GÜNDEMHaber Girişi : 03 Ekim 2016 10:51

Aydın Özcan 16 Ekim kongresinin röntgenini çekti

Aydın Özcan 16 Ekim kongresinin röntgenini çekti
Cumhuriyetçi Avukatlar 2, Çağdaş Avukatlar 1, Bağımsız Savunma 1 ve Milliyetçi Avukatlar 1 olmak üzere 16 Ekim öncesi İzmir Barosu 5 ayrı listenin rekabetine sahne olacak. Gözler Başkan Aydın Özcan'da

İzmir Barosu tarihinin en heyecanlı seçimine doğru geri sayıma başlamışken gözler bir kez daha başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Başkan Aydın Özcan'a çevrildi. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'ndan iki olmak üzere toplamda beş ayrı listenin yarışmasının beklendiği genel kurul öncesi tansiyon yüksek. Başkan Aydın Özcan önce iki yıllık görev döneminin raporunu Verdi ardından 16 ekim kongresinin röntgenini çekti.

Zafer Kaplansoy ve Bünyamin Dobrucalı sordu, Aydın Özcan cevapladı?..

 

- Sayın Başkan 16 Ekim kongresi öncesi 2 yılın raporunu istiyoruz. Ne söz verdiniz? Neleri gerçekleştirdiniz?

-2014 25 ekiminde genel kurulda konuşmalar 26 ekimde seçimler vardı. Orda Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu olarak 60 projeyle yola çıktık. Bu 60 projeyi paylaştığımızda özellikle o dönem iktidarda olan (Çağdaş Avukatlar Grubu) adayları bu projeler için ütopik projeler diyerek alay ettiler. Biz bunların ütopik olmadığını o gün genel kurula çok açık şekilde ortaya koyduk. Meslektaşlarımıza dedik ki, eğer görev verirseniz bize bu projelerin hepsini tek tek yapacağız. Nitekim göreve gelir gelmez tek tek projeleri hayata geçirmeye, meslektaşlarımızın güncel sorunlarıyla ilgilenmeye başladık. En başta sağlık sorunu olduğunu twspit ettik.

 

HASTANEDE REHİN KALAN AVUKAT VARDI

Bir çok arkadaşımız hastane köşelerinde rehin kalmış durumdaydı. Bunu çok açık söylüyorum. Ciddi rahatsızlık geçiren meslektaşlarımız maddi imkansızlık nedeniyle rehin kalmıştı. Hatta bazı arkadaşlarımız vefat etti, çocukları senet imzalayarak aldık. Biz bunlara şahit olduk. Bunu hiç abartmadan söylüyorum. Yaşanan şeyler. Barolar Birliği İstanbul ve Ankara'da bir çok özel hastaneyle anlaşmıştı. İzmir'de yoktu. Biz göreve gelir gelmesi iki ay içinde 185 bin liraya kadar yatarak tedavi imkanı sağladık. Şimdi meslektaşlarımız ceketlerini ve avukatlık kimliğini alarak İzmir'de 10 hastaneyle bu anlaşma imzalandı gidiyorlar beş yıldızlı otel ayarında tek kişilik odalarda kalmak suretiyle tedavilerini oluyorlar. Eşleri avukat olmayanlar yıllık 250 TL'ye yararlanıyorlar. Sağlık alanında devrim yarattık.

150 TL'YE İŞİ ÇÖZDÜK

Göreve geldiğimizin 20'inci gününde Adliye'de 1,5 yıldır kapalı olan Diş Hekimliğini faaliyete geçirdik. Sorduğumuzda neden kapalı diye bize arıza var dediler. İlgili kişiyi getirdik, 200 TL'lik gideri olduğunu öğrendik, 150 TL'ye olmaz mı deyip el sıkışıp anlaştık. 15 yıldır kapalı kalan Diş Hekimliği Ünitesini 150 TL'lik harcamayla hayata geçirdik.

Göreve gelir gelmez meslektaşlarımıza dokunacağız dedik ve dokunduk. Meslektaşlarımızın kullanımında olan tuvaletler tam 7 ay kapalı kaldı. 7 ay. Tam 7 ay. Arızasını gideremediler. Yaptırıyorlar üç gün sonra yine tıkanıyor. Meslektaşlarımız adliye çalışanlarından anahtar dilenir durumundaydılar. O tuvaletleri gidin gezin, beş yıldızlı otellerde olan hale getirdik. Savcılığın görevi olmasına rağmen bütün masraflarını biz karşıladık.

-        Çalışmayan tuvaletler, kapalı Diş Hekimliği Ünitesi. Bunlar önceki yönetimde bütçede para olmadığı için mi yapılamamış?

Hiç olur mu? Hizmet anlayışı. 150 TL para olmaz mı? Bu hizmet anlayışı. Biz bunları Baro'nun parasını harcamadan yaydık. Bütün bilgisayarları değiştirdik. Bunları sponsorlarla yaptık.

-        60 projemiz var dediniz. Soruyu tersten sorayım. Bu projeler içinde eksik kalanlar, yapamadıklarınız hangileri?

Eksik kalan bir şey yok. 60 projemizin 60'ı da tamam. CMK taksiyi hayata geçirdik. Bunu gündeme getirdiğimizde meslektaşlarımız bize gülüyordu. Özellikle geceleri kadın meslektaşlarımız görev almak istemiyordu. Şimdi taksi evinden alıyor, tekrar evine bırakıyor. Eskiden eşi, çocuğu karşı çıkardı görev alma diye. Şimdi hiçbir sorun yaşamaksızın meslektaşlarımız CMK görevi alabiliyorlar. Yapamadığımız Yeşil pasaport var. Benim görevimde üç defa TBMM değişti. Hepsine her seferinde tek tek anlattık. Adalet Bakanlığı'ndan geçti AB Bakanlığı buna engel oldu. Neredeyse yasallaşıyordu. Bu konuyu ısıtıp ısıtıp gündeme getirmeye devam edeceğiz. AB Bakanı Volkan Bozkır yeşil pasaport sayısı çok deyip noterlere vermeye kalktı. Biz de kazan kaldırdık. Dedik ki noterlere veremezsin arkadaş. Belli meslekte kıdemi olanlara ver dedik. Bunu Yunanistan Başbakanı Çipras'ın ziyaretinde Bakan Bozkır'a da açık açık anlattım. Bunu Türk şirketlerinin Avrupa'daki haklarını savunabilmek için istediğimizi söyledim. Bu mücadeleye devam edeceğiz. Mesleki anlamda yapamadığımız hukukun üstünlüğü anlamında istediğimiz noktada değiliz. Türkiye adaletini arıyor mitingini gerçekleştirdik. Basın özgürlüğü anlamında mücadele verdik.  

-        Hizmetler dışında biraz daha 16 Ekim seçimine yönelik konuşmak istiyorum. Bu kadar başarılı olduğunu söylediğiniz bir yönetimde neden sizin dışınızda iki yönetici daha aday olarak ortaya çıkıyor. Bir ekleme daha yapayım. Tek dönem sözü verdiğiniz konuşuluyor. Bu doğru mu?

Yönetimden aday olarak çıkan arkadaşlarımızın birinin çıkma nedeni farklı, diğerinin çıkma nedeni farklı. Bir arkadaşımız Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır ama kağıt üzerinde yapmıştır. 100 toplantının 70'ine katılmayan. 30'una da gelip telefon elinde numaradan birisi arayıp, belki de gerçektir bilemiyorum ama diğer arkadaşlar da şahit olduğu için biliyorum, beni şurdan arıyorlar burdan arıyorlar duruşmam var deyip giden bu üretilen projelerin içinde emeği olmayan bir arkadaşımız.

 

-        Mehmet Kozan'dan mı bahsediyorsunuz?

Evet. Hiç emek sarf etmeden bütün yönetim kurulu üyelerinin emeğine saygısızlık yapıyorsa ben ona bir şey diyemem. Onu kendisine soracaksınız, hangi gerekçelerle çıkıyor diye. Hangi konuda teklif vermiş de yapılmamış? Ben polemik yaratmak istemiyorum. İzmir gibi davranacakmış! Bu konularda ağzını açıp 'a' demiş mi? Sorun. Bir sorun. İnsan ciddi olacak. Ben şimdi polemik yaratmak istemiyorum. Benim işim icraat yapmak. İcraata hiçbir şekile dahli olmamış insanla ben muhatap olmam. Gruba karşı yaptıkları da büyük saygısızlıktır. Ön seçim dayatması da saygısızlıktır. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu olarak bundan üç dört ay evvel bütün grubu topladığımızda değişik grupları provake etmek için davet eden de kendisidir. Ve orda tartışmalar da olmuştur. Gelen arkadaşlar da zor durumda kalmıştır. İzmir Barosu'nun gelenekleri vardır. İzmir Barosu'nda iki dönem kuralı vardır. Hangi grup iktidardaysa o başkan iki dönem aday olur. Bunu nasıl değiştirirsiniz? Cumhuriyetçi Avukatlar'ın Genel Kurulu'nu toplarsınız. Orada teklifler sunulur şu şu kişiler yürütmeyi aday sunmak istiyoruz. Elle kalkar. Genel çoğunluğu sağlarsanız o kişiler grubun yürütme kurulu olur. Bu arkadaşlar bunu yapmadı. Bu arkadaşlar üç kişi bir araya gelmek suretiyle kim etkili, Mehmet Türkbay CHP'de etkili a onu yazalım! Adamın haberi yok. Sorabilirsiniz. Mehmet Türkbay'a telefon açıp sorabilirsiniz. İşte bu grubun eski üyesi bunu yazalım. Şunu yazalım. Beş kişilik yürütme kurulu oluşturuyorlar. Kim bunlar? Bakıyorsunuz bir tanesi geçen dönem disipline girmek istemiş girememiş. Küskün. Bir tanesi taa Nevzat Erdemir zamanında Erdemir'e not vermeye kalkmış o yüzden Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Derneği kapatılmış. Diğerine bakıyorsunuz Nevzat Erdemir mesleki sorunlar için TBMM'de canhıraş çalışırken yönetimde altı kişiyi istifa ettirmiş sayesinde Çağdaş Avukatlar iktidara gelmiş. Nevzat Erdemir başkan ama yönetimde cumhuriyetçilerin 5,Çağdaş'ın 6 üyesi var. Adam toplantı yapamadı. Böyle bozgunculuklarla bu iş olmuyor. Bu arkadaşlar alışmışlar bozgunculuğa. Biz bunlar yolumuza devam edemeyiz. Hukuksuzluğa izin veremeyiz, prim veremeyiz. Eğer biz o üç kişinin seçim dayatmasına katılsaydık benim burda oturmamam lazımdı. Eğer Baro başkanıysak, eğer bir hukuk kurulunun başkanıysak hukuksuzluğa izin vermememiz lazım, dik durmamız lazım.

-        Tek dönem sözü verdiğiniz yalan mı?

Gerçek dışı. O arkadaşımız senaryolar yazıyor. Daha ne senaryolar var bilsen. Kemalpaşa'dan bir meslektaşı arıyor diyor ki, Aydın Hoca aday olmayacak, benim adıma da karar veriyor. O yüzden biz adayız diyor. Daha neler söylüyor o arkadaşa. Daha neler söyleyecek seçime kadar.

 

-        Bu tartışmanın içerisinde Huder (Hukukçular Derneği) nerde?

Bu tartışmanın içinde ben dernek ismi kullanmak istemiyorum. Ama az önce ifade ettiğim ilk bilgilendirme toplantısına o kişi (Mehmet Kozan) onları getirdi. O arkadaşlar da geldiklerine pişman oldular. Şuan onunla birlikteler mi bilmiyorum. Ön seçime kadar birliktelerdi. Bana gelen duyumlar biz de kandırıldık şeklinde. Ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemiyorum.

-        Bazı avukat arkadaşlarla konuştum. Sizin 'Paralel' tanımınıza çok üzülmüşler. Hatta içlerinde dava açmayı düşünen de var. Bu tanımı neden kullandınız?

Yanlış anlama var. Şöyle, 'gerçek cumhuriyetçiler burada' dedim ben. O arkadaşlar hukuki bir dayanak olmadan cumhuriyetçi avukatlar adını kullanıyor dedim. Yoksa o anlaşılan manada bir paralelden hiç bahsetmedim. Haberi net okurlarsa, haberi sonuna kadar okurlarsa eee tabii gazeteciler başlık atıyorlar, ben gazetecinin başlığına karar verecek durumda değilim. Ama haberi ayrıntılı bir şekilde okuduklarında hiç öyle iddia edildiği gibi anlaşılmadığı çok açık. Size söylediğim şeyleri söyledim. Yani hukuki bir dayanağı olmayan bir yürütme kurulu koskoca cumhuriyetçi avukatlar grubuna üstelik iktidarda olan gruba ön seçim dayatmasında bulundular. Benim bu ön seçim dayatmasına katılmam demek hukuksuzluğa izin vermem demek. Bu bir. İkincisi de şu. Bu arkadaşlar o kadar uyanık ki o kadar bu işleri biliyorlar ki, çalışmaya çağırdığınızda hepsi kaçar, bir tanesi çalışmaz, bir fikir üretmez. Ama böyle ustaca fikirler hep onlarda. Dört beş kişi aday oluyor orada, hepsi yönetime girecek aday oldukları için. Ben de beş kişiyi seçicem. Ne güzel plan di mi? Ön seçime giricez. Kaç tane başkan adayı var, beş tane. Bir de ben oldu altı. Kabul etsek belki on tane de olacak. Hepsi yönetime girecek. Ondan sonra ben çalışıcam. Kimle çalışıcam ? Gördük. İki yıl boyunca çalışma metodunu gördük arkadaşın.Ayak oyunlarıyla işim yok. Eğer grup genel kurulundan ön seçim kararı çıksaydı, o zaman boynum kıldan inceydi ve girerdim ön seçime. 150 oyla başkan adaylığı mı olurmuş. Bu grupta binin üzerinde oy alacaksın başkan adayı olabilmek için. Ön seçimde oy kullananların hepsi biz yanıltıldık, anket yapılıyor dediler diye geliyorlar bize. Metin İnan, oy kullanmış. Aradı beni. Anket yapıyoruz diye oy kullandırttılar dedi. Yani bir algı yönetimi var burada. Bu algıyı yaratmaya çalışıyor arkadaşlar. Ve ben o grupla birlikte hareket eden Özdemir Sökmen'le de oturdum konuştum. Ortak akılla gelin dedim. Bu sene ortak akılla idare edelim şurayı. Tamam dedi, el sıkıştık. Şahidim de var. Yarım saat sonra Mehmet Türkbay'ı arıyor. Türkbay çıktı ya o sahte yürütmeden, niye çıktın diye arıyor. Hani senin anlaşman,yarım saat önceki anlaşman nerde? Bi daha aramadım.

TARİHİ FARKLA KAZANACAĞIM

Rahmetli Nevzat Erdemir'in çok büyük katkıları var Cumhuriyetçi Avukatlar grubuna. Biz Erdemir'in vefatından beri 2014'e kadar seçim kazanamıyorduk. Cumhuriyetçi Avukatlar yeniden şahlanmıştır. Gerçek cumhuriyetçilerle yola çıkmıştır. 2016 seçimlerini de tarihi farkla kazanacaktır.  Bu ayak oyunlarına rağmen. Bu algı oyunlarına rağmen bu grup seçimi tekrar büyük bir zaferle kazanacaktır, çünkü bu gruba Türkiye Cumhuriyeti'nin ihtiyacı vardır. Bu kadar açık konuşuyorum. İzmir Barosu çok önemli bir kaledir. Türkiye'nin geleceğidir adeta. Bunu açık ve net söylüyorum. İzmir Barosu diğer barolar tarafından da takdir edilmektedir. Öyle çıkıp kimse konuşmasın. Genel Kurulda çıkar her şeyi açıklarım. Hiçbir şeyden çekinmem, her şeyi açıklarım orada.

-Her şeyi açıklarımdan kast ettiğiniz ne? Bugüne kadar hiç söylemediğiniz ama söyleyebileceğiniz konular mı var?

Evet, evet. Söylerim. İzmir Barosu ilk kez meslektaşını düşünen baro avukat içindir anlayışıyla yönetilmektedir, öyle siyasi amaçlar için baro yönetilmemektedir. Bunları söylüyorum. Ben yine de o yanlış yapanlara seslenmek istiyorum. Yanlıştan dönsünler. Eğer bu baro yeniden cumhuriyetçi değerlerin dışına giderse bunun altından kimse kalkamaz. Öyle şahsi çıkar için, algı yöneterek bir yerlere gelmek için yapılacak hareketler değil bunlar.

-        Milliyetçi grubun sizden kopması seçim sonucunu etkiler mi?

Etkilemez.

-        Betül Harmanşah ve Ali Onar hamlesiyle milliyetçi oyları, Ulvi Puğ hamlesiyle de Bağımsız Avukatlar grubunun oylarını böleceğiniz iddiaları var.

Betül Hanım da Ali Onar da, Ulvi Puğ da çok başarılı oldukları için listelerimize alınmıştır. Biz onları siyasi hesap yaparak seçmedik. Betül henin iki yıldır bizim staj eğitim merkezimizde çalışıyor. Çok memnun olduğumuz için,iki yılını Baroda harcadığı için o listeye girdi. Ali Onar da bizim yıllardan bu yana arkadaşımızdır. Sırf o görüşte olduğu için orda değildir. Bizimle birlikte hareket ettiği için ordadır. Yani bir oy bölme gibi bir lüksümüz yok. Ulvi Puğ da Atatürkçü, cumhuriyetçi bir isim. Benim amacım zaten bu. Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri bir araya toplamak. Buna kim destek veriyorsa ben onlara kapımı açtım. Listemdeki bütün arkadaşlar cumhuriyetçidir,Atatürkçüdür, üniter yapıdan yanadır, İzmir duruşundan yanadır. O yüzden hiçbir sıkıntımız yok.

-        16 Ekim sandık sonuçları anlamında kafanızda nasıl bir tablo var.

2 binin üzerinde oy bekliyorum. 2014'de 2 bin 250 oyla gelmiştik, şimdi bu rakamı çok aşarız. Çünkü çok ciddi projelerimizle geliyoruz. Ben diğer grupların projelerini inceliyorum. Projeleri bizim projelerimizin yanından geçemez. O kadar net konuşuyorum. Meslektaşlarım grupçu bir anlayışla hareket etmezlerse iddia ediyorum çok ciddi bir oyla seçimi kazanacağız.

-        5 aday var ama yarış Cumhuriyetçilerle Çağdaşlar arasında geçiyor gibi. Bu iki grubun dışında bir adayın kazanma şansı var mı?

Çağdaş grubun kemik oyları var. Bizden önce iki dönem iktidarda kalan grup onlardı. O grubu destekleyen meslektaşlar olmak üzere basın da da destekleyenler var. Çağdaşçılar, cumhuriyetçiyiz diye çıkan arkadaşların resimlerini paylaşıyorlar. Yani, bölünme gerçekleşsin diye şöyle ellerini oğuşturarak bekliyorlar. Ama biz bun izin vermeyeceğiz. Biz cumhuriyetçiler,Atatürkçüler olarak buna izin vermeyeceğiz. İzmir duruşunu Baro'da sergilemeye devam edeceğiz. Ve bunu İzmir halkıyla birlikte yapacağız. Çünkü biz göreve geldiğimizde Baro'yu İzmir'deki STK'larla barıştırdık. STK'lar bize gelip önceki yönetimden randevu istediğinde iki ay sonrasına randevu alabildiklerini söylediler. Üstelik bunu bir iki kişi değil çok daha fazla sayıda STK temsilcisi söyledi.

-        Siyasi kimliğiniz de var. 16 Ekim genel kurulu dışında, Aydın Özcan'ı 2018'de, 2020'de nerede göreceğiz?

2014 genel kurul öncesi en büyük algıyı burada yapmak istedi Çağdaş Grup. Aydın Özcan siyaset için aday, Aydın Özcan şunun için aday, bunun için aday diye konuştular. 3 tane seçim oldu. Aydın Özcan hiç zik zak yapmadı. Aydın Özcan meslektaşlarına hizmet için varım dedi ve siyaset sezonunu tamamladı. Yeni dönemde de Aydın Özcan bir daha söylüyor, erken seçim dahi olsa istifa etmeyecek, onu da söylüyorum burdan, bağlıyorum kendimi.  Bu dönemi tamamladıktan sonra bilemiyorum. Ona o dönem bakıcaz.

YENİ HİZMET BİNASI GÖZ KAMAŞTIRACAK

Bu dönemde meslektaşlarıma yeni hizmet binasının müjdesini vermek istiyorum. Arsa payı karşılığında inşaat sözleşmesi ile yapılacak olan yeni binada 6 bin metrekare kapalı alan ve bu kapalı alan içinde 750 kişilik konferans salonu ve 20'ye yakın meslek içi eğitim çalışması ve komisyon toplantısı yapılacak salonlar olacak. Barolar Birliği'yle birlikte yapacağımız bu projede o tarafta bir gecikme olsa bile İzmir Barosu olarak biz bu projeyi gerçekleştireceğiz. 

 

Aydın Özcan Kimdir.

1968 Yunanistan Dedeağaç doğumlu. İlkokulu Batı Trakya Türk Azınlık Okulu olan Kösemesçit Köyü Azınlık okulunda okudu. Orta öğretimini Karabağlar Cumhuriyet Lisesinde yatılı öğrenci olarak tamamladı. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi' ne başladı, 1991 yılında mezun oldu. Avukatlık stajını Bursa Barosu' nda tamamladı.1993 yılından bu yana İzmir Barosu'na kayıtlı olarak serbest Avukatlık yapmaktadır. 2008-2010 döneminde İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Baro Başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş, Aynı yıllar arasında İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu, İzmir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, İzmir Barosu Fikri ve Sınai Haklar Komisyonu başkanlıkları ve İzmir Barosu CMK Komisyonu Üyeliği görevlerinde hizmet vermiştir. İzmir Rumeli ve Balkan Dernekleri Kurucu Platform Başkanlığı yapan Aydın Özcan, 2002 yılından bu yana Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanlığı görevini yürütmektedir. Halen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Maliye Ana Bilim Dalı Vergi Hukuku Programında Yüksek Lisans öğrenimi gören Aydın Özcan, Yunanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.