GÜNDEM Haber Girişi : 31 Ağustos 2016 13:10

İnsan olmaktan utanıyorum!

İnsan olmaktan utanıyorum!
Gündeme farklı bir pencereden bakmamıza yol açan Bülent Uraz yine çarpıcı bir konuyu mercek altına aldı.

İnsan olmaktan korkuyorum?

Kimi kişiye göre insan dünyanın en akıllı canlısı, kimisine göre dünyaya bir amaç uğruna gelmiş bir varlık, kimisine göre ise insan bir hayvan türü. Bence insan bu üçü de değil. İnsan evrenin en vahşi, cani ve kendini bilmez tanımı olmayan bir yaratık. Öyle bir yaratık ki güç ve para hırsının onun aile ve arkadaşlarını feda ettirebilecek duruma getirdiği, oda yetmezmiş gibi daha kan denilen maddenin ne olduğunu bilmeyen bebek ve çocukların tepesinden bomba attırabilecek kadar yabani bir yaratık.

Ülkemiz değil, dünyamız demokrasiye hazır mı? Uzun zamandır halk arasında tartışılan bir konu. Evet üniversite okumadanda çok donanımlı bir insan olunuyor ben bunu kast etmiyorum. Ben üniversite okumuş veya okumamış donanımsız, yani ne insanlığın, dünyanın, politikanın, savaşların, uygarlıkların, bilimin ve daha önemlisi kendi geçmişini bilmeyen insanlardan söz ediyorum. Hayatında hiç kitap okumamış bir insan ile yüzlerce kitap okumuş bir insanın bilgi düzeyi aynı olabilir mi? Birinin bilgi düzeyi yüzeysel ve duyduklarından oluşurken, birisi aslında kitap okurken olup biteni aklında canlandırmış, yani yaşamıştır. Hayır, dünyamız demokrasiye hazır değil. Avrupa'da da demokrasi işlemiyor, sakın işlediğini düşünmeyin. En büyük örneği, İngiltere'de BREXİT oylamasında Üniversitesi olan şehirler 'çıkmayalım' derken, diğer okumuşluk seviyesi az olan yerler 'çıkalım' dedi. Ne yapılması gerekir bende bilemiyorum ama insanlık demokrasiye kesinlikle hazır değil. Belki de seçilenler, seçilmeye hazır değildir.

Biraz da bu küçük yaratık neler yapıyor ona bakalım?

2011 yılından beri devam eden ve dünyanın bir film izlermiş gibi takip ettiği Suriye savaşı veya daha doğru bir anlam ile Ortadoğu savaşı bu günlerde gündemimizde. 5 yıldır devam eden Suriye'deki iç savaşta ölen sayısı yarım milyon civarına ulaşmış durumda. Suriye'nin 22 milyon nüfusu olduğu düşünülürse eğer, Türkiye'de böyle bir savaş olsaydı ölen sayısı 2 milyonu bulacaktı. Unutmamak lazım ki her gün hala onlarca insan hayatını kaybediyor. İlk çağ uygarlıklarından kalma tarihi eserlerin bulunduğu bölge, bugün yaşanılamaz durumda. Binlerce yıldır muhafaza edilmiş bu tarihi eserler, yeni dünya politikası için ne yazık ki feda edilmiş durumda. ABD'nin bu yıl yapılacak olan genel seçimlerinde, doğal olarak Ortadoğu'nun ; hatta ve hatta seçilecek kişiye göre dünya sistemi bile kökten bir değişime uğrayabilir ancak bunu seçimlerden sonra yazmak isterim. Birkaç ay önce 'ABD madem dünyayı yönetiyor, dünyadaki bütün herkes oy versin' gibi bir yorum görmüştüm sosyal medyada. Aslında yanlış değil. Ortadoğu'da ki olan bütün bu savaşın mimarı ABD, Ortadoğu'ya silah satarak aynı zamanda teröre son vermek istiyor. Delik kovaya ne kadar su doldurmak istesek de, o kova asla dolmaz. İnsanların ise 'isteseler teröre son verirler' sözüne cevap vermek isterim; Terör gruplarının güçlü olduğundan değil, onlar ile savaşan tarafın güçsüz olduğundan dolayı bu durumdayız. Belki de onlar ile savaşan tarafın olmamasından dolayı da bu durumda olabiliriz. Bunun cevabını sizlere bırakıyorum.

Sadece politik açıdan izlediğimiz Ortadoğu savaşına birde empati yaparak bakmamıza ne dersiniz? Sizler, Türkiye'de çocuklarınızı okutmak için elinizden geleni yapan anne babalar. Bugün Suriye'de yüzbinlerce çocuk değil okuyabilmek; uyuyacak bir yuva, içecek su veya yiyecek bir ekmek parçası bile bulamamakta. Bir çanta hazırlayıp, bütün emeğinizi arkanızda bırakıp ve çocuklarınızı üzmemek için tatile çıkıyoruz demenin ne kadar zor olduğunu bilir misiniz? Günlerce aç ve susuz kalma hissinin nasıl olduğunu bilir misiniz? Çocuğunuz bir çikolata istediğinde ona hayır dedikten sonra, o çocuğun size 'neden?' sorusunu sorduktan sonra cevap verememenin nasıl bir suçluluk duygusu yarattığını bilir misiniz? Akrabalarınızdan haber alamayınca en son onların öldüğünü düşünmekten başka çareniz olmadığını fark etmenin nasıl bir sezgi yarattığını bilir misiniz?

Bence tahmin bile edemeyiz?..

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.