Dikil Barış ve Demokrasi Festivali'nde karşı kıyıdaki Midilli, 'kardeş belediye' olarak ilan edilip, vize gerekmeksizin günü birlik feribotlarla ulaşım sağlanırdı.
Dikili Kordon Boyu'nda kitapçılarda, çınaraltında aydınlarla ve politikacılarla sohbetler yapılırdı.
Yöresel halk oyunları, müzik ve dans gösterileriyle konser eşliğinde eğlenceli saatler geçirilirdi.
Uluslararası üne kavuşan bu festivalleri düzenleyen kent Dikili'nin Belediye Başkanı Osman Özgüven, soyadı gibi 'özgüvenli', cesur, kentini ve yurttaşı seven hizmetlerle herkesin gönlünde-yüreğinde yeri olan halkçı bir başkandı.
Tabii Dikili'de köprünün altından çok sular aktı. Türkiye'de 12 Eylül rejimine, her türlü tek adamcılığa karşı duruşun simge itiraz merkezi olan Dikili, ideolojik çerçevesi zayıf ve içi boş etkinlikler adı altında festivallerle zoraki bir geleneği sürdüren 'özgüvensiz şehrieminler' tarafından yönetilir hale geldi.
Mesela bu yıl... 'Barış' adından korkan bir anlayışın yansımasını festivalin adında ve programında görmek mümkün.
En zor zamalarda 'barış'ı savunma konusunda öncü olan, bu nedenlerle saldırı ve soruşturmaların hedefi olan Dikili'de 'Barış'ın adı festivalde yok.
Belki de bu durum, geçmiş festivallerin entellektüel ve mücadeleci ağırlığı altında ezilen mevcut yönetim anlayışının 'kendiyle ve kentiyle barışık olmaması'ndan kaynaklanıyor.
İlk etapta Çandarlı'da 6-7 Ağustos'ta Dikili Kültür, Demokrasi ve Emek Festivali adı altında 'demokrasi balonu'nu şişirmek, 'yüz bulamadıkları' sahte demokratlıklarını 'boyamak' için fırsat buldular.
Sanatçılara saygımız sonsuz. Ancak Dikili deyince akla tahta bacak, palyaço, kukla, tiyatral animasyon gösterimi ve balon şişirme, yüz boyama gelmemeliydi.
Ayrıca konserler de cabası!
Ama 'sosyal demokrat' olma iddiasındaki Dikili Belediyesi, 'çevir kazı yanmasın' dercesine bir program oluşturmuş.
Hastalanmış ve özünden uzaklamış, mkam kibrine hapsolmuş 'sosyal demokrasiye 'Gripin' de az gelir, bu net...
Ancak nerden nereye gelen 'Dikili' adı - markasını temsil edenlerin seçiminde, 'etkisiz elmanlar'ın değil ses getiren başkanların tercihi, bundan sonrası için iktidar iddiasındaki bir parti için ödev olmalı...
Belediye ve kamu binalarına hapsedilen ve 'adetten' yapılan etkinlikleri ile boşa giden zaman, Dikili'nin geleceği için boşa gitmemeli!..
Bir zamanlar, Dragon İsmail'in Kahvesi, Çetin Taslak'ın Kahvesi, 501 Kafe, Arkadaş Kafe ve şimdiki Dikili Halk Plajı olan Antur'daki samimi ve zengin festival programları; Dikili'yi gerçekten temsil eden organizasyonlardı.
İzmir, Dikili, demokratlar ve kentin dokusunu anlayıp, buna saygı gösterenlerin başkanlığını mumla arıyor.
* Görseller: www.ajansbakircay.com internet sitesi arşivinden alıntıdır.