TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada iktidarın terör politikalarıyla teröre çanak tuttuğunu savunan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, "Bu ülkeyi terör örgütleri değil 14 yıldır siz yönetiyorsunuz. Ölen her insanda sizin suçunuz var" dedi.
Meclis Genel Kurulunda 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın oylandığı son oturumda Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Musa Çam, terör konusunda hükümeti ağır sözlerle eleştirdi. 10 Aralıkta İstanbul Beşiktaş'ta hain bir saldırıda hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek sözlerine başlayan Çam, ülkenin büyük bir felakete sürüklenirken iktidarın sadece en ağdalı sözlerle veya bağıra çağıra terörü kınayarak vicdanını rahatlatma ve işin içerisinden çıkmaya çalıştığını söyledi.
'TERÖRİSTLER UZAYDAN GELMİYOR!'
40 yıldır kınamanın, tehdidin işe yaramadığının görüldüğünü belirten Çam, "Bu ülkeyi terör örgütleri değil, on dört yıldır mutlak iktidar olarak siz yönetiyorsunuz. Yaşanan her felakette, ölen her insanda sizin sorumluluğunuz ve sizin suçunuz vardır. Siz ülkeyi iyi yönetemiyorsunuz. Sorunu çözmeyi değil, sorunun kendisiyle kavga etmeyi tercih ediyorsunuz çünkü akılla hareket etmiyorsunuz; siyasi bir düşünceyle hareket ediyorsunuz. Teröristler uzaydan gelmiyor, terör örgütlerine katılanlar da bu ülkenin gencecik çocukları. Bu çocukların bu örgütlerin saflarına katılmalarının önüne geçecek en küçük bir politikanız, en küçük bir çabanız da yok. Üstelik kaba kuvvete dayalı, akıldan yoksun politikalarla çocukları örgütlerin safına daha fazla itiyorsunuz" diyerek iktidarı eleştirdi.
'ÇÖZÜM; DEMOKRASİ, EŞİTLİK, EKONOMİK PAYLAŞIMDA'
Böyle sorunların tek bir çözümü olduğunu hatırlatan Çam, "Çözüm, daha fazla demokrasi, daha fazla eşitlik, daha sağlıklı eğitim ve eşitlikçi ekonomik paylaşımdır. Özgürlüğünü kısıtladığın, iyi eğitim vermediğin, iş imkânı sunmadığın, üstüne bir de onurunu incittiğin insana "Senin hayatın çok kötü ama başkasının iyi olan hayatına saygılı ol" demek "Ben bu sorunu çözmek istemiyorum" demekten başka hiçbir şey değildir" dedi. Çam, meseleye duygu değil akıl çerçevesinde bakıldığında "Özgürlükleri, demokrasiyi, eşitliği sağlayalım" diyenlerin değil, "OHAL'i daha şiddetli uygulayalım. Kimseye göz açtırmayalım. Baskıyı artıralım, asalım, keselim" diyenlerin terörün ekmeğine yağ sürdüklerinin anlaşılacağını ifade etti.
'TERÖR BİTERSE ŞEHİT OLAMAYIZ, OYLAR AZALIR DİYE Mİ KORKUYORSUNUZ'
Söylemlerin de giderek teröre daha fazla hizmet eder hale getirildiğini sözlerini ekleyen Çam, şunları dile getirdi: "Hukukun dışına çıkmayın, insanların adalet duygusuna zarar vermeyin ki başka yollara tevessül etmesinler" diyenler değil, hukuku devre dışı bırakıp kaba kuvvetle sorunu çözeceğini sananlar terörün değirmenine su taşıyorlar. Buna rağmen, aynı yöntemi sürdürmek ve farklı sonuçlar beklemekse eğer kötü niyetten değilse bir cehalet örneğidir. 'Şehit olun, şehit olalım. Ne mutlu şehitlere. Yaşasın şehitlik' demek teröristi yaşatmak, terörün devamını teşvik etmektir. 'Terörü durduralım, insanımız ölmesin, çocuklarımız yaşasın' demiyorsunuz. 'Terör biterse şehit olamayız. Oyları konsolide edemeyiz' diye mi korkuyorsunuz? Derdiniz nedir?"
'TEK ADAMIN HIRSI TÜRKİYE'NİN TÜM SORUNLARININ ÜSTÜNDE'
Son bir buçuk yılda 33 saldırıda 446 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan CHP'li Çam, başkanlık sisteminin her şeyden daha önemli hale getirilme çabalarını da eleştirdi. Çam, "Bu Parlamentonun hemen acilen Türkiye'de kırk yıldır devam eden bu terörü sonlandıracak birtakım önlemleri ve birtakım tedbirleri alması gerekirken sanki Türkiye'nin bütün sorunları, dertleri bitmiş, bir tek Anayasa değişikliği, başkanlık ve rejim değişikliği kalmış. Hepimiz biliyoruz ki bu bir sistem tartışması değil! Bütün dünya artık biliyor ki yapılmak istenenin, bu ülkenin tek bir vatandaşının yaşam standardının yükselmesiyle, sorunların çözümüyle zerre kadar ilgisi yok. Tek doğrunun kendi doğrusu olduğunu düşünen bir adamın hırsı, arzusu, isteği yerine getirilsin diye bir çaba ve gayret var" diye konuştu.
'80 MİLYON 400 MİLYAR DOLAR BORÇ, BAŞBAKAN SERVET BIRAKIYOR!'
17-25 Aralığın yıl dönümüne de atıfta bulunan Çam, "Bundan üç yıl önce bakanların kutularda, yatak odalarındaki para sayma makinelerini ve dolar kasalarını unutmadık... Dönemin Başbakanının oğluyla konuştuğu telefon konuşmalarını, milyonları... O yüzden halkın önünde hesap verilmesi gerekiyor. Başbakan Yıldırım biraz önceki konuşmasında dedi ki; 'Torunlarımıza sorun bırakmadık.' Bizler, 80 milyon insan çocuklarımıza 400 milyar dolar borç bırakıyoruz ama Sayın Başbakan ve çocukları ve torunları çok şanslı, o bir servet bırakıyor" ifadelerini kullandı.
17.12.2016 14:16:04