Sloganımız: İyi tarım, iyi siyaset!

Sloganımız: İyi

tarım, iyi siyaset!

 

Tarımda "yerli" iyidir! Siyaset için de "yerli" yeğdir!

"İyi tarım" ürünleri, tüketimde tercih edilendir; "iyi siyasetçi" de sandıkta?  

Yaşadığı toprakları tanıyan, bilen, sorunları bizzat yaşayıp çözümleri anında düşünebilen isimlerin "temsil" görevlerinde olması tercih edilendir.

Ama "siyasi ürünler", uygulamada, her seçimden sonra "tartışılan malzeme" haline gelirler.

Sandık gündeme geldiğinde "seçilecek yerde" konum bulamayan isimler, kamyon bekleyen Pazar çöpüne dönüşürler!

Neyse, biz söze önce "İyi tarım"  ile başlayalım.

Dün Tarihi Havagazı Fabrikası'nda, İzmir kırsalını ilgilendiren önemli bir sözleşme imzalandı.  

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmada öncü rolüne şimdi de akademik katkı boyutunu ekledi.

Büyükşehir tarafından kooperatiflerden yapılan süs bitkisi, çiçek, fidan, süt, keçi sütü, zeytin, yoğurt, peynir ve benzeri gibi alımları, yaşamını topraktan kazanan yurttaşlarımız için tartışmasız "can suyu".

Çünkü üretici, hangi ürünü ne kadar ekeceğini, üreteceğini satacağını; nereye ne zaman ne kadar ödeme yapacağını, ne kadar alacağını bilme rahatlığını bu sayede yaşıyor.

Başkan Aziz Kocaoğlu ve Rektör Candeğer Yılmaz'ın dün kayda geçen imzası, kooperatiflere girdi teminiyle sınırlı olmayan; eğitim, marka tescili, pazarlama, satış, eğitim gibi faaliyetleri de kapsayan kırsal kalkınma desteğinin çapını genişleten bir ivmeyi ifade ediyor.

Üreticisini düşünen bir belediyenin ve bir üniversitenin işbirliği örnek olmalı!

İzmir'in "çelebiliği" tartışılır kimi devlet üniversitelerinde, "Yeni Türkiye" güzellemeleri yapılan sözüm ona bilimsel faaliyetlerin yapıldığı şu günlerde, açıkçası cesaret işi!

Adı iktidar partisi milletvekilliği adaylığı için geçen rektör hanımefendinin alkışlanacak bu duruşu, hepimize bir şeyler anlatıyor olmalı!

***

Biraz da "İyi siyaset" diyelim, mürekkebimiz "organik" yazsın!

CHP tarlasına girelim ve birlikte "çapalayalım":

CHP Tabanı "ön seçim"den çok, aday belirlemede yöntem olacak "fermuar"ı konuşur oldu.

Soru şu: "Fermuardan bizim bahtımıza ne çıkacak?"

CHP İzmir, "keçi sütü"nden ağzı yananın, "yoğurdu" üfleyerek yediği bir süreçte.

Çünkü üyeler, Büyükşehir'in "Süt kuzusu" sütünden de içse, ferahlayacak bir damağa sahip değil.

Bakın Aziz Başkan da, "Gurme kent İzmir" fırsatını değerlendirip, damak tadını değiştirmeye taa Fransa Lyon'a gitmedi mi?

Anlaşılan tat "kaçmış" ve farklı lezzet arayışlarındayız?

CHP üyelerinin kapısını, "sepet peyniri oturuşlu" siyasetçiler çalmaya başladı bugünlerde!..

"Kenar değilim" mesajı verip ve "Ben sizin temsilciniz olacağım" diyorlar.

Bir de Yunanca'da "ezilmiş, dövülmüş" anlamına gelen "Kopanisti" peynirine, sütüyle tat veren "keçi" gibi inatçı isimler var haliyle!

"İllaki seçileceğim" diye diretirken, "kopanisti"nin rakı sofralarında aslında "meze niyetine" yendiğini unutur gibiler!

Büyükşehir ? Ege Üniversitesi protokolünde yer alan keçi yetiştiricisine verilecek "sürü yönetimi" ve "bakım-besleme" eğitimi için  "biçilmez kaftan" kırk yıllık CHP'liler var mesela!

Atatürk'ün partisinde, üye ve delege hakimiyeti konusunda "çoban" gibi davranıyor bu gibileri!

Bir de siyasette bir yere gelmek için "çok çalışan şeftaliler" var ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim!

"Karpuz"ları soruyorsanız, belediye meclis toplantıları sizin için küçük bir ayna olabilir.

Alan çalışması deyince, "siyaset kovanı"nda  "Ben hep kraliçe arıyım" diyenleri unutmayalım.

Bu "efendiler", bütün işleri CHP'nin "işçi arıları" gençlik ve kadın kollarına yığmayı yıllar içinde bir alışkanlığa dönüştürmüş.

 "Balsız", ama "bal tuttu mu da parmağını yalamayı unutmayanlar"!

İzmir'de 8 ilçeyi kaybettikleri her partilinin dilinde "sakız" olan, "zeytinyağı" gibi üste çıkmayı her koşulda becerebilen "parti büyüğü" küçük adamları da es geçmeyelim'!

Ne olursa olsun sloganımız, organik ve iyi tarım, siyaset olsun! 

Etiketler : ser
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.