD ise hem ekonomisini düzeltebilmek için silah sattı, hemde bölgeye hakim olabilmek için çalıştı. Ancak ekonomik olarak diplere batmakta olan devlet, Ortadoğu'da bütün kontrolünü çok kısa zamanda kaybetti. Boşluğu fark eden İsrail ise koltuğa yerleşmeye başladı.
ABD'nin bütün dış ticaretinin özel firmalar tarafından kontrol edilmesi ise devletin önünü tıkamaktadır.
ABD'nin geleceği var mı?
ABD'nin elbette bir geleceği var ancak ne kadar güçlü bir politika izleyebilir, çok zor bir soru. Çünkü en başta söylediğim gibi, bir ülkenin bağımsız olabilmesi için bağımsız bir ekonomi gerekli. New York Borsa'sının %30 civarı sadece Arap şirketler tarafından kontrol edilmekte. Sadece New York Borsa'sı değil, Londra ve Paris Borsa'sıda bu durumda. Özellikle Qatar devletinin dış yatırım politikası çok kısa sürede başarıya ulaşmış, 2030 hedeflerine başarıyla gitmektedir. Volkwagen grubunun ve Airbus şirketlerininde ortağı olan Qatar devleti, enerji alanında yaptığı yatırımlar ile dikkat çekmektedir. Qatar'ın en dikkat çeken özelliği ise 3 milyon nüfus ile dünyanın süper ekonomilerindendir. ABD'den çok farklı bir politika izleyen Qatar, birçok süper gücün kıskandığı bir ülke olmayı başarmıştır.