CHP lideri, milletvekillerini Gülen ile görüşmeye Pennsylvania'ya gönderdiği iddiasını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerini Gülen ile görüşmeye gönderdiği iddiasına ilişkin Hürriyet Gazetesi yazarı Murat Yetkin'e açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, "İftira dava açıyoruz" dedi.
Murat Yetkin'in köşesi şöyle:
15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle birlikte yürütülen FETÖ soruşturmasının siyasete sıçrayıp sıçramayacağı tartışılırken bu gün ortaya atılan bir iddia siyaset dünyasını karıştırdı.
Sabah gazetesinden Mahmut Övür, bir AK Parti, bir de "CHP'nin duayen isimlerinden birisi" diye tarif ettiği kaynaklarına dayanarak CHP'li vekilin Pensylvania'da Fethullah Gülen ile görüştüğünü öne sürdü.
Övür'ün yazdığı iddiaya göre Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak, Umut Oran ve Sabahat Akkiraz, çiftliğindeki binanın kapısına kadar gelen Gülen tarafından yolcu ediliyordu, bunun fotoğrafları da vardı. (BU isimlerden yalnızca Gürsel Tekin 2015 seçimlerinde yeniden Meclis'e girebilmişti.)
Övür, "Bu süreç AK Parti'yi etkileyecek, ama daha az, çünkü onlar elediler. Ama CHP veya HDP için aynı şey söylenemez" dedikten sonra bu iddiayı aktarıyordu.
Sabah saatlerinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir telefon görüşmesi yaparak bu iddia konusunda ne diyeceğini sordum.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
? "İftira! Ben bu arkadaşlarımdan, ya da herhangi bir arkadaşımdan gidip böyle bir görüşme yapmasını istemiş değilim. Neden isteyeyim? Ayrıca hepsini tek tek aradım, böyle bir seyahat yok. THY üzerinden yapılacak basit bir sorgulamayla öğrenilebilirdi.
? "Şimdi arkadaşlarımız hem Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuyorlar, hem de manevi tazminat davaları açıyorlar. İspat isteyeceğiz. Mesela bir 'duayen CHP'li' deniyor. Kimmiş acaba o kişi? Ya da fotoğraf var deniyor. Çıksın o fotoğraf. Bugün Gürsel Tekin bir basın toplantısı da yapacak bu konuda.
? "Sanırım birileri böyle yazılar yazdırarak, iftiralar atarak CHP'yi bu süreçte suçlu göstermenin alt yapısını hazırlamak istiyorlar. Dediğim gibi davalar açılacak ve bu işin peşini bırakmayacağız. Çok ayıp ve vahim bir durum."