Gribe karşı 7 altın öğüt

İzmir'in asırlık sağlık kuruluşu Eşrefpaşa Hastanesi, soğuk havayla birlikte artan gribal vakalar hakkında kentlilere önemli uyarılarda bulundu.

İşte uzman doktorların gribe karşı önerisi:
  1. Antibiyotik kullanımı yerine iyi beslenme ve destek tedavilerini uygulayın.
  2. Vücudu yorucu egzersiz ve hareketlerden uzak durun, mutlaka istirahat edin.
  3. Bol bol su için.
  4. Vücudun savunma sistemini güçlendiren C vitaminini eksik etmeyin.
  5. Kendi teşhisinizi kendiniz koyup kulaktan dolma bilgilerle gelişigüzel ilaç kullanmayın.
  6. Özellikle karışık bitki çayları (ıhlamur, kuşburnu, ahududu, yasemin, papatya, böğürtlen) tüketin. Ama abartmadan..
  7. Koyu yeşil yapraklı taze sebzeleri sıkça tüketip vücut direncinizi artırın.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzmanları, giderek salgın haline dönüşen grip vakalarına karşı İzmirlileri uyardı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Tarakçı, "Son günlerde grip toplumda çok sık görülen ve hepimizi yakından ilgilendiren bir konu haline geldi. Virüslere bağlı olarak ortaya çıkan, kişilerin yaşamını olumsuz etkileyen ve ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilen grip, alt solunum yollarını da etkileyen bir hastalık. Belirtileri kemik ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma ve ishal olan gribi soğuk algınlığından ayırmak gerek" şeklinde konuştu.

Kulaktan dolma bilgileri unutun
Gribin en önemli tedavisinin istirahat olduğunu ifade eden Dr. Tarakçı şu bilgileri paylaştı:
"Hasta ne kadar çok dinlenir ve toplumdan ayrılırsa, hastayı ve toplumu o kadar çok korumuş oluruz. Özellikle hasta çocuklar okula gönderilmemeli. Gribe neden olan influenza virüsü, uzun dönem hastalığa neden oluyor. Hastalığın iyiye gitmediğini düşünerek dışarıdan alınan önerilerle antibiyotik kullanımına gidilmemesi gerek. Hastalarımızın yaptığı en büyük hata bu. Antibiyotik kullanımının gribe karşı hiçbir tedavisi yok. Antibiyotik kullanmayın. İyi bir beslenme ve destek tedavilerle grip atlatılabilir. Bu tür hastalıklarda önemli olan, kulaktan dolma bilgilerle 'O, şu ilacı kullandı. Ben de onu kullanıp iyileşirim' demek değil! Bir sağlık kuruluşuna gidip onların belirlediği yöntemleri uygulamanız gerek."

Her 3 hastadan 2's grip
Son zamanlarda artan soğuk hava nedeniyle insan vücudunun duruma tam adapte olamadığını ve bu yüzden de gribal enfeksiyonların arttığını ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Tarakçı, "Acile gelen hastaların çoğunda grip şikayetine bağlı yüksek ateş, ishal ve kusma şikayeti var. Bunun yanı sıra, polikliniklere gelen 50 hastanın 35-40'ı üst solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle geliyor. Zaten biz de her 3 hastadan 2'sine gribal enfeksiyon teşhisi koyuyoruz. İlaç kullanmak her hastada mümkün değil. Hastanın direncini arttıracak önlemlerle gribi yenebiliriz. Özellikle hastalarda yalancı güven duygusuna sebep olabilecek yaklaşımlardan uzak durmak gerek" şeklinde konuştu.

Gribi hızlı atlatmak için önemli uyarılarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Tarakçı, adım adım tedavi yöntemlerini ise şöyle sıraladı:

Tedavinizi asla aksatmayın
Doktorunuzun verdiği tedaviyi aksatmadan uygulayın. Kendi teşhisinizi kendiniz koyup gelişigüzel ilaç kullanmayın. Özellikle tedavi amacıyla alınan antibiyotiklerin faydasından çok zararı olmaktadır. Grip için reçete edilen ilaçlar doğrudan enfeksiyona yönelik olmayıp, belirtileri düzeltmeye, hastalığın daha kolay geçirilmesine ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olmak içindir. Antibiyotikler değil, doktorun reçete edeceği ateş düşürücüler, boğaz ağrısı ve yanması için gargaralar ve pastiller, vücut direncini artırmak amacıyla vitaminler kullanılmalıdır.

Bol istirahat
Bu dönemde hasta kişi yatağında yatmasa bile kesinlikle vücudu yorucu-yıpratıcı egzersiz ve hareketlerden uzak durmalı, mutlaka birkaç gün istirahat etmelidir. Grip ciddi derecede işgücü kaybı ve okul çağındaki çocuklarda da ders kaybına neden olmaktadır.

İstirahat edilmezse hem tedavi süreci uzuyor hem de hastalığın oluşturacağı yan etki riskleri artırılmış oluyor. Hasta kişilerin istirahat etmesinin bir diğer avantajı da, çalıştıkları kurumlarda başka kişileri hasta etmeyecek ve hastalığı yaymayacak olmalarıdır.
  
Sıvı tüketiminizi azaltmayın
Bol su için. Özellikle karışık bitki çayları da (ıhlamur, kuşburnu, ahududu, yasemin, papatya, böğürtlen) tüketebilirsiniz. Elbette her fazla şeyin zararı olduğundan, aşırı sıvı tüketiminden de kaçınmalısınız.
  
İyi beslenin
C vitamini vücudun savunma sistemini güçlendirdiğinden özellikle turunçgiller olmak üzere meyve tüketin. Koyu yeşil yapraklı taze sebzeleri sıkça tüketmeniz de vücut direncinizi artıracaktır.
07.01.2017 18:48:53