GÜNDEM Düzenleme Tarihi : 12 Aralık 2020 16:00 Haber Girişi : 13 Aralık 2020 07:05

YERLİ MALI HAFTASINI UNUTMAYALIM UNUTTURMAYALIM

YERLİ MALI HAFTASINI UNUTMAYALIM UNUTTURMAYALIM

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Yerli Malı Haftası sebebiyle, CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ile birlikte mecliste düzenlediği basın toplantısında, ‘’ 1929’da kanun haline getirilen ve 1946’dan itibaren kutlanan Yerli Malı Haftası, yurttaşlarımıza yerli malı kullanmanın, tutumlu olmanın ve yatırım yapmanın önemini hatırlatmak amacıyla her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanmaktaydı. Cumhuriyet değerlerinden biri olan Yerli Malı Haftası, 18 yıldır yaşanan ithal ürün çılgınlığıyla unutturulmaya yer tutmuş bir değerimiz olarak, sadece isim olarak anılmaya devam ediyor’’ dedi.

Kazım Arslan’ı Rahmetle Anıyorum

Sözlerine, 7 Haziran 2019 yılında hayatını kaybeden, CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ı anarak başlayan Bayır, ‘’2015’ten bu yana, düzenli olarak her sene, Kazım Arslan’la birlikte, Yerli Malı kullanımına dikkat çekmek amacıyla, birlikte basın toplantısı düzenlerdik. Üretim sevdalısı, yol arkadaşım Kazım Arslan’ı bu vesile ile saygı ve rahmetle anıyorum’’ dedi.

Uçuruma Yuvarlanıyoruz

Mustafa Kemal Atatürk döneminin planlı karma ekonomisinin bize tavsiye ettiği Cumhuriyet değerlerini terk ettiğimiz için uçuruma doğru yuvarlandığımızın altını çizen Bayır, ‘’Artık küreselleşmenin gözleri, bilinçleri, vicdanları kör eden büyüsünden kurtulmalıyız. Bugün itibarıyla milyonlarca işsizimiz var. İçinde bulunduğumuz ekonomik çıkmaz ve üzerine yaşanılan pandemi sürecinde, kapanan çok sayıda iş yeri görüyoruz, çarşıda alışveriş yok ve ekonomimiz tam anlamıyla dibe vurmuş bir hâlde. Üretimi planlamayan, üretime yatırım yapmayan, sadece ithalat yapan bir ekonomi modelinde refahı yakalamak mümkün değildir. Mustafa Kemal Atatürk’ün karma ekonomik modeline daha sıkı sarılmanın vakti geldi de geçiyor bile. Ülkemizin iktisadi yönden kalkınması ve bağımsızlığımızın korunması için Yerli Malı üretimi ve kullanılmasının fikri temelleri 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi’nde atılmıştı.  

Ülkemizde Yaklaşık 13 Milyon İşsiz İnsanımız Var

Yerli üretim ve tüketim dengelerini bir devlet politikası hâline getirmenin önemine vurgu yapan Bayır,’’ Yerli malı 869 barkotlu ürünleri tercih etmeliyiz. İşsizliğin çözülmesi buna bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, tüketilen her yerli malı, bir işsize iş demektir. Durma noktasına gelen üretimi canlandırmanın en iyi yolu yerli malına yönelmektir. Yanlış ekonomi politikaları yüzünden bugün maalesef yeterince üretim yapmıyoruz, her şeyi dışarıdan alır hale geldik. Ortaya çıkan dış ticaret açığı cari açığı da büyüttü. Elbette ki, ‘Her şeyi biz yapalım’ demiyoruz. ’Yabancı sermayeye elbette karşı değiliz. Sermaye gelmesin’ demiyoruz. Gelsin; ancak, ’Yeni bir istihdam alanı yaratsın’ diyoruz. Türkiye’nin stratejik sektörleri olmalıdır’’ dedi.

Bugün; ‘’Siz Üretmeyin Tüketmekle Meşgul Olun’’ Diyenler,

Yarın; ‘’Siz Düşünmeyin Biz Sizin Yerinize Düşünürüz’’ Diyecekler

Türkiye’de tüketim toplumu modelinin, AKP iktidarı tarafından beslenip büyütüldüğünü belirten Bayır, ‘’Yerli Malı Haftası, iktidar tarafından bir taraftan unutturulmaya çalışılıyor. Diğer taraftan Cumhuriyet kazanımları birer birer elden çıkarılıyor. Böylelikle, üretmeyen, tüketen bir toplum haline getiriliyoruz. Çünkü, ithal mallardan aldığı vergi ile, hasta ekonomimizi ayakta tutmaya çalışan bir iktidar anlayışı var. Tasarrufun önemini kavramak ve kavratmanın ulusal bir zorunluluktur. Yaşadığımız günlerin Düyun-u Umumi yönetimine gittiğimiz yıllara çok benzediğini söylesek pek de yanılmış olmayız. Şimdi soruyorum! Tutumlu olmak, tasarrufun önemini kavramak ve kavratmak ulusal bir zorunluluk değil midir? Hepimize bu konuda düşen görevler var, kişisel olarak ve ülke olarak hassasiyetlerimizi bu konuda geliştirmeliyiz. İçinde bulunduğumuz ekonomik ortamın tek kurtuluş reçetesi budur.  Biz üretelim ki, bizim sanayicimiz, üreticimiz kazansın, bizim işçimiz kazansın! Biz üretmeden bir yandan ithal ettikçe farkında olmadan topraklarımızı kaybediyoruz. Hatırlayalım limanlarımızı, şeker fabrikalarımızı ve daha niceleri satıldı. 1940’larda İspanya ve Hollanda’ya uçak gövdesi ve uçak imal eden bir ülke konumunda iken bugün dışarıdan muz, elma ge­tiren, hatta topraklarını Katarlılara, Araplara satan bir ülke konumuna geldik.

Dünyada ilk kez bizim uyguladığımız “Yerli Malı ve Tutum Haftası” günümüz şartlarına göre yeniden uyarlanmalıdır. ‘Yerli Malı Yurdun Malı, Her Türk onu kullanmalı’ sloganı gerçek anlamda hayat bulmalı ve bu bilinç tüm ülkeye yayılmalıdır’’ diyerek sözlerine son verdi.