HABER-FOTOĞRAF: MAHİR DİNÇ
Hikayesi Meslek Okulu öğretmenliği ile başlayıp, “Demiryolcu”lukla devam eden, Kapılar’da açtığı dükkanla İzmir’in elle gösterilir “Kaportacı Ahmet Usta”sı olarak markalaşan bir ömür. Bursa’dan Bilecik’e meslek okulu öğretmeniyken de; “sıcak demirci” olarak girdiği ve motor imtihanını da geçtiği TCDD çatısı altında da hep örnek olmuş Ahmet Köstem… Bilecik’te öğretmenken evlendiği Seher Hanım ile Buca’da yaşamını sürdürüyor şimdi.
Ahmet Usta, demir, ferforje ve gemi maketi gibi pek çok hassas işçilik gerektiren alanlarda üretmeye devam ediyor. Ferforjesini elleriyle yaptığı giriş katı evinin altında oluşturduğu küçük atölyede, harikalar yaratıyor. Ahmet Usta, başarılarla dolu üç aşamalı iş hayatını şöyle özetliyor:
“Teknik Meslek Okulu öğretmenliğimden daha iyi kazanacağım düşüncesiyle yıllar önce başladığım demiryolculuktan, ücret zammında adaletsizlik gerekçesiyle ayrıldım. Sıfırdan kurduğum Kapılar’daki dükkanımda ekmeğimi çıkardım. İki çocuğumu elde çekiç, alın terimle okuttum, büyüttüm. 2000’de dükkanımı kapattım. Elimden çekiç hiç düşmedi.”
ONUN HASSAS İŞÇİLİĞİ
ÇOCUKLARINA YANSIDI
Eşi 86 yaşındaki Seher Hanım, gerek dükkana gelen araçların geç çıkması gerekse de bir dönem Almanya’ya eşinin sattığı el yapımı şamdanlarla ilgili bir arkadaşları olan Yahudi sarrafın sözlerini hatırlatıyor: “O sarraf, eşime (Sen bu işleri yaparken titiz ve hassassın. Zor para kazanırsın) demişti. Şamdanlardan para kazanmadı ama, bir usta olarak hep itibar kazandı. Ahmet Usta mükemmeliyetçiliğinden ödün vermedi. Onun bu özelliğini, çocuklarımız doktor Levent ve mühendis İlknur’un yaşamlarında da gördük çok şükür.”
“OTOMOBİL CERRAHI”
ŞİMDİ GEMİ MAKETİ USTASI
Paranın zanaatın önüne geçmediği, “müşteri memnuniyeti”nin bir reklam sloganından öte olduğu, esnaflığın insanı öncelediği yılların elle gösterilen “Kaportacı Ahmet Ustası”, gerektiren maket yapımı işini küçük atölyesinde sürdürüyor. Yıllarca kazalı araçları yeniden ayağa kaldırarak, yeniden üretilmiş gibi bir forma sokan “otomobil cerrahı” Ahmet Usta, “92 yaşındayım, maket konusunda herkesle yarışırım” diyor.
HER AYRINTISIYLA
PAŞABAHÇE VAPURU
Oğlu Ortopedist Dr. Levent Köstem’in Urla’da açtığı ve İzmir’in önemli turizm destinasyonlarında yer bulan Nohutalan’daki Köstem Zeytinyağı Müzesi’ndeki tüm maketler de onun elinden çıkmış. “Ben çok kahve içerim” diyerek eşinin elinden birlikte Türk kahvesi davetine hayır diyemediğimiz Ahmet Usta, maket tutkusunu anlatıyor: “En basit bir gemi maketinin tamamlanması 1,5 ay sürüyor. Mesela İstanbul Paşabahçe Vapuru Maketimde, 500 sandalye, lamba ve elektrik tesisatı var... Yine 1,70 ölçülü başka bir maket gövdesi ve detaylarına göre zaman alıyor. Geminin birebir projesine bakarak, gerçeğinin 35 – 40 kez küçültülmüş halini maket olarak yapabiliyorum.”
Yanından ayrılırken, çocukları ve torunlarıyla yaşayacağı nice seneleri olsun dileklerimizle vedalaşıyoruz Ahmet Usta’yla. Önce ekmeklerin bozulduğu ve insanların karakterlerinin “pert” olmasından zerre rahatsızlık duyulmayan günümüz dünyasından, 92 yıllık zanaat çınarı Ahmet Usta’ya sesleniyoruz: “Elinden çekiç eksik olmasın!..”
30.08.2021 18:35:16