Üç faz boyunca 11,4 milyon avro finansmanla yürütülen sivil gözetim programi, polis, meclis, merkezi-yerel yetkililer, sivil toplum ve medya için politika tavsiyesi ile uygulamalı eğitimler sağladı.
Program kazanımlarının arasında, Türkiye'de, 19 ayrı 'Yerel Önleme ve Güvenlik Kurulu'nun bulunduğu ortak bir ağ oluşturulması da yer aldı.
Bu organlar, suçu meydana gelmeden önlemek amacıyla savunmasız grupların ihtiyaçlarına özel ilgi göstererek, yerel kolluk endişelerini incelemek, yerel riskleri tespit etmek için yerel yetkilileriyle sivil toplum temsilcilerini bir araya getiriyor.
Söz konusu 19 kurulda, 133 farklı STK'nin temsilcileri dahil 600 üye bulunuyor.
Kurullarda bugüne kadar 425 yerel güvenlik eylem planı hazırlandı ve yarısı kamuoyunu bilinçlendirmeye ayrılmış 4 bin 250 planlı faaliyetin haritası çıkarıldı.
Bunun yani sıra program, "Yerel Önleme ve Güvenlik Kurulları"nın çalışmalarını desteklemek ve koordine etmek için çatı kuruluş görevi görecek bir Ulusal Suç Önleme Ofisi kurmaya yönelik taslak mevzuat hazırlığını da destekledi. Bu yeni mevzuatın 2022'de kabul edilmesi bekleniyor.
Geniş çaplı ulusal ve uluslararası uzmanlıktan yararlanılarak, programın son fazında da polis ve kolluk kuvvetleri gözetiminde sivillerin söz hakkı sahibi olması için ulusal mevzuatın geliştirilmesine yardımcı olundu. Yerel ve ulusal düzeyde farkındalık artırma faaliyetleri düzenlendi.
500 iç güvenlik kuvveti mensubuna ve devlet memuruna eğitimler verildi; ayrıca 7 bin 223 kişinin katıldığı 128 etkinlik düzenlendi.
Parlamenter gözetim, İçişleri Bakanlığı'nın yani sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kilit ortak olarak katılımıyla temin edildi.
Sivil gözetimin soyut bir kavram gibi görünebileceğini söyleyen UNDP Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
"Bu programda ortaklarımızın çalışmaları, bilhassa yerel düzeyde fikrin elle tutulur bir gerçeğe dönüştürülmesine yardımcı oldu. Su an vatandaşların güvenlik ve emniyetle ilgili endişelerini dile getirebileceği ve suç mağduru olma olasılığı en yüksek grupların da dahil, acil toplum ihtiyaçları konusunda kolluğu harekete geçirebileceği açık bir kanal bulunuyor. Vatandaşların polislik önceliklerini belirlemeye katkıda bulunacağı bir yapı tesis etmek suçlar önlemeye yönelik büyük bir adım."
AB Türkiye Delegasyonu'ndan Alexander Fricke de "Avrupa Birliği Türkiye'nin güvenlik sektörü reformunu desteklemeye kararlıdır. Şeffaflık ve hesap verebilirlik AB için temel ilkelerdir ve bu girişim bu ilkeleri yansıtan yasal ve kurumsal bir çerçeve oluşturmaya yardımcı olmuştur" dedi.
İKİ AYRI OTURUM
Toplantıda iki ayrı oturumda panel düzenlendi Moderatör Serra Titiz’in yönettiği 'Strateji oluşturma sürdürülebilir suç önleme ve iç güvenlik kuvvetlerinin demokratik gözetim paneli'nde; İçişleri Bakanlığı KHBİ Daire Başkanı Gazi Levent Kurtoğlu, İskenderun Kaymakamı İskender Yönder, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Daire Başkanı Albay Erdem Özgür yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı.
İkinci oturumda ise Moderatör Sevcan Kılıç Akıncı tarafından 'Sivil Toplum, Sivil Otoriteler ve İç Güvenlik Kuvvetleri Arasında Etkin Diyalog' konusunda Sincan Kaymakamı Abdullah Küçük, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Fatih Tosyalı, Malatya Baro Başkanı Onur Demez, Sivas İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alper Avcı ve Çorlu Kadın Hakları Koruma Derneği adına Feray Karagöz konuştu.