c Bir Yurttaşa Mektup - 1
-Durum değerlendirmesi
Sevgili yurttaş,
Ülkemiz önemli bir eşikten geçiyor...
Marx'ın tabiriyle "Katı olan her şey buharlaşıyor..."
Ulusal birliğimiz çözülüyor... "Devlet aygıtı" iktidar eliyle parçalanıyor...
90 yıl önce kanla çizilen sınırlar sorgulanıyor...
Yurtta ve dünya da "savaş tamtamları" çalıyor... Yönetenler eskisi gibi yönetemiyor!
Kimilerinde geleceğe dair umutlar tükeniyor... Belirsizlik geleceğe dair endişeyi körüklüyor... Bazıları ise "yılan"a sarılmayı tercih ediyor! Kimisi kafasını kuma gömmeyi tercih ediyor?
KARAR VAKTİ YAKLAŞIYOR
Diğer yandan değişimden yana kitlelerin yükselişi hissediliyor... Dip dalgası geliyor? Her geçen gün toplumdaki özgürlükçü yükseliş ile iktidarın kısıtlayıcı yönelimli arasındaki çelişki keskinleşiyor? Giderek uzlaşmaz bir hal alıyor!
Karar vakti yaklaşıyor!
Taraflar netleşiyor...
İnsanlık tarihinin en eski mücadelesi Türkiye topraklarında uç veriyor!
Dün ile yarının... Gericilik ile ilericiliğin... Ezen ile ezilenin... Karanlık ile aydınlığın... Diktatörlük ile demokrasinin... Sorgulamadan inanan kul ile aklını kullanan özgür yurttaşın mücadelesi...
SEVGİLİ YURTTAŞ UNUTMA!
2017 yılında Anadolu topraklardaki bütün ilerici birikimlerin mirasçısı Cumhuriyetçiler ile Saray geleneğinin mirasçısı saltanatçıların mücadelesi olarak sahne alıyor...
Sevgili yurttaş unutma sana da bu süreçte çok iş düşüyor!
Hilafet ve saltanat özentilerine karşı laiklik ve demokrasiyi eylemli olarak savunmanın, "Saray"a karşı Mustafa Kemal'in bayrağını yükseltmenin vakti geldi, geçiyor!
Bandırma gemisi kalkıyor!
