POLİTİKA Haber Girişi : 10 Temmuz 2017 15:08

Okyanusu geçip, derede boğulmak!

Okyanusu geçip, derede boğulmak!
Kılıçdaroğlu ilk kez topu kendi ceza sahasının önünden aldı, bütün sahayı baştan başa geçip önüne gelen herkesi çalımlayıp rakip kaleye yöneldi ve ardından topu boş kale yerine auta attı. Nasıl mı?

BÜNYAMİN DOBRUCALI /

AK Parti'nin aşılmaz denilen surlarında ilk çatlak 16 Nisan referandumunda oluştu.

YSK'nın devreye girmesiyle çatlak kısa zamanda onarıldı, daha doğrusu kapatıldı.

Ardından Kılıçdaroğlu'nun zekice hamlesi geldi.

'Adalet Yürüyüşü' son onbeş yıldır ötelenen, örselenen, dışlanan, itilip kakılan, yok sayılan ne kadar kesim varsa hepsini aynı çatı altında buluşturmayı başardı.

Surdaki çatlak genişledi.

Atılan her adımla, alınan her mesafeyle milim milim çatlak büyüdü.

AK Parti kanadından gelen 'kabak tadı verdi' eleştirileriyle, havuz medyasının tetikçilerinden gelen saldırılar çatlağın zannedilenden daha büyük olduğunun göstergesiydi.

Siyasetin tamamen dışında ama tepeden tırnağa siyasi bir eylemdi bu yürüyüş.

İnsanlar ilk kez yalnız olmadıklarını, kendileri gibi düşünen milyonlarca insan olduğunu anladı.

O büyük ailenin bir ferdi olabilmek için işini gücünü bırakıp yollara düştü.

Ortaya çıkan tablo CHP tabanının üstündeki ölü toprağını attığının kanıtı gibiydi.

Giriş ve gelişme kısmı muhteşem olan filmde sonuç sahnesi ne yazık ki istenen kalitede değildi.

Kılıçdaroğlu ve kurmayları topu boş kaleye atmayı başaramadı.

Milyonlarca insanın bir araya geldiği bir eylemde sahneye çıkan Kılıçdaroğlu tipik bir 'Salı Grup konuşması' yaptı.

Ruhsuz, coşkusuz, sıradan bir Salı konuşması.

Kılıçdaroğlu'nun konuşma metinlerini yazan her kimse teşekkür edip yollar ayrılmalı.

O konuşma kalemi güçlü bir isme yazdırılmalıydı.

Yılmaz Özdil gibi..

Bekir Coşkun gibi..

Belki de Ahmet Ümit gibi.

Ama bence o isim Ali Kırca olmalıydı.

Kırca'nın Deniz Kuvvetleri'nden atılmasına neden olan '69 Subay bildirisini' okumadan ne demek istediğimi anlayamazsınız.

''Ne değişir, isterse kesilsin devrimcilerin başları birer birer. Oysa bir yasadır bu, mümkünü yok! Devrimciler ölür, devrimler sürer."

Böyle biter bildirge.

Bir Kılıçdaroğlu'nun sıradan konuşmasına bakın bir de bu bildirgedeki coşkuya.

Maltepe mitinginden geriye 'hak, hukuk, adalet' sloganı dışında kalan tek bir slogan yok.

Yazık oldu güzelim eyleme..

Martin Luther King'in 1963'teki ünlü yürüyüşünün ardından tarihe geçen sadece o yürüyüş değil, yürüyüşün sonunda yaptığı muhteşem 'Benim bir hayalim var' konuşması olmuştu..

Kılıçdaroğlu'na konuşma metni anlamında bu lojistik desteği verecek ekibin olmaması büyük eksiklik..

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.