CHP tabanının tırnaklarıyla kazıya kazıya elde ettiği ne varsa Elif Doğan Türkmen ve Sera Kadıgil gibi isimler tarafından paketlenip çöpe atılıyor. Yazık, insan üzülüyor.
CHP'nin derdi kendi evlatları.
Ne demiş Orhan Veli ünlü Kitabe-i Seng-i Mezar isimli şiirinde
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye
İşte CHP'nin durumu da aynen bu Süleyman Efendi gibi.
En küçük belde örgütünden Genel Merkez'e kadar binlerce,onbinlerce insan gece gündüz çalışıyor, didiniyor, uğraşıyor o kadar çaba birkaç kişinin saçmalığı yüzünden heba oluyor.
Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in telefon rezaletiyle PM üyesi Sera Kadıgil'in ezan ve şehit cenazeleri üzerinden mesajları için savunulacak bir yan yok.
Kadıgil'in bu tweetleri altı yıl önce atmıştım savunması çok da önemli değil.
O kafadaki birini neden PM'ye aldınız o zaman diye sorarlar adama.
Birilerinin bunlara kol kanat germek yerine tam tersi bir tutum takınıp, 'bunlara hakkınız yok. Bu partiyi ve bu partiye gönül verenleri zor durumda bırakamazsınız' demesi gerekiyor.
İstediği kadar televizyonlara çık, gece gündüz anlat, bu sistem Türkiye'yi kaosa sürükler de nafile.
Göreceksiniz Türkiye'nin dört bir yanında her CHP'linin karşısına bu iki arkadaşın yarattığı tablo konulacaktır.
CHP tabanının tırnaklarıyla kazıya kazıya elde ettiği ne varsa Elif Doğan Türkmen ve Sera Kadıgil gibi isimler tarafından paketlenip çöpe atılıyor.
Yazık, insan üzülüyor.
Mitolojideki Sisifos'un durumu neyse CHP'nin durumu da o.
Zeus'un her gün tepenin zirvesine kadar kayayı çıkarma cezası verdiği Sisifos her zirveye ulaştığında elindeki kaya birden kayıp gidiverirmiş.
Her gün aynı senaryo.
CHP'lilerin işinden, aşından, ailesinden kısarak gece gündüz çabası bu kadar kolay heba edilmemeli.
Elif Doğan Türkmen'e de Sera Kadıgil'e de yakışan davranış belli.
İstifa.
Bu partinin insanüstü çaba sarf eden tabanına karşı özür borçları var.
Bu borcu ödeme noktasında istifa onurlu bir davranış olacaktır.
AK Parti'nin yalanlarını ortaya dökmek için çabasıyla dikkat çeken Aykut Erdoğdu bile söyleyecek bir şey bulamadığı için 'Elif Doğan Türkmen evini satacak o parayı ödeyecek' diye yalan söylemek zorunda kaldı.
AK Partililere dönüp 'Tencere dibin kara, seninki benden kara' söylemiyle bu isimlere kol kanat germekten vazgeçin.
O iki ismi kazanırsınız belki ama Türkiye'yi kaybedersiniz..
Söylemedi demeyin.