SOL Parti’nin Buca Belediye Başkan Adayı Erkal Günel, yerel seçim çalışmalarını sürdürüyor. Uzun yıllardır Buca’da yaşayan Günel, çalışmalar kapsamında sokak sokak, ev ev gezerek sosyalist belediyeciliği anlatıyor.
Günel, “Dünyamız, çevre felaketleri, ekonomik ve sosyal yıkım ve küresel aktörlerin paylaşım savaşlarıyla can çekişiyor” dedi ve ekledi: “Sosyalistlerin, devrimcilerin yeni devrimler çağının müjdecisi olamadığı dünyada sağ, yeni Nazi veya yeni faşist siyasi figürler ortaya çıkıyor. SOL Parti de bu kavrayışla seçimlere katılıyor.”
Kamucu, demokratik ve dayanışmacı kentler kurma özleminin temsilcisi olarak aday olduğunu belirten Günel, “Halk kesimleri yıllardır siyasette nesneleştiriliyor ve sadece birkaç yılda bir sandığa yönlendiriliyor. Halkın oy deposu olarak görüldüğü bu zamanda, halkın kendisi için, tüm kesimlerin demokratik katılımıyla birlikte, geleceği inşa edeceği özneye dönüşmesi anlamında verilecek mücadelenin örgütleyicisi olma iddiasına sahibiz. Bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz” dedi.
Buca’da aday olma sebebini de anlatan Günel, “Buca 522 bin nüfuslu İzmir’in en büyük ilçesi. 80 bin üniversite öğrencisine ev sahipliği yapıyor. İzmir’e iş ve aş bulmak için diğer kentlerden göç eden binlerce emekçiyi barındırıyor. Binlerce kamu çalışanına yurt olan, ülkesinde savaş, yoksulluk ve politik atmosfer nedeniyle memleketinden göçüp gelmiş binlerce mülteciye ev sahipliği yapan bir kentte, sosyalist bir partinin ‘Biz varız’ demesinden daha doğal ne olabilir” dedi.
Günel, sözlerine şöyle devam etti: “Hızlı nüfus artışından kaynaklı ortaya çıkan barınma meselesinin iştahını kabarttığı inşaat baronlarının karşısına, kamucu bir perspektifle, depreme karşı dayanıklı, güvenli, sağlıklı, planlı bir yerleşim iddiasıyla devrimcilerden başka kim çıkabilir. Buca’daki kamu arazilerinin talanına karşı, halkla birlikte meslek örgütleri ve demokratik ilerici yapılarla birlikte devrimcilerden başka kim durabilir. İşte bu nedenlerle SOL Parti olarak yerel seçimlerde adayız.”
Başkan Adayı Erkal Günel, şunları dile getirdi: “SOL parti, en küçük mahalle meclisinden, okul, iş yeri, iş kolu birimlerine ve nihayetinde tüm kenti kendi sorunlarına, kendi iradesiyle çözüm üreten bir demokratik meclisleşmeye taşıyacak bir iddiayla kentin halk tarafından yönetilmesine adaydır. SOL Parti, üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarının çözümü için öğrencilerle birlikte hem yerel olanakların tartışıldığı hem de bir mücadele hattının örgütlendiği, öğrencilerin sağlıklı gıdaya ulaşımının, kültürel ve sanatsal gereksinimlerinin karşılanmasının olanaklarının dayanışma temelinde yaratılacağı komiteleri ve çeşitli dayanışma örgütlenmelerini kurmaya adaydır. İşçisiyle, kamu emekçisiyle, esnafıyla sağlıklı, temiz ve doğayla barışık bir Buca’yı hep birlikte kurmaya adayız. Sorumluluklarımızın farkındayız. Bu büyük mücadeleye girerken cesaretimizi, Gaziemir üzerinden 1922’de Yörük Ali Efe’yle birlikte İzmir’e giren genç milis Dr. Hikmet Kıvılcımlı’dan, Buca Eğitim Enstitülü Mine Bademci’den, Eski Buca Mezarlığı’nda yatan ODTÜ’lü devrimci Alpaslan Özdoğan’dan, Buca Cezaevi’nin duvarlarını sloganlarıyla, inleten Hıdır’lardan, İlyas’lardan alıyoruz.”
