Alaattin Yüksel'in istifa edeceğini aylar öncesinden söyleyen ve söylediğinde haklı çıkan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, CHP İzmir örgütündeki belirsizliği değerlendirdi
Siyasette 24 saatin bile ne kadar uzun bir süre olduğunu siyasete gönül veren herkesin bildiği bir gerçek. O yüzden değil 24 saat, sekiz ay sonrasına yönelik kehanette bulunup, tam da söylediği zamanda, tam da söylediği şekilde haklı çıkmak,onu İzmir siyasetinde ayrı bir yere koyuyor doğal olarak. Bahsettiğimiz siyasetçi, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ. Karabağ, geçtiğimiz aralık ayında yaşanan CHP İzmir il kongresi sürecinde, Alaattin Yüksel hakkında söylediği '8 ay sonra istifa eder' tahmininde hedefi tam onikiden vurmayı başardı. Siyasette üstelik de CHP gibi parti içi dinamiklerin bu kadar aktif olduğu bir partide bu türden isabetli tahminde bulunan Hasan Karabağ işin sırrını Özlem Haber'e anlattı.
YÜKSEL'İN İSTİFA EDECEĞİ BELLİYDİ
Alaattin Yüksel'in istifası konusunda yaptığının kahinlik olmadığını vurgulayan Hasan Karabağ, ''Siyasete kafa yoran herkes bugünkü tabloyu daha o günden görebilirdi. Alaattin Yüksel,Genel Başkan Yardımcılığı, milletvekilliği, PM üyeliği, il başkanlığı yapmış bir isim. Onun yeniden il başkanlığına dönme kararı hatalı bir karardı zaten. İl kongresinde ortaya çıkan tabloyu herkes gördü. Sadece 7 oyla seçim,kazanabildi. Bornova'dan bana 45 delege oy verecek diyerek yanıltmışlardı. Oradan sadece 25 oy geldi. Yoksa, Yüksel zaten o kongreyi kazanamazdı. Sonuçta,olmayacağı o kongre sonucunda belli oldu. O yüzden 8 ay sonra istifa eder demiştim. Tam da söylediğim gibi oldu. Başaramadığını gördüğü için istifa kararı aldı' dedi.
DÜŞÜK PROFİLLİ YÖNETİM OLMAZ
Alaattin Yüksel'in istifasının ardından Asuman Ali Güven'in il başkanlığı koltuğuna oturmasını da değerlendiren Hasan Karabağ, 'düşük profilli yönetimle olmaz' hatırlatmasında bulundu. 2019'da yapılacak seçimlere işaret eden Karabağ, 'belki de 2019'a kalmadan seçim sandığı konulacak. Zaman çok daha kısıtlı olabilir. Bu süreçte düşük profilli bir yönetimle seçimlere girmek riskli olur. Bedri Serter de aynı durumdaydı ama seçimler üst üste geldiği için bazı sorunlar gözardı edildi. Bugün durum farklı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüştüm. Aldığım izlenim,parti içinde tartışma olmadan bu sürecin çözülmesini istediği yönünde. İmza hareketi başlatılarak kongre seçeneğine sıcak bakıyor olabilir. Bence bu sıkıntı verir. Parti içinde sen imza verdin, sen imza vermedin tartışması yaşanmasına zemin hazırlar. Bunun yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun devreye girerek sorunu çözmesi gerektiğine inanıyorum' mesajı verdi.