''Memleket bir kurtlar sofrasına dönmüş ise isyan haktır.''
Atila İlhan-Kurtlar Sofrası
CHP bugünlerde Atila İlhan'ın ünlü romanı 'Kurtlar Sofrası'nı aratmıyor.
Bir yanda Genel Başkan Kılıçdaroğlu diğer yanda artık açıktan açığa 'bu iş seninle olmuyor' diyen parti içi muhalif kanat.
Bugün için partinin içine düştüğü kaostan çıkmasına yarayacak tek bir yol bile olmaması en kötüsü.
Aslında, siyasi zekasına güvendiğim, görüntüsüyle mülayim Erdal İnönü ama kafasında kırk tilki dolaşmasıyla İsmet İnönü'ye benzettiğim Kılıçdaroğlu, üzerine gelen kamyonu gördüğü halde önlem alamadığı için gelinen noktada köşeye sıkışmış durumda.
Dokunulmazlık tartışmalarında basit,gerçekten çok basit bir adımı atmadığı için bugün 'ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamayan bir parti ve bir lider var karşımızda.
Neydi o basit adım.
Dokunulmazlık tartışmalarının çıkmasına neden olan iki isim var.
İkisi de HDP'den.
Biri Faysal Sarıyıldız diğeri Tuğba Hezer.
Sarıyıldız neyse ama Tuğba Hezer'in, Ankara'da onlarca masum insanın canını alan canlı bombaya taziye ziyareti, bugün yaşadığımız dokunulmazlık tartışmalarının ana çıkış noktası.
Eğer siyaset satrancını doğru okuyan bir lider ve kadrosu olsaydı atması gereken basit bir adım vardı.
AK Parti, CHP'yi sürekli olarak HDP'ye doğru süpürürken atılması elzem olan bir adımdı bu.
Ruh hastaları ve kafatasçı Kürtler hariç herkesin tepkisini çeken canlı bomba taziyesini yapan bir vekilin bir şekilde dokunulmazlık zırhından çıkarılması gerekiyordu.
Yasa açık.
276 milletvekili onay verdiği anda o milletvekilinin dokunulmazlığı kalkar.
İşte CHP'nin HDP'nin güdümünde ve gölgesinde siyaset yapmadığını göstermek için tarihi fırsat o günlerde önüne gelmişti.
Canlı bomba aşığı HDP'li Tuğba Hezer dokunulmazlığının kaldırılması için ilk harekete geçen parti CHP olmalıydı.
Eğer o gün CHP o adımı atıp, AK Parti ve MHP'yi peşinden sürükleseydi bugün AK Parti'nin tuzağına düşmemiş, kendini bir türlü topluma anlatamayan parti durumuna düşmemiş olabilirdi.
Bugün, ne yazık ki iş işten geçti.
Sürecin tek kaybedeni CHP.
Yeni bir kongreyle sonuçlanacak, sonuçlanmak zorunda kalacak, kısır parti içi kavgalarla enerjisini tüketecek bir parti var karşımızda.
Terör bu kadar can yakarken, terörle arasına mesafe koyamayan parti bu saatten sonra iktidarı rüyasında görür.
MHP'de Meral Akşener'in ayak sesleri zaten güçlüydü Yargıtay'ın kararından sonra daha da güçlendi.
MHP'de değişim sadece AK Parti'yi değil CHP'yi de vurur.
CHP'nin oy deposu olarak gördüğü Ege ve Trakya'da Akşener'e yönelik müthiş bir ilgi var.
AK Parti değişime gitti.
MHP'de değişimin eli kulağında.
Peki ya CHP?
CHP, düşmek üzere olan İstanbul'da 'melekler dişi mi? Erkek mi?' tartışmasını yapan Bizanslılar gibi.
Kılıçdaroğlu 7 seçim geçirdi, her seçimden sonra kadrosunu yeniden dizayn etti.
Bugüne kadar A Takımı'nda değiştirdiği isim 80'e ulaşmış.
El insaf.
İnsanın 'hep mi başkası suçlu' diye sorası geliyor.
25.05.2016 01:28:17