Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılmak üzere 530 bin TL'lik çiçek ve çam balı alımı için "İzmir Arı Yetiştiricileri Birliği" ile sözleşme imzaladı. Bergama'da düzenlenen törende üreticilere destek kapsamında "ana arı", kovan ve çeşitli arıcılık malzemesi de dağıtıldı.
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, uyguladıkları modelin Birleşmiş Milletler tarım politikasına ışık tutar hale geldiğini belirterek, "Türkiye'deki 24 su havzasından 4'ü bizim sınırlarımızda. Yani un var, şeker var, su var. Gerisi maharetli ellerde, birlik beraberlik içinde helvayı yapmak" dedi.
Tarımsal üretimi ve pazarlama olanaklarını geliştirerek kentteki kırsal bölgelerin kalkınmasını hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, destek faaliyetleri kapsamına arı üreticilerini de dahil etti. Bergama'da düzenlenen ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da katıldığı törende, belediye ile İzmir Arı Yetiştiricileri Birliği arasında 530 bin TL'lik bal alım sözleşmesi imzalandı. Protokole göre Büyükşehir Belediyesi birlikten ihtiyaç sahibi vatandaşlara gıda kolisi yardımlarında dağıtılmak üzere 40 bin adet çiçek ve çam balı alacak.
Üreticiye can suyu
Törende ayrıca daha önce imzalanan protokol çerçevesinde bölge şartlarına uygun ırklarda ıslah amaçlı yetiştirilen 448 "ana arı", İzmir Arı Yetiştiricileri Birliği'nin 244 üyesine dağıtıldı. Yine bu kapsamda eğitim alan 33 üreticiye de arısız kovan ve arıcılıkla ilgili teknik malzemeleri içeren setlerin dağıtımı yapıldı.
Dünyayı bekleyen büyük tehlike
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, genişleyen sınırlarıyla birlikte tarım kesiminin de hizmet alanlarına dahil olduğunu hatırlatarak, tarımın ve hayvancılığın uzun süredir politika olarak göz ardı edilmesinin olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyledi.
Dünyada açlık ve susuzluk tehdidi, yönetimsel sorunlar ve savaşlar nedeniyle yaşanan göç dalgalarına dikkat çeken Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Bugün dünya çok büyük bir sıkıntı içinde. Bildiğimiz klasik yöntemlerle dünya yönetilemiyor. Bu durum bizim ülkemizde de diğer ülkelerde de var. Yeni bir paylaşım yöntemiyle, mağdur olan, fırsat yakalayamamış, yaşamını sürdüremeyen insanlara gelişmiş ülkeler minimum da olsa çözüm bulmadığı sürece dünya, savaşlar ve çok daha büyük göçlerle karşı karşıya kalacaktır. Bunun herkes tarafından bilinmesi, dünyanın geleceğinin uzun vadeli projeksiyonlarla belirlenmesi gerekiyor. Günlük palyatif yöntemler ve popülist yaklaşımlarla günü kurtarmaya çalıştığımızda sıkıntıyı daha da büyütüyoruz. Köklü çözümlere ihtiyacımız var."
Birleşmiş Milletler'e ışık tutuyoruz
Başkan Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'nin "yerelde kalkınma" şeklinde iki kelimeyle özetlediği yol haritasını 12 yıldır başarıyla uyguladığını belirterek, son derece verimli arazilere, su kaynaklarına ve uygun bir iklime sahip Ege Bölgesi'nde mutlaka tarıma ve hayvancılığa önem verilmesi, tarımsal teknolojiye yatırım yapılması gerektiğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu alanda öncü rol üstlendiğine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, "Birleşmiş Milletler'in ve dünyanın tarım politikasına ışık tutacak yerel kalkınma örneğini 7-8 sene içinde gerçekleştirdik. Tire Süt Kooperatifi, BM'nin "En İyi Yerel Kalkınma Projesi" ödülünü aldı. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak yasalar çerçevesinde her türlü desteği, var gücümüzle, hem bilimsel eğitimle, hem de maddi olarak karşılamaya kararlıyız. Bunun filizlerini 10 yıl önce bağlanan ilçelerimizde gördük ve yaşadık. Şimdi yeni bağlanan 9 ilçemizde harekete geçtik" diye konuştu.
Bize düşen helvayı yapmak
Bölgedeki eski bir bal tesisini Bergama Belediyesi, Arı Yetiştiricileri Birliği ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile birlikte yeniden ayağa kaldırmayı hedeflediklerini dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Orada gerekli yatırımı yapıp, paketleme tesisi kurarak, kalitesi ile İzmir balını bir marka haline getirerek, ülkemize ve dünyaya sunmak istiyoruz" dedi. Başkan Aziz Kocaoğlu, Türkiye'deki 24 su havzasından 4'ünün İzmir sınırlarında olduğunu hatırlatarak, "Yani un var, şeker var, su var. Gerisi maharetli ellerde, birlik beraberlik içinde helvayı yapmak. Gelecek kuşaklara bugünkünden daha temiz, havası, suyu, toprağı korunmuş bir ülke bırakmak için hedefi belirleyip, hızlı bir şekilde koşmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
İzmir modeli ülke politikası olmalı
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ise tarihi ve turistik özelliklerinin yanı sıra aynı zamanda önemli bir tarım kenti olan Bergama'da nüfusun yaklaşık yüzde 60'ının ana geçim kaynağının tarımsal faaliyetler olduğunu söyledi. Dünya nüfusunun hızla arttığı, tarım alanlarının hızla azaldığı günümüzde kırsalda yapılacak çok önemli projeler olduğuna dikkat çeken Gönenç şunları kaydetti:
"İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı çalışmalar bizi ülkemiz adına da umutlandırıyor. Büyükşehir'e dahil olduktan sonra burada yapılan ilk iş, sürdürülebilir bir stratejik kalkınma hamlesi için akademik çalışmalar oldu. Gediz ve Bakırçay stratejik planlarının çıktılarından birisi olarak bugün bu proje hayata geçiriliyor. Büyükşehir belediye Başkanımızın vizyonu ile hayata geçirilen bu projeler onur duyulacak bir şey ama temel hedefimiz bunları bir ülke politikası haline getirmek. Biliyorsunuz Büyükşehir'in başlattığı okul sütü projesi ve üreticiye hayvan dağıtım projeleri merkezi hükümet tarafından da örnek alınmaya başladı. Bizim hedefimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne hakim olan zihniyetin Türkiye'yi de yönetmesi."
Hem halkı, hem üreticiyi sevindirecek
İzmir Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hüseyin Şengül, dünyadaki bal rekoltesinin yüzde 93'ünün Türkiye'de üretildiğini ancak tüketim rakamlarının dünya ortalamasının çok altında olduğunu belirterek, "Sayın Aziz Başkan ve ekibi sağ olsunlar sunduğumuz projeyi kabul ettiler. Arı üreticilerine katkıda bulundukları için kendilerine çok teşekkür ediyorum. Ülkemizde herkes günde bir kaşık bal yerse hem toplum sağlığına hem de üreticilere çok büyük faydası olacak" diye konuştu.
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ali Peksüslü de, geliştirdikleri proje sayesinde yetiştirdikleri damızlık ana arılarla bal verimliliğini ve üreme hızını artırdıklarını dile getirdi. Peksüslü, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin imzaladığı bu sözleşmeyle bölgedeki arıcılığın gelişimine büyük katkı sağladığını söyledi.
Arıcılara tam destek
İzmir Büyükşehir Belediyesi uzmanları, arıcılık faaliyetlerine verilen destekler kapsamında geçtiğimiz yıl Karaburun ve Urla ilçelerinde teorik ve uygulamalı eğitimler vererek, üreticilere bal, propolis ve arı sütü üretimi konusunda eğitim verdi. Eğitimleri tamamlayan toplam 53 üreticiye 179 arılı ve arısız kovan ile 11 kalemden oluşan arıcılık malzemeleri seti dağıtıldı. 2016 yılında Seferihisar, Menderes, Selçuk, Kınık ve Beydağ ilçelerinde eğitimleri tamamlayan 103 üreticiye 378 arılı, 178 arısız olmak üzere toplam 556 kovan ve malzeme verildi. İzmir Arı Yetiştiricileri Birliği ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü işbirliği ile imzalanan protokol çerçevesinde ise toplam 2 bin 500 ana arı, üreticilere dağıtılıyor.
