Transparan siyasetin
"Çıplak kralları"
Seçim atmosferi, heyecanıyla İzmir'i sardı.
Kent, ana muhalefet eski lideri Baykal'dan bir hafta sonra CHP'nin lideri Kılıçdaroğlu'nu; iktidar partisinin lideri Başbakan Davutoğlu'nu ağırladı.
Milletvekili aday adayları da her iki liderin peşinde pervane oldu.
Koltuk kapmak kolay değil!
CHP'de aday belirlemede ön seçim ile demokratik bir sürecin işletileceğine kesin gözüyle bakılıyor?
Aydın'daki akademisyen toplantısında verilen fotoğraf, CHP tabanına, "Aday adaylarımızın akademik ilgisi, keşke kentin tüm sokaklarında kendini gösterse" dedirtecek cinstendi.
İktidar partisi aday adaylarının demokratik beklentisi ise, konuşmaya değmeyecek bir konumdaydı. "Saraya kulluk" görüntüsü, Kiraz'ı başkanıyla "kazanma" resmiyle bütünleşmişti.
Görüş o dur ki; siyasette bazen bir başkanı kazanırken, bakarsınız bir ilçeyi kaybetmişsiniz.
Neyse, biz seçim sonunda "ak kiraz" "kara kiraz" haritada tabloyu göreceğiz.
***
İzmir'in moda merkezine dönüştüğü bir haftaydı aynı zamanda?
İZFAŞ'ın Gelinlik, Damatlık, Abiye Giyim Fuarı; bu açıdan, bir firmanın sloganıyla "Tutkunun peşinden git" diyenlerin buluşma noktasıydı.
Siyaset çok farklı mı?
Tutkusunun peşinden giden yüzlerce aday adayı, birer manken gibi salınıp yürümeye, öğrenilmiş "gülüşler" ile tabana selam çakmaya devam ediyor.
Kiminin üzerinde özel dikim, kiminin üzerinde Kemeraltı çizgisi takımlar?
Ortak özellik; her aday adayının kendisini "yeni gelin" gibi sunması!
"Yılların adamları", mübarek çiçeği burnunda damat!..
İzmir sahnesinde siyasi partiler birer pist?
Çıkabilene aşk olsun!
Bazı partililer ise "Bay/Bayan gizem" pozlarında!
Genel merkezden aldığı bilgiyi, başkası alamaz pozlarında geziyor ortalarda?
Aday adayları, siyasi partilerin kesin listeyi Yüksek Seçim Kurulu'na bildireceği güne kadar; her güne Victoria Secret defilesine çıkar gibi başlıyor!
Bazısı "yüz" kiralamış gibi siyaset yapıyor, bazısı "kendi" kalarak yol alıyor?
Haliyle bütün gözler onların üzerindeymiş gibi yaşayıp gidiyor.
İşte bu noktada sıradan yurttaş olarak söylememiz gereken belli:
"Ne insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok, ne ceketler gördüm içinde insan yok?"
Hırsızlık, iç kavgalar, faiz-döviz, ayrımcı üslup, yalan-dolan siyaset sahnesini esir almışken; şimdi pistten çıkma zamanıdır.
Ey aday adayı!
Açıklık, şeffaflık senin kişisel manifestonda veya partinin seçim bildirgelerinde-gelecek ufkunda olmadıkça, olsa da uygulanmadıkça, "takım" giysen ne yazar, transparan giysen ne yazar?
"Kral çıplak" diyen bir yurttaş zenginliğin olmadıkça, aday olsan neye yarar olmasan neye yarar?
Sen önce bu soruları sor!
Makyajını sil, aynaya bak.
Sonra ülkeyi yönetmeye soyun!