GÜNDEMHaber Girişi : 14 Kasım 2023 16:56

Bakırçay, ‘Kurudu’!

Bakırçay, ‘Kurudu’!
Bir mücadele coğrafyasında tercihler, orayı yeniden kazanmak için olmalı! Aynı nehirde iki kez yıkanmak ya da nehri yatağına yeniden kavuşturmak… Bu tercihteki doğruluk, Bakırçay’ın, dolayısıyla İzmir’in geleceğini belirleyecek. Yerel seçim bir fırsat..

 

ZAFER KAPLANSOY

1989’da Aliağa’da kurulması planlanan termik santral için sokağa çıkarak, 12 Eylül’den bu yana tarihin en büyük çevre eylemi o topraklarda başladı ve başarıya ulaştı.

Sevgili Ümit Otan’ın fotoğraflarında ölümsüzleşen; üstelik daha sosyal medya yokken, on binlerce insanı ‘Sevi Zinciri’ eyleminde el ele buluşturan ikna edicilik ve kararlılık, liderlikteki nitelikte saklıydı.

SHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Yeşiller Partisi İzmir İl Başkanı Savaş Emek bu işaret fişeğinin ateşleyicileriydi.

Bakırçay Belediyeler Birliği, birlik olmanın önemini Osman Özgüven, Nihat Dirim, Hakkı Ülkü, Yüksel Çakmur gibi belediye başkanların sahadaki bizzat öncülüğüyle ve kararlılığıyla, dosta düşmana göstermişti. 

Yıllar sonra yine Türkiye’de ilk kez Ovacık’taki altın madenine karşı Bergamalı köylülerin verdiği “siyanürlü ölüme hayır” başlığı altındaki ulusal eylemler ve mücadele ses getirmişti.

Yıllarca Sosyal Demokratların kalesiydi Bakırçay havzası…

KAYBEDİLEN KALELER…

Foça’da Nihat Dirim, Aliağa’da Hakkı Ülkü, Bergama’da Sefa Taşkın ve tabii ki 12 Eylül düzenine kafa tutan Uluslararası Barış Festivalleriyle ses getiren Osman Özgüven’in Dikili’deki çalışmalarıyla örnek gösterilen yerel yönetim anlayışı, yerini, zamanla, tam tersi yönetim anlayışına terk ediyordu.

Sosyal Demokratlar, bazı kaleleri kaybettiler. Bunda iç kavga, bölünme ve yanlış adaylar, profili düşük belediye başkan adayları seçimi de etkendi.

Mesela Dikili’de: Cılız, kente sırtını dönmüş, doğru dürüst yapılmayan belediyecilik uygulamaları ikinci kez aday olmak için Milletvekili YDK Üyesi Mahir Polat’a yaslanmış Belediye Başkanı Adil Kırgöz…

Foça’da kentten uzak, ne yaptığı bilinmeyen, ismi sosyal demokrasiden uzak gündemlerle ve adli olaylarla anılan Belediye Başkanı Fatih Gürbüz…

Yanlış ve hatalı tercih ile kaybedilen Bergama…

MHP’nin genç ve yerel uygulamaları takdir gören adayına kaybedilen emeğin kenti Aliağa…

Yeniden Sosyal Demokrasi anlayışıyla Bakırçay’ı, eskiden özgürce aktığı ve şimdilerde ‘kuruyan nehir yataklarına oturtmak’ tabii ki mümkün…

Örneğin Bergama’da, genç ve eski başarılı Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, ikna edilmeli ve tekrar Belediye Başkan adayı gösterilmeli.

Dikili’de değişime karşı kendi koltuğunu korumak adına, sadece eski YDK üyesi Milletvekiline güvenen mevcut belediye başkanı yerine, yeni heyecanlı, kentle yoğrulmuş genç bir aday tercih edilmeli.

GÜRÜL GÜRÜL YARINA AKAN NEHİR!…

Yıpranmış adaylar yerine Foça’da ve Aliağa’da da genç, donanımlı yeni, kentin içine sindirebileceği adaylarla yola çıkmalı…

Ancak o zaman siyasette eski günlerdeki gibi, gürül gürül akan ve bugün kuruyan tam takır kuru bakır olan Bakırçay havzasında, sosyal demokrasi ve Cumhuriyet Halk Partisi başarıyı yakalayabilir

Yeni,  yeniden ulusal ve uluslararası ses getiren, demokratik ve katılımcı zeminde siyasette filizlenen yerel yönetim anlayışıyla Bakırçay, yeniden Sosyal Demokratların kale burçlarını geri aldığı bir pratik haline döner.

Kısaca Cumhuriyet Halk Partisi’nde, Genel Merkezde yaşanan değişim, Bakırçay’da da mutlaka, cesaretle ve gecikmeksizin gerçekleştirilmelidir.

Aynı nehirde iki kez yıkanmak ya da nehri yatağına yeniden kavuşturmak…

Bu tercihteki doğruluk, Bakırçay’ın, dolayısıyla İzmir’in geleceğini belirleyecek.