AK Parti'nin kafasında ne var? CHP ve MHP'ye sunulan Mini Anayasa paketinde teklif, 2019'da yapılması gereken Yerel ve Genel seçimlerin 2018 Ekim'ine çekilmesi var. Ankara kulislerine göre bu teklifin şifresi çok açık.
1 Kasım seçimlerinin ardından AK Parti'nin tek başına iktidar olduğu anlaşıldığında siyasetin tansiyonu düşmüş, hayat olağan akışına geri dönmüştü.
Bütün hesaplar 2019'a yönelikti.
Hem yerel, hem genel hem de Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı yıl yapılacak, Türkiye seçimden seçime koşacaktı.
15 Temmuz bu hesapları allak bullak etti.
Üç seçimin de 2019'da yapılması artık neredeyse imkansız.
AK Parti'nin iktidarda olan parti olarak kafasında ne var sorusu önemli.
Bu konuda bir resmi teklif var bir de o teklifin perde arkasında şifresi çözülmüş hali.
CHP ve MHP'ye sunulan Mini Anayasa paketi içinde AK Parti'nin sunduğu teklif şu.
Yerel ve genel seçimler 2018 Ekim'inde yapılsın.
Her iki seçim aralığı da 5'er yıla çıkarılsın.
CHP Genel Merkezi'nde konuştuğum isimlerin ortak tepkisi aynı yönde.
AK Parti'nin kafasında yerel seçimi daha da erkene çekmek var.
Teklifin 2018 olarak yapılması sadece bir şaşırtma taktiği.
Kafalarındaki asıl planda 2017 Ekim'inde yerel seçimin, 2018 Ekim'inde ise genel seçimin yapılması var.
Böylece hem Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerindeki baskıyı azaltacaklar hem de özellikle yerel yönetimlerle ilgili FETÖ temizliğini yapma fırsatını bulacaklar.
Kamuoyunda ne kadar baskı olursa olsun, AK Parti FETÖ temizliğini kendi içinde tepeden tırnağa seçim olmadan yapamaz.
3 Büyükşehir ve 48 vekilin ismi geçse de seçim sandığı konmadan bu isimlerin toptan üstünü çizmek zor.
Kafadaki hesap belli.
Önce yereldeki isimler temizlenecek.
Ardından vekiller ayıklanacak.
CHP, bu takvime göre plan yapmaya başladı bile.Önümüzdeki bir yıl, siyasetin temposunun zirve yaptığı bir yıl olmaya aday.
Yerel seçimlerin hesap kitaplarını yapmaya başlamak için fazla vaktimiz yok.
2017'in ilk günlerinden itibaren soluk kesen bir süreç bizi bekliyor demektir.
CHP İzmir'de bu süreci kimin kaptanlığında geçirecek.
İl Başkanı Asuman Ali Güven merakla beklenen Genel Merkez zirvesinde ilk kez Kılıçdaroğlu'yla buluştu.
Çok net olarak söyleyeyim.
Bu zirve öncesi zaten Asuman Ali Güven'le yola devam yönünde karar alınmıştı.
Daha önce de söyledim.
Genel Merkez'in hem de seçim atmosferini solumaya başlamışken isteyeceği en son şey 'kavgalı dövüşlü' bir ortam olur.
İzmir'de parti içi kavgayı engelleyebilecek en önemli isim de İl Başkanı Güven olacak.
Onun koltuğa oturduğu ilk günden itibaren çizdiği uzlaşmacı tavır da en önemli gösterge.
Güven, CHP içinde ezici bir çoğunluğa güven vermiş durumda.
Genel Merkez'den aldığım kulis bilgileri Güven'le yola devam etme noktasında kesin karar olduğu yönünde.
İl kongresi türünde bir çabaya kesinlikle sıcak bakmıyorlar.
Bu yönde talepte bulunanlara da bu mesajın net olarak verildiğini öğrendim.
Bu doğru bir tutum.
Asuman Ali Güven 2017 öncesi her kesime herkese eşit mesafede durabilecek bir isim.
En azından bu ana kadar verdiği izlenim bu.
Yine de İzmir gibi siyasi rantın bol olduğu bir coğrafyada CHP'nin kavgasız dövüşsüz bir yerel seçim atmosferi geçireceğini düşünmek mümkün değil.
Olası kavgalara benzin dökecek değil, su tutacak bir il başkanı önemli.
Asuman Ali Güven bu konuda güven vermeye devam ediyor.