CHP'de kazan kaynıyor

CHP'de kazan kaynıyor

7 Ocak 2018 tarihinde gerçekleştirilecek İzmir İl Kongresi öncesi kulisler hareketlendi. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu İl Başkanı olarak Deniz Yücel'i işaret etmesiyle hemen İl Başkanlığı adaylığını açıklayan İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Deniz Yücel'den sonra eski İl Başkanı Kemal Karataş'ta adaylığını açıklayarak bende varım dedi. Deniz Yücel 'in açıklamasından sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile yıllardır birlikte siyaset yapan isimler Deniz Yücel'in adaylığına sert tepki gösterdi. Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır Yücel'in uzlaşı aday olmadığını dayatma aday olduğunu belirterek aday olmak isteyen herkes yüreklice çıkar aday olabilir dedi. Eski İl Başkanı Alaattin Yüksel Yücel'in adaylığını hayretle karşılarken Eski İl Başkanı Ali Engin'den Yücel'e tam destek geldi. Ali Engin'in Deniz Yücel adaylığına destek haberine en sert tepki eski Foça İlçe Başkanı Osman Mert yaptı Mert Engin'ne yönelik yaptığı sert eleştiride Engin'in kendi döneminde yaptığı ve Yerel Seçim sürecinde izlediği adaletsiz yönetim anlayışını dile getirdi. Yücel'e bir destek'te kendi ilçesi Buca'dan Belediye Başkanı Levent Piriştina'dan geldi. Piriştina birlikte görev yaptığı Meclis Üyesi Deniz Yücel'e tam destek verdiği ve başarılı olacağı konusunda çevresiyle paylaştığı söyleniyor. Şimdiye kadar İl Başkanlığı için iki isim adaylığını açıklarken gözler Salı günü toplanacak ve karar vermeleri beklenen İlçe Başkanları toplantısına çevrildi. Salı günü açıklama yapması beklenen İlçe Başkanları toplantısı sonrası potansiyel aday Utku Gümrükçü'nde örgütün kararına göre adaylığını açıklaması bekleniyor. Gümrükçü örgütün solduyusuna güveniyorum, her zaman dayatmaya karşı çıkan delege yine özgür bağımsız tercihini yerine getireceğinden eminim dedi.

Deniz Yücel'in Kamuoyu'na yaptığı son açıklama şöyle:

Cumhuriyet Halk Partisinin değerli örgüt emekçileri;

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde, büyük fedakarlıklarla kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti, 15 senedir "karşı devrimle" karşı karşıyadır. Ekonomiyi düzelteceği, herkesin yaşam tarzına saygı duyarak daha fazla özgürlük getireceği ve ülkeyi adil bir biçimde yöneteceği vaadleriyle iktidara gelen bu anlayış, maalesef bugün sivil diktatörlüğü hayata geçirmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bertaraf ederek ülkeyi KHK'larla yönetmeye başlamıştır. Önce peşpeşe, planlı bir şekilde hazırlanan kumpas davalarıyla Türk Silahlı Kuvetleri ve bu ülkenin aydın insanlarını hapishanelere kapatan bu zihniyet, yıllarca FETÖ ile el ele yürüyerek bu ülkeyi yönetmiş, devletin tüm kurumlarını, 15 Temmuz'daki darbe girişimiyle gerçek yüzünü gösteren bu vatan hainlerine teslim etmiş, şimdi ise bu faşist ve karanlık yönetim anlayışını eleştiren herkesi ve tüm muhalifleri "FETÖ'cü" damgasıyla sindirmeye, bastırmaya ve yıldırmaya çalışmaktadır. Ülkemiz yanlış politikalarla Ortadoğu bataklığındaki kavganın içine çekilmiş, defalarca savaşın eşiğine kadar gelmiş ve yurt genelindeki terör eylemleriyle tarifsiz acılar yaşamıştır. "Çözüm süreci" adı altında adeta, Türk milletine karşı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün öngördüğü gibi "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet" süreci başlatılmıştır.

Bu ortamda Türkiye Cumhuriyeti'ndeki sağduyu sahibi her bir bireyin, bu tehlikeli gidişe karşı mücadeleyi görev bilerek sorumluluk üstlenmesi ve bizim de Cumhuriyet Halk Partisi olarak buna öncülük etmemiz gerekmektedir. 
Ben de bu sorumluluk bilinciyle, Cumhuriyet'in temel değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin yereldeki iktidarını güçlendirmek ve genelde iktidara taşıyabilmek hedefiyle, 7 Ocak 2018 tarihinde yapılacak Cumhuriyet Halk Partisi İl Kongresi'nde Başkan Adayı olmaya karar verdim.

Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül ve emek vermiş bir ailenin ferdiyim. 3 kuşaktır İzmirliyim. Hukukçu bir babanın ve öğretmen bir annenin evladıyım. 16 yıldır İzmir Barosu'na kayıtlı bir hukukçuyum. 1999 yılından beri Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Buca ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi seçilerek aktif siyasete adım attım. 
İl Başkanlığına adaylık kararımı vermeden önce, partimizin deneyimli ve etkin isimleriyle uzun istişarelerde bulundum. 
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir örgütü tarafından bu onurlu görev bana verilirse, birleştirici olacağım; kimseye değil, partime taraf olacağım. Grup, ekip, adamcı siyaset yapmayacağım. Herkesi kucaklayarak sürdüreceğim bu görevime, görev sürem doluncaya kadar kararlılıkla devam edeceğim ve başka hiçbir yere aday olmayacağım. 
Tüm enerjimi ve gücümü partimize verebilmek için de, adaylık açıklamamı yapmadan önce, dün 29 Aralık 2017 günü Buca ve Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği görevlerimden istifa ettim.
Tek amacım yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine partimizi en iyi şekilde hazırlayarak 6 oklu bayrağımızı zirveye taşımaktır.