‘’ATLARA DOKUN, HAYATA DOKUN’’ PROJESİ
İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi ile İzmir Atlı Spor İhtisas Kulübü arasında ‘Atlara Dokun, Hayata Dokun’ proje protokolü imzalanarak ‘Hippoterapi’ yöntemine dikkat çekildi. İmza törenine Buca Kaymakamı Faik Arıcan ve Buca İlçe Sağlık Müdürü Murat Köksal da katıldı.
At ile Tedavi…
İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi ile İzmir Atlı Spor İhtisas Kulübü arasında ‘Atlara Dokun, Hayata Dokun’ projesi hayata geçirildi. Hastane Konferans Salonunda yapılan törenin açılış konuşmalarını; İzmir Atlı Spor İhtisas Kulübü adına Yönetim Kurulu Başkanı Nurhal Coşkun, İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi adına Başhekim Uzm. Dr. Esra Duğral yaptı. Buca Kaymakamı Faik Arıcan ise yapmış olduğu konuşmasında, At ile Tedavi’nin (Hippoterapi) öneminden bahsederek, ‘’İlçemiz Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi ile İzmir Atlı Spor İhtisas Kulübü arasında At ile Tedavi(Hippoterapi) uygulaması için protokol imzalandı. Bu uygulama ile belirli hastalıklar nedeniyle hastanemizden hizmet alan ve tedavi süreçleri devam eden vatandaşlarımızın hippoterapi ile tedavi süreçlerinin hızlandırılması amaçlanıyor. Ülkemizde ilk kez uygulanacak olan bu işbirliği ve çalışmaya katkı sağlayan yetkili ve görevlilere teşekkür ediyoruz.’’ diyerek düşüncelerini bildirdi.
Protokol İmza Töreni…
Açılış konuşmalarının ardından; Ergoterapist Ece Banu Şen ve İzmir Atlı Spor İhtisas Kulübü Genel Sekreteri Alper Alıcıkuş ‘Hippoterapi’ üzerine bir sunum gerçekleştirirlerken, Uzm. Dr. Serpil Yaprak ise Toplum Ruh Sağlığı Merkezinin hizmetlerinden bahsetti. Sunumların ardından Buca Kaymakamı Faik Arıcan, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Esra Duğral ve İzmir Atlı Spor İhtisas Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Nurhal Coşkun arasında protokol imzalandı, fotoğraf çekimlerinden sonra konuklar kokteyle davet edildi.
HİPPOTERAPİ NEDİR?
Atın çok boyutlu hareketini kullanarak uygulanan tedavi yöntemine verilen isimdir. Eski Yunanca’da ‘Hippos’, at anlamına gelmektedir. Tarihsel olarak, atın tedavideki yararları MÖ. 460 yıllarında fark edilmiştir. 1950'lerden itibaren yoğun olarak kullanılan, bugün yurtdışında da özel Hippoterapi Merkezlerinde Fizyoterapistlerin kontrolünde uygulanan Hippoterapi ülkemizde de oldukça popüler bir tedavi yöntemidir. Hippoterapi, fizik tedavi seansı alan hastalara destek amacının yanı sıra zihinsel ve bedensel engelli hastaların algı ve fiziksel fonksiyonlarının geliştirilmesine katkı sağladığı için ilaç tedavisi, cerrahi ve rehabilitasyon gibi asıl tedavi yöntemlerinin alternatifi olarak değil, destek bir uygulama olarak önerilir. Bir atın dakikada yaklaşık yüz titreşimsel sinyali biniciye aktarabilir. Böylece refleks düzeyde, binicinin hemen hemen tüm kas grupları çalıştırılmış; ince motor becerilerinin gelişimi uyarılmış; karmaşık, hassas ve net hareketlerin oluşumu sağlanmış olur. Atın dinamik hareketi hastanın sinir sistemini organize ettiği için vücudun çevreye karşı nasıl uyum sağladığı konusunda bir algı ve farkındalık oluşur. Atın yürüyüşünün çok boyutlu salınma ritmi; normal yürüme siklusunda oluşan pelvik hareketlere benzemekte ve hastanın pelvis kuşağına normal bir yürüyüşten iki kat daha etki etmektedir. Böylece hastadaki duyusal girdiyi artırmaktadır. Atın sıcaklığının, insan sıcaklığına nazaran 1,5-2 C° daha yüksektir. Bu yüzden bir gevşeme tekniği olarak da görev görür. Sıcaklık sayesinde binicinin iç organların aktivitesini uyaran belirli kas refleksleri de aktif hale gelir. Bu yüzden Hippoterapi, gastrointestinal sistem hastalıkları, kardiyovasküler sistem hastalıkları, poststroke (felç sonrası) tedavi gibi çok daha farklı alanlardaki tedaviler için de alternatif olarak kullanılabilinir.