GÜNDEM Haber Girişi : 17 Ağustos 2016 18:58

Ortadoğu'nun tarihi neden kanla yazılıyor?

Ortadoğu'nun tarihi neden kanla yazılıyor?
İzmir gençliğinin sesi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Bülent Uraz bu kez Ortadoğu'da yaşananları masaya yatırdı

Ortadoğu Projesi nedir?Daha 50 yıl önce Ortadoğu diye bir bölge yokken, bugün Ortadoğu dünya politikasını belirleyen bölge haline geldi. Peki ABD'nin neden bir "Ortadoğu"yaratma ihtiyacı doğdu?

Uzun yıllar boyunca dünya politikasını yönlendiren büyük güçler dünya barışını kontrol edebilmek adına birçok farklı politika izledi. Tek bir güç birliğinin dünya barışını kontrol edebileceğine inanmışlardı ancak bu fikir 1980 yıllarında bozulmaya, 2011 yılında ise bir başarısızlık ile sonuçlandı. Bugünden sonra dünyamız tehlikeli bir hal almaya başladı. Bugün gerekli güvenlik tedbirleri politik çıkarlar yüzünden alınamamakta. Bu durum dünya düzenini tamamen bozmakta.

Ortadoğu projesi 1900'lü yıllarda Fransa'nın Ortadoğu'nun kuzeyi, İngiltere'nin ise güneyi paylaşması ile başladı. Bu proje yıllar içinde diğer devletlerin dikkatini çekiyor, ABD'nin müdahalesiyle ise Ortadoğu sorunu doğuyor. Ortadoğu'yu kontrol edebilecek devletin bütün dünya üzerinde kontrol sağlayacağını gören ABD, Sovyet Birliği ile bölgenin düzensiz kalması için çabalamıştır. Soğuk savaştan sonraki çalışmalarına rağmen, Ortadoğu'da bıraktıkları tohumlar bugün Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren terörist grupları yarattı.

Irak savaşı ve bugünün Irak devleti

Irak savaşı Ortadoğu'yu kontrol edebilmek için küçük topluluklar haline getirmek üzere ABD ve İngiltere önderliğinde 2003 yılında gerçekleşmiş bir savaştır. Ortadoğu'nun geleceğini kökten değiştiren bu savaş, bir milyondan fazla kişinin ölümü ile sonuçlanmış, sadece Irak ile kalmamış bütün bölgenin dengesini değiştirmiştir. ABD'nin büyük kontrol kaybettiği Ortadoğu'da, bölge hala toparlanabilmiş değildir. ABD'nin 2011 yılında ise Irak'ın Bağdat üssünde bayrak indirmesiyle, savaş kendi haline bırakılmıştır. Bugün Irak devleti federal bir devlet olup hala toparlanabilmiş değildir ve büyük bir borcu vardır.

Chilcot raporu nedir?

Sir John Chilcot başkanlığında kurulmuş bir komisyonun 7 yıldır hazırladıkları Chilcot Raporu geçtiğimiz haftalarda kamuoyu ile paylaşıldı. Peki nedir bu Chilcot Raporu?

ABD ve İngiltere'nin dönemin liderlerini sert dille eleştiren bu rapor, Irak savaşında alınan kararları en ince noktasına kadar araştırmış ve eleştirmiştir. Dönemin İngiltere başbakanını eleştiren John Chilcot "Askeri harekat son seçenek değildi" dedi, askeri harekat belki sonra

gerekli olabilirdi diye eklemiştir. Tony Blair ise yapılan hatalardan dolayı özür dilerken, aynı koşullarda yine aynı kararı alacağını belirtti.

Irak savaşında hayatını kaybeden askerlerin ailelerinin avukatları, Sir John Chilcot'a teşekkürlerini iletirken, kardeşini Irak'ta kaybeden bir İngiliz "Tony Blair teröristtir" dedi. Aileler dava açıp açmayacakları konusunda daha karar vermediklerini ekledi.

Sir John Chilcot'un rapor ile ilgili söyledikleri

-"İngiltere'nin Irak politikası kusurlu istihbarata dayalıydı. İstihbarat sorgulanmalıydı ancak bu yapılmadı."

-"Dönemin başbakanı Tony Blair'in, 'Irak'ta işgal sonrası yaşanacak problemler önceden bilinemezdi' şeklindeki görüşü doğru değildi. Irak'ta iç savaş ve El Kaide'nin faaliyet gösterme riski olduğu yolunda uyarılar vardı."

-"Tony Blair, daha Temmuz 2002'de dönemin ABD Başkanı George W Bush'a gönderdiği bir mektupta, 'Sonucu ne olursa olsun, seninleyim' yazdı.

-"Irak o dönemde herhangi bir tehdit teşkil etmiyordu. Kesin bir şekilde ülkenin kitle imha silahlarının risk teşkil ettiği yönündeki hükmün de haklı bir gerekçesi yoktu."

-"Blair, ABD'nin politikalarını etkileme yeteneğini abarttı."

-"İngiltere Savunma Bakanlığı işgali aceleyle planladı ve oluşan güvenlik tehditleri karşısında yavaş reaksiyon gösterdi. Özellikle de çok sayıda askerin ölümüne neden olan el yapımı bombalar konusunda?"

-"İngiltere'nin, 2007 yılında Basra'da aktif olarak İngiliz güçlerini hedef alan bir milis grubu ile esir değişimine dayalı bir anlaşma yapmasının en iyi seçenek olması küçük düşürücüydü. İngiltere'nin Irak'taki askeri rolü başarıdan çok uzaktı."

-"Irak'ta işgal ve istikrarsızlık sonucu Temmuz 2009 tarihi itibarı ile en az 150 bin Iraklı, muhtemelen çok daha fazlası, hayatını kaybetti. Ölenlerin çoğu sivildi. Bir milyondan fazla kişi de evsiz kaldı. Irak halkı çok acı çekti."

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.