GÜNDEMHaber Girişi : 02 Şubat 2017 13:35

Anket şirketleri neden çuvallar?

Anket şirketleri neden çuvallar?
Ne sonuç açıklanırsa açıklansın, kim açıklarsa açıklasın o sonuçlara şüpheyle bakmamız gerekiyor. Konu siyaset olduğunda rekabet 'medeniyet' sınırlarını zorluyor.
 BÜNYAMİN DOBRUCALI /

2016 anket şirketleri için kelimenin tam anlamıyla kabus gibi geçti.

Önce Brexit, ardından Kolombiya barış süreciyle ilgili referandum ve son olarak da Trump konusunda rezil olacak derecede yanıldılar.

Anket şirketlerinin 'yalancı çoban' durumuna düştüğü bir yılın ardından teraziye ilk çıkacakları yer bizdeki Başkanlık referandumu olacak.

Şimdi soru şu, Türkiye anket konusunda İngiltere, Kolombiya ve ABD'nin arkasına takılıp anket şirketlerini ters köşeye yatıracak mı?

Bu soruya evet ya da hayır demeden önce bakılması gereken önemli bir detay var.

Siyaset konusunda rezil rüsva olacak kadar yanılan anket şirketleri konu siyaset dışı araştırmalar olduğunda hedefi tam 12'den vurabiliyor.

Bu detay, araştırmalarda aynı metod ve yöntemleri kullanan bizim anket şirketleri açısından da önemli.

Çünkü, sorunun kaynağında bize 'seçmenin siyasi tercihini belirtme konusunda artık eskisi kadar açık olmadığı' gerçeği olduğunu gösteriyor.

Aynı risk bizdeki siyasi anket sonuçları için de var.

Ne sonuç açıklanırsa açıklansın, kim açıklarsa açıklasın o sonuçlara  şüpheyle bakmamız gerekiyor.

Konu siyaset olduğunda rekabet 'medeniyet' sınırlarını zorluyor.

Özellikle bizim gibi siyasetin yaşamın tam merkezine konduğu toplumlarda bu risk daha da büyük.

'Olmak ya da olmamak' noktasına düğümlenen bir konuda anket şirketleri ne kadar bağımsız olduğunu iddia etse de ikna edici olamıyorlar.

17-25 Aralık süreciyle ilgili ortaya çıkan tapeler içinde dönemin Habertürk Genel Yayın Yönetmeni olan Fatih Altaylı'nın açıklanacak anket sonuçlarıyla kafasına göre oynadığı ortaya çıkmıştı.

Aslında bu da ayrı bir detay.

Sadece anket şirketi değil, sadece anket şirketine o araştırmayı yaptırtan değil ayrıca o anketi yayınlayacak olan medya da güven bunalımının bir parçası demektir.

Asıl sorun sürecin kendisi.

Şöyle ki, anket pahalı bir yöntem.

Bunu yapacak olan şirketlerin hem bu külfeti yüklenmesi hem de bu işten rant elde etmesi gerekiyor.

Peki bu nasıl olacak?

Siz, ölüm kalım mücadelesi verirken üstelik de parasını verdiğiniz bir anket sonucunu nasıl yayınlatırsınız?

Kim, kendi kalesine göz göre göre gol atmak ister?

Biz ve dünya konusunda ne anket şirketleri açısından ne de seçmen açısından çok büyük fark yok.

Küreselleşmenin bu kadar etkili olduğu bir süreçte hiçbir seçmen ister telefonla, ister internet üzerinden isterse yüz yüze görüşme olsun eskisi kadar rengini belli etmek istemiyor.

Gözümün önünde olan bir anket çalışması insanlardaki korkuyu göstermesi açısından önemliydi.

Telefonla aranan kişi referandum konusunda kendisine sorulan tüm sorulara gerçek düşüncesinin tam tersi yönünde cevap verdi.

Neden böyle yaptığını sorduğumda, 'beni aradıklarına göre telefonumu biliyorlar. Beni isterlerse bulurlar. Sonra başım belaya girmesin'dedi.

Anlaşılır bir durum.

İki tarafın seçmeni açısından da anlaşılır bir durum.

Anket şirketlerinin işin sanat kısmında değil ama zanaat kısmında sıkıntısı var.

Para kaybetmeyi seçmenin güvenini kaybetmeye tercih etmezlerse işleri zor.



Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.