POLİTİKA Haber Girişi : 19 Kasım 2018 13:54

Sokak sokak broşür dağıtıyorlar....

Sokak sokak broşür dağıtıyorlar....

CHP Saha’ya çıktı

CHP Buca İlçe Örgütü Başkan Kasım Akdağ Başkanlığında tüm Belediye ve Belediye MeclisÜyeleriyle beraber tüm mahallelerde, Genel Merkezinin hazırladığı broşürleri halka dağıtan ekipler yaklaşan yerel seçimler içinde CHP’ye oy istedi. CHP  Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13 madde halinde yapılması gerekenleri sıraladığı Türkiye bugün içinde bulunduğu çıkmazdan nasıl kurtulur, nelerin yapılması gerekir? 13 madde halinde yapılması gerekenleri sıraladığı broşür Buca’da 47 mahallede dağıtıldı. İlçe Başkanı Kasım Akdağ yaptığı açıklamada Buca’da örgütümüz Yerel seçimlere odaklandı. İlçemizde Müracaat eden tüm arkadaşlarımız, üyelerimiz ile beraber sokak sokak dolaşarak Genel merkez tarafından hazırlanan broşürleri vatandaşlarımıza dağıtarak, sorunları yerinde dinleyerek Yerel seçim çalışmalarımıza hız verdik, Buca’da bu azim ve kararlı çalışmalrımızın meyvesini 31 Mart akşamı seçimi kazanarak alacağımıza inanıyoruz ve Buca halkına güveniyoruz dedi. Akdağ çalışmalara katılan tüm arkdaşlarada teşekkür ederim dedi. Dağıtılan broşürlerde CHP Genel Başkanın Kemal Kılıçdaroğlu’nun,  AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sorduğu sorularda yer aldığı

13 madde:şunlar bulunuyor.

Birinci madde: Devlette liyakat yoksa devlette çürüme vardır. Yapılması gereken en önemli işlerden birisi devlette liyakat sisteminin yeniden inşa edilmesidir.

İkinci madde: Hukukun üstünlüğü ve güvenliğidir. Milletvekillerinin öğrencilerin hapiste olduğu bir ülkede ‘yabancılar gelsin yatırım yapsın’ diye beklerseniz hayal ortamında yaşarsınız.”

Üçüncü madde: Merkez Bankası’nın bağımsızlığıdır. Bugün merkez bankalarıyla ilgilenen dünyadaki bütün çevreler Türkiye’deki Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığına inanıyorlar. Siyasi otorite yüzünden bağımsız karar alamıyor. Eğer bu güvenceyi verirseniz farklı bir merkez bankası profili ortaya çıkar. Ülkeyi yönetenlerin üçüncü maddesi bu.

Dördüncü madde: Akılcı bir sıcak para yönetimine geçmek gerekiyor. Dolar kurundaki her on kuruşluk artışın bize maliyeti 22 milyar lira. Yılbaşından bu yana dolar kurunun yükseliş maliyeti 580 milyar lira. Bu servetin dışarıya çıkışı anlamına geliyor.

Beşinci madde: Dolar esas alınarak ihaleler yapılıyor yani dolar baş tacı ediliyor. Bu politikadan vazgeçilmeli. Dolar esas alınarak süratle TL’ye dönüştürülmeli eğer TL’ye güveniyorsanız ‘TL bizim paramız’ diyorsanız süratle ihaleleri TL’ye dönüştürün. Dolara endeksli geçiş ücretleri var. Bunların da tamamen TL’ye dönüştürülmesi gerekiyor. Bunu yapmanın mevcut yönetim tarafından zor olduğunu biliyorum.

Altıncı madde: Kamu ihale yasasının mutlaka değişmesi gerekiyor. Yolsuzluğun temel kaynağı budur. 16 yılda tam 186 kez ihale mevzuatı değişti.

Yedinci madde: Hepimiz vergi ödüyoruz. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi ödüyor. Vergilerin nereye ödendiğini denetleyen Sayıştay uluslararası standartlarına dönmeli. Sayıştay’ın şu anda denetim yapacağı alanlar kısıtlı eli kolu bağlı durumda.

Sekizinci madde: Bütçe dışı uygulamalar. Kim bütçenin dışında fonlar oluşturdu? TOKİ ve benzeri yapıların hepsinin kaldırılması lazım. Bütçe disiplinin bu bağlamda sağlanması lazım.

Dokuzuncu madde: Dış politika bugün izlenen politikanın 180 derece değişmesi lazım. Dış politikada hamaset söylemlerine, dost söylemlerine yer yoktur. Her ülke kendi çıkarları için söylem oluşturur. Güçlü bir ekonomi oluşturamazsanız başka ülkelerin sömürdüğü ülkeler haline gelirsiniz. Türkiye’nin bugün geldiği nokta bu. Trump bir tweet atıyor, Türkiye’de dolar yükseliyor. Neden böyle oluyor? Güçlü bir ekonomi olmadığı için. Trump’ın attığı her tweet Türk halkının onurunu zedeliyor. Asla kabul etmiyoruz. Bu konuda Türkiye’de bir görüş birliğinin sağlanması çok önemli. Eğer iç politikayı, dış politikanın malzemesi haline getirseniz güçlü kalamazsınız.

Onuncu madde: Kontrolsüz borçlanma. Bunun için bir anayasal kural getirmek gerekiyor. Herkes gönlünce borçlanamaz. Çocuklarımızı, torunlarımızı borç altında bırakamayız. Bunun limitleri ve kuralları olması lazım. TBMM’ye hesabı verilmeli. Bu borçları kim ödeyecek? Bu borcu 80 milyon ödeyecekse hepimizin soru sorma hakkımız var.

On birinci madde: Fakirin, fukaranın sırtına yıkılan bir vergi politikası var. Türkiye’nin bunu düzeltmesi lazım. Vergi cennetlerinde dolarları olanlar var. Bu dolarları olanlar Türkiye’ye getirdiğinde vergi ödemiyorlar. Fakir ekmek alırken su içerken vergi ödüyor. Milyarlarca dolarla uğraşanlar vergi ödemiyor. Bunu engellemek için 2006 yılında parlamento üstüne düşeni yapmış. ‘Dolarlar ülkeye gelirse yüzde 30 vergi alacağım’ demiş. Bu kararname 2006 yılından beri çıkmıyor. Biz bu kararnamenin süratle çıkmasını istiyoruz. O vergi cennetleri nereler herkes biliyor.

On ikinci madde:Üretimi önceleyen bir planlama politikasına ihtiyacımız var. Bir ülke üretirse güçlü olur. Üretimden koparılan bir Türkiye kırılgan bir ekonomi olmak zorundadır. Bugün her yerden üretimden kopan bir Türkiye var. Ülkeyi yönetenlerin planlama örgütünü yeniden adam gibi oluşturması lazım. Hata üstüne hata yapılmamalı.

On üçüncü madde: İsraf ekonomisini hepiniz görüyorsunuz. Ankara’da en büyük binalar bakanlıkların. Büyük bir kısmı kiralık. Tasarruf yapılacaksa araba saltanatına son verilmeli. Eskiden bakanlıkların yeri vardı. Beğenmeyip kiralık dairelerde oturuyorlar. Samimiyseler israfa süratle son verilmeli.”