YEREL YÖNETİMLERDüzenleme Tarihi : 15 Ağustos 2022 22:47Haber Girişi : 12 Ağustos 2022 15:53

Dikili'ye 'ÖZGÜVEN'i olan başkan lazım!

Dikili'ye 'ÖZGÜVEN'i olan başkan lazım!
Dikili Emek, Barış ve Demokrasi kavramlarıyla mayalanmış bir coğrafya... Festivalleriyle 12 Eylül darbecilerine karşı duruşun ilk işaret fişeğini Osman Özgüven atmıştı. Şimdi 'barış'ı giden festival içeriği adetten programlarla suya sabuna dokunmuyor!

---ZAFER KAPLANSOY---

 

 

 

 

 

 

 

Bundan 35 yıl önce Dikili’de düzenlenen Kültür Sanat Festivalleri uluslararası bir organizasyondu.

 

 

Tam anlamıyla 'festival' deyince akla Dikili gelirdi, buradaki festivallerde barış ve sevgi mesajları verilirdi.

 

 

Evet festivalde imza günleri sokakta yapılırdı, kahvede yapılırdı; ama gerçekten anlamlı ve dolu dolu festival heyecanı yaşanırdı.

 

 

 

Bu festivallere Demirtaş Ceyhun, Aziz Nesin, Ferhan Şensoy, Tarık Akan, Rutkay Aziz, Zeynep Oral, Duygu Asena, Işıl Özgentürk, Muzaffer İzgü, Yücel Erten gibi edebiyat ve sinema-tiyatro ustaları; Nihat Behram, Ataol Behramoğlu, Haydar Ergülen, Sina Akyol, Ahmet Telli, Yılmaz Odabaşı gibi şairler; Barış Manço, Hale Gür, Arif Sağ, Timur Selçuk, Suavi, Edip Akbayram, Hüsnü Arkan gibi sanatçılar, Erdal İnönü, Mümtaz Soysal, Necmettin Erbakan, Esat Kıratlıoğlu Adnan Kahveci, ve Murat Karayalçın gibi politikacılar, Ali Sirmen, İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu gibi gazeteci-yazarlar katılırdı.

 

 

 

 

Ege Denizi'nin 'Barış Denizi' olması için yapılan konuşmalar, tiyatro gösterileri, söyleşiler, forumlar; Dikili’nin dünya kenti ve barış kenti olarak anılmasına vesile olurdu.

 

 

Dolu dolu festival nedir, işte bu sorunun yanıtı Dikili'de bulunurdu, tanıklık edenler kulaktan kulağa yaşadıklarını dostlarına anlatırlardı.
 

 

Dikil Barış ve Demokrasi Festivali'nde karşı kıyıdaki Midilli, 'kardeş belediye' olarak ilan edilip, vize gerekmeksizin günü birlik feribotlarla ulaşım sağlanırdı.

 

 

Dikili Kordon Boyu'nda kitapçılarda, çınaraltında aydınlarla ve politikacılarla sohbetler yapılırdı. 

 

 

 

Yöresel halk oyunları, müzik ve dans gösterileriyle konser eşliğinde eğlenceli saatler geçirilirdi.

 

 

Uluslararası üne kavuşan bu festivalleri düzenleyen kent Dikili'nin Belediye Başkanı Osman Özgüven, soyadı gibi 'özgüvenli', cesur, kentini ve yurttaşı seven hizmetlerle herkesin gönlünde-yüreğinde yeri olan halkçı bir başkandı.

 

 

 

 

Tabii Dikili'de köprünün altından çok sular aktı. Türkiye'de 12 Eylül rejimine, her türlü tek adamcılığa karşı duruşun simge itiraz merkezi olan Dikili, ideolojik çerçevesi zayıf ve içi boş etkinlikler adı altında festivallerle zoraki bir geleneği sürdüren 'özgüvensiz şehrieminler' tarafından yönetilir hale geldi.

 

 

Mesela bu yıl... 'Barış' adından korkan bir anlayışın yansımasını festivalin adında ve programında görmek mümkün.

 

 

En zor zamalarda 'barış'ı savunma konusunda öncü olan, bu nedenlerle saldırı ve soruşturmaların hedefi olan Dikili'de 'Barış'ın adı festivalde yok.

 

 

Belki de bu durum, geçmiş festivallerin entellektüel ve mücadeleci ağırlığı altında ezilen mevcut yönetim anlayışının 'kendiyle ve kentiyle barışık olmaması'ndan kaynaklanıyor.

 

 

İlk etapta Çandarlı'da 6-7 Ağustos'ta Dikili Kültür, Demokrasi ve Emek Festivali adı altında 'demokrasi balonu'nu şişirmek, 'yüz bulamadıkları' sahte demokratlıklarını 'boyamak' için fırsat buldular. 

 

 

Sanatçılara saygımız sonsuz. Ancak Dikili deyince akla tahta bacak, palyaço, kukla, tiyatral animasyon gösterimi ve balon şişirme, yüz boyama gelmemeliydi. 

 

 

Ayrıca konserler de cabası!

 

 

 

 

 

Ama 'sosyal demokrat' olma iddiasındaki Dikili Belediyesi, 'çevir kazı yanmasın' dercesine bir program oluşturmuş.

 

 

Hastalanmış ve özünden uzaklamış, mkam kibrine hapsolmuş 'sosyal demokrasiye 'Gripin' de az gelir, bu net...

 

 

Ancak nerden nereye gelen 'Dikili' adı - markasını temsil edenlerin seçiminde, 'etkisiz elmanlar'ın değil ses getiren başkanların tercihi, bundan sonrası için iktidar iddiasındaki bir parti için ödev olmalı...

 

 

Belediye ve kamu binalarına hapsedilen ve 'adetten' yapılan etkinlikleri ile boşa giden zaman, Dikili'nin geleceği için boşa gitmemeli!..

 

 

 

 

 

Bir zamanlar, Dragon İsmail'in Kahvesi, Çetin Taslak'ın Kahvesi, 501 Kafe,  Arkadaş Kafe ve şimdiki Dikili Halk Plajı olan Antur'daki samimi ve zengin festival programları; Dikili'yi gerçekten temsil eden organizasyonlardı.

 

 

İzmir, Dikili, demokratlar ve kentin dokusunu anlayıp, buna saygı gösterenlerin başkanlığını mumla arıyor. 

 

 

 

 

 

* Görseller:  www.ajansbakircay.com internet sitesi arşivinden alıntıdır.