Bülent Uraz'ın kaleminden Hiroşima

İnsanlık var olduğundan beri güç, para ve şevket hırsına her zaman yenik düşmüştür. Öyledir ki insan ırkı kendini yüksek göstermek için her türlü yola başvurmuştur. Kaybetmenin ne olduğundan haberdar olmayan bu ırk, sonucu ne olursa olsun kazanmak için her şeyi yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Ama kazanan tarafın olduğu bir dünyada her zaman kaybeden de olur.

Bugün 6 Ağustos 2016, Japonya'ya yapılan katliamın 71. yıldönümü. Devletlerarası olan bir savaşta 200 bine yakın sivil vatandaşı öldüren ve milyonlarca insanın kanser olmasına sebep olan ABD, bugün dört binden fazla aktif savaş başlığına sahiptir. Bu katliamın iddaalarından biri, ABD Japon halkının en çok dışarda olduğu zamanı araştırmış ve saldırı zamanını ona göre belirlemişti. Almanya'dada bombardımanlar ile bir çok sivil öldüren ABD'nin bu günden sonraki birkaç savaşına ve verilen sivil kayıplara bir göz atalım.

Vietnam Savaşı: Kore Savaşından sonra soğuk savaşın en büyük sıcak çatışmalarından biridir. ABD destekçisi olan Güney Vietnam ile Doğu Bloğu ülkelerinin destekçisi olan Kuzey Vietnam arasında gerçekleşmiş olan savaşta kesin olmayan bilgilere dayanarak 3 milyon sivil kayıp verilmiştir.

Afganistan Savaşı: ABD önderliğinde 11 Eylül saldırılarından sonra teröre karşı düzenlenmiş bir mücadele olarak tanıtıldı. Kesin olmayan bilgilere dayanarak 35 000'den fazla sivil kayıp verildiği söyleniyor.

Irak Savaşı: ABD ve Birleşik Krallık önderliğinde Irak'ın özgürleşmesi amacı ile başlatılan bu savaşta kesin olmayan bilgilere dayanarak 1 milyondan daha fazla kayıp verilmiştir.

İnsan ne kadar savaşları engellemek için çalıştığını göstermeye çalışıyorsada, gerçekler insanlara şüpheler uyandırıyor. Son 20 yılın sağlık ve silah sektörlerinin yatırımlarına bakınca, silah sektörüne sağlık sektöründen katlarca fazla para yatırıldığını görüyoruz. Barışı sağlamak için silah üretmek ne kadar etkili olabilir?

2014 yılında Antalya-Kemer'de bir ABD vatandaşı ile olan sohbetimizde bana "eğer Japonya'ya atom bombası atılmasaydı daha fazla kayıp verilecekti" söyleyen kişiye "bir ırkı yok etmekten daha fazla nasıl kayıp verilebilirdi?" diye sormuştum ancak hala cevabını alamadım.

Son olarak bir Japon arkadaşımın bu konu hakkındaki görüşünü vermek isterim. Bana aynen şöyle söylemişti " ABD'nin yaptığı kabul edilemez ama ben onlara lanet etsemde aynı zamanda teşekkür ediyorum. Çünkü Japonya'nın bu kadar barışçıl bir politika izlemesinin ve gelişmesinin en büyük sebebi hızlıca eski haline dönme çabasından kaynaklanıyor."