Her seçim akşamı,sandık sonuçları belli olur olmaz CHP'de başlayan 'Genel Başkan istifa etsin'tartışmaları ne yazık ki kimseyi şaşırtmıyor.
Deniz Baykal döneminde de böyleydi, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde de böyle olmaya inatla devam ediyor.
Bu olayın bir tarafı.
Bu türden tepkiler ilk değil, hepimiz biliyoruz ki son da olmayacak.
Asıl dikkat edilmesi gereken tepkiler değil, 'tepkilere verilen tepkiler' olmalı.
Yılardır 'AK Trollerden'yaka silken, aşağılayan, dalga geçen CHP'de şimdi moda KK Troller..
'Baltalı ilah Zagor' gibi, ellerinde balta Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren kim varsa, gaddarca,hunharca ve acımasızca paramparça ediyorlar.
Bu partinin kavgasız, gürültüsüz günü, kavgalı, gürültülü gününün yanında cüce kalır.
Ancak üslubun bu kadar ayağa düştüğü bir dönemi ben hatırlamıyorum.
Olay siyasi rekabetten her geçen gün çıkıyor.
AK Trollerin pabucunu dama atacak klavye şövalyeleri ortalığı kasıp kavuruyor.
AK Troller Erdoğan'ın ve AK Parti'nin yumuşak karnıydı, KK Troler de CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun yumuşak karnı olma yolunda ilerliyorlar.
CHP'nin AKP'leşme yolunda ilerlediğinin başka kanıtları da var.
Neyle suçladı CHP,AK Partiyi?
Liderler Televizyon önünde çıkıp demokratik bir ortamda kozlarını paylaşmadılar diye.
Peki Kurultay öncesi Kılıçdaroğlu her kim ya da kimler olursa olsun diğer Genel Başkan adaylarıyla Televizyon önünde tartışmaya çıkar mı?
Devam edelim..
Neyle suçladı CHP,AK Partiyi.
Devlet olanaklarıyla seçim propandası yapıyor diye.
Peki kurultay öncesi Kılıçdaroğlu diğer Genel Başkan adaylarının altına tıpkı kendi kullandığı makam aracı gibi parti kasasından araç tahsis eder mi?
Nerden çıkmış, sırf genel başkan eleştiriliyor diye 'sizi kapının önüne koyarım' tavrı?
Aynı tepkiyi Erdoğan'ın verdiğini düşünsenize!
Sırf sandıktan çıkmayı başarıp koltuğa oturmak, sizi eleştireni kapı önüne koyma gücünü size verir mi?
Erdoğan da sandıktan çıktı.
Onu eleştirenlerin aldıkları cezaları görüp de tepki gösterenler sıra CHP ve Kılıçdaroğlu'na gelince garip bir şekilde sessiz kalmayı tercih ediyor.
Aslında farkında değiller ki, bu despot bir tutumdur ve CHP'nin tarihinde bu türden despot tutum yoktur.
'Demokrasi'istiyoruz diyenlerin çuvaldızı başkalarına batırmadan önce iğneyi kendilerine batırmaları gerekir.
Nasıl AK Parti ve Erdoğan kendi iktidarlarını kaybetmemek için her yola başvuruyorsa,Kılıçdaroğlu da partideki iktidarını kaybetmemek için her yola başvuracak.
Bir ülkede demokrasinin olup olmadığı sandıkla gelmekle anlaşılmaz.
'Mesele sandıkla gelmeyi bilmek kadar, sandıkla gitmeyi de kabullenebilmekte' gizli.
Yok aslında birbirinden farkları.
Ne Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'dan ne de CHP'nin AK Parti'den..
Keşke AK Parti CHP'yi kendine benzeteceğine, CHP AK Partiyi kendine benzetebilseydi.
Sırf whatsapp'da sorun var diye 'tehlikenin farkında mısınız?' uyarısında bulunan Tacettin Bayır gibileri keşke CHP'yi bekleyen asıl tehlikenin farkına varabilseler..
04.05.2017 01:35:48