Karşıyaka Kadın Hakları anıtı için dava açmaya hazırlanıyorlar
İZMİR'in Karşıyaka İlçesi'ndeki 'Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı'nın yıkılıp yerine daha büyüğünün yapılacak olmasına karşı çıkan gazeteci Mustafa Feyzi Hepşenkal ile avukat Murat Fatih Ülkü, yargı süreci başlatacaklarını belirterek, Karşıyaka Belediyesi'nden bu konuyla ilgili alınan meclis kararının bir örneğini istedi.
Mustafa Fevzi Hepşenkal ve Murat Fatih Ülkü, Karşıyaka Belediye Meclisi'nin 2 Şubat 2017 tarihinde yapılan toplantısında 'Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı Restorasyon ve Düzenleme Yapım İşi'nde kullanılmak üzere İller Bankası'ndan 7 milyon 437 bin 98 TL kredi kullanılması ve konuyla ilgili her türlü işlemi yapmak üzere Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın yetkilendirilmesi kararı verildiğini belirtti. Hepşenkal ve Ülkü, bu karar doğrultusunda Karşıyaka Belediye Başkanlığı'nca tesis edilen işlemlerin yargısal denetimine esas olmak üzere meclis kararının kendilerine de verilmesi için dilekçeyle belediyeye başvurdu. Kendilerinin de Karşıyaka ilçesinde ikamet ettiklerini belirten Mustafa Feyzi Hepşenkal ve Murat Fatih Ülkü, Alaybey Mahallesi'nde bulunan, Karşıyaka ve İzmir genelinde kısaca 'anıt' olarak bilinen, tarihsel ve sosyal bir öneme sahip 'Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı'nın yıkılıp, yerine yenisinin yapılacağının medyaya da yansıdığını söyledi.
Hepşenkal ve Ülkü, yerine daha görkemlisi yapılmak istenen 'Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı'nın yapılış sürecine, Karşıyakalılar'ın maddi-manevi katkısına, bu anıtın simgelediği değerler ve kavramlara dikkat çekti. Yapılışından bu yana geçen 45 yılda Karşıyaka ile bütünleştiğini, ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirtti.
Hepşenkal ve Ülkü Karşıyaka Belediyesi'ne verdikleri dilekçelerinin devamında şöyle dedi:
"Bazı anıtlar, kentin bir parçasında keşfedilmeyi bekler, bazı anıtlar kent ile bütünleşmez, bütünleşemez ama bazı anıtlar, tam da 'Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı' gibi, içinde bulundukları bölge ve sosyal yapının ayrılmaz bir parçası haline gelirler. Bu bütünlüğün devam etmesi, anıtın varlığı kadar, bölge ve sosyal yapı açısından da büyük önem taşır. Bazen de, tam da 'Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı' gibi, bir anıt olmanın tam anlamını yansıtır biçimde, hatta ötesine de geçerek, o kent ile o kentin insanlarıyla bütünleşirler. İşte tam da bu nedenlerle, bu 'anıt' Karşıyaka'dan da, Karşıyakalılar'dan da ayrılmaz. Bu bütünlüğü ayırmak, yeniliyoruz adı altında yıkıp, yeniden yapmak, anıtı yenilerken, geçmiş ile bağını koparmak, sadece bir anıtı yeniden yapmaktan çok daha büyük anlam taşır. Bu bütünlüğü ayırmak, Karşıyaka'dan, Karşıyaka'nın tarihinden, Karşıyakalılık'tan bir şeyler koparmak demektir. Karşıyaka Belediye Meclisi kararı ve bu karar çerçevesinde Karşıyaka Belediye Başkanlığı tarafından tesis edilen işlemler hakkında yargısal denetim süreci başlatılacaktır. Tarafımızdan başlatılacak yargısal denetime esas olmak üzere, Karşıyaka'da ikamet etmekte oluşumuz, konuyla doğrudan ilgimiz ve Bilgi Edinme Hakkında Kanunu çerçevesinde, meclis tarafından alınan bu kararın örneğini tarafımıza verilmesini talep ediyoruz."(Hürriyet)