CHP’DE 38.KURULTAY VE SONRASI
Parti-içi demokrasiyi güçlendirmeden ülkeye demokrasi getiremezsin, çünkü parti içi demokrasi olmayınca demokrasi aksıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde ilçe ve il kongrelerinde Yerel Yönetimlerin dayatmalarıyla askıya alınan çarşaf liste yerine blok liste seçimleri partinin yaşadığı başarısızlıkların katlanarak devam edeceği izlenimi ve parti sayesinde göreve getirilenlerin koltuktan aldıkları gücü kullanmaları parti tabanında yaşanan olumsuzlukları katlanarak devam edeceği işareti veriyordu.
Tüm kesimler tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’nin evrensel Sosyal Demokrasinin özgürlük, barış ve dayanışma ilkelerini Türkiye’de uygulayacak çağdaş ve modern bir parti olması beklenmekte. İlçe ve İl kongrelerinde askıya alınan parti içi demokrasi anlayışı son 38 Kurultay’da yarışan iki adaylı seçim CHP’nin demokratik olgunluk açısından ülkenin öncüsü olduğunu tekrar kanıtlamış istenen beklentilere umut olmuş ve Türkiye tarihinde ilk kez seçime giren Genel başkan seçim kaybetmiştir.
Blok listeyle belirlenen ve asker delege olarak tabir edilen Kurultay delegeleri sokağı ve kamuoyuna kulak vererek adil ve demokratik tavır sergileyerek özgür iradeleriyle oylarına konulmak istenen ipoteği kabullenmeyerek görülmemiş bir demokratik tavır sergilemişlerdir.
Bu tavır ülke ve CHP geleceği açısından önemli bir demokratik tavırdır. 38 Olağan Kurultay CHP içinde fikir tartışmaların sonu değil başlangıcı olmalıdır. Seçimi kazanan ekibi bekleyen büyük tehlike, zaferin sarhoşluğu ile başlarının dönmesi ve esas işin bundan sonra Tüzük, parti programı ve iktidar düzeyinde gerçekleştirilecek değişiklik ve yenilik olduğunu unutmamalarıdır. Gelecek için parti içi demokrasinin etkin kılınacağı bir CHP ile ülkede askıya alınan demokrasiye son verilecek ve demokrasi her yönüyle yaşanır olacaktır. Kurultay Türkiye’nin CHP’den beklentilerini arttırmış. Mevcut ve potansiyel seçmenleri CHP’nin bir an önce örgütü, parti içi demokrasisi, ideolojisi, iktidar programları ve kadroları ile çağdaş bir sosyal demokrat parti olduğunu kanıtlamasını, ülkenin acil sorunlarını çözebilecek sağduyu ve olgunluğa geldiği konusunda kendisini ikna etmesini beklemektedir. Bütün bunlar, öncelikle Genel Başkan Özgür Özel’in ama şüphesiz aynı ölçüde yeni kadroların cesaretle parti içi tapuların üstüne giden tutum sergilemelerini zorunlu hale getirmiştir.
Bütün mesele kafalardaki eskiden kalma köhneleşmiş fikirleri bırakmak, yeni fikirlere doğru cesaretle yola çıkmak. Çağımız yenilik çağı CHP yeniliğin, yenilikçiliğin partisi olmalı. Çağımız bir reform çağı CHP reformların ve reformcuların partisi olmalı yeniliği ve reformları önce kafasının içinde yapmalı yeni bir bakış ve yeni bir ufukla Türk siyasi hayatında layık olduğu yeri almalı partiyi iktidara, iktidarıda başarıya götürmelidir.