Ösen’den İstanbul Sözleşmesi tepkisi

Ösen’den İstanbul Sözleşmesi tepkisi

2011 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olarak kadına şiddete karşı mücadelede net bir mesaj vermiş olan Türkiye’nin 10 sene sonra yine kendi eliyle sözleşmeyi feshetmesi anlaşılamaz bir ikilemdir. Fesih kararının meclisin iradesini hiçe sayarak tek şahsın kararı ile verilmiş olması, ülke demokrasisine verilmiş ağır bir yaradır. Halkın kaderinin tek kişinin inisiyatifine verilmesini endişe verici buluyoruz. Bu karar, Türkiye’nin yarısını oluşturan tüm kadınların vicdanına aykırı bir karardır.

Türkiye’de sadece 2020 yılında 300 kadın, 2021’in ilk çeyreğinde 77 kadın öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesini ve bunlarla mücadeleyi hedeflemektedir.  Sözleşme, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunur ve cinsiyeti nedeniyle herhangi bir bireyin şiddet görmesinin önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin devlet tarafından alınmasını savunmaktadır. Hükümetin fesih ile verdiği mesaj, bu değerlerin benimsenmediğini, cinsiyet eşitsizliğinin ve şiddetin normalleştirileceğinin bir mesajı olarak ortaya çıkmaktadır.

Son 10 yılda ülke vicdanını yaralayan, binlerce çocuğu annesiz, anne babaları yavrusuz bırakan kadın cinayetlerine şahit olmuş kadınlar ve erkekler olarak demokrasiye ve temel insan haklarına aykırı olan bu kararı kınadığımızı belirtiriz.

Türkiye olarak nesillerimizi güvenle daha müreffeh bir geleceğe hazırlamak, uluslararası alanda rekabetçi, öncü, gıpta edilecek bir ülke haline getirmek için çalışırken, 10 yıl önce edinilmiş hakların bugün tek adam eliyle kaldırılmasının amacı anlaşılamaz ve kabul edilemez. Kadınlarımızı ikinci sınıf vatandaş olarak gören zihniyetle sonuna kadar savaşacağımızı bildiririz

Deva Partisi olarak kırmızı çizgimiz olan İstanbul Sözleşmesi’nin kabulünün takipçisi olacağımızı, uygulanması ve kadının hak ettiği yeri bulması için topyekun mücadele vereceğimizi belirtiriz. 

 


20.03.2021 14:00:00