EĞITİMHaber Girişi : 29 Ekim 2016 20:13

Evet, yine eğitimi yazdım!

Evet, yine eğitimi yazdım!
İzmir'in ele avuca sığmayan genç kalemi Bülent Uraz bir kez daha objektifini eğitim konusuna çevirdi

Kimi insanlar eleştirmeyi şov sanıyor...

Tekrardan eğitim hakkında yazacağım doğrudur. Bana soruyorlar neden bu kadar eğitimi eleştiriyorsun diye. Cevabı ise bir ülkeyi yüceltecekte, onu bataklığa sürükleyecekte eğitimdir. Son zamanlarda ülkemiz ve dünyada olan politik ve ekonomik gelişmeler insanları geleceği düşünmeye zorladı. Günümüzde, dolmuşta, otobüste, takside, vapurda, okul sınıflarında konuşulan tek bir konu var. "Ne olacak bu ülkenin hali?" Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük özelliği, insanların düşünce özgürlüğüne sahip olmaları ancak kendi aralarında daha tartışmayı bilmeyen bir nesle sahibiz. 2 kişinin tartışması aslında oldukça basit Türkiye'de. 2 insan bir konu hakkında konuşmaya başlar. Biri A fikrini savunurken diğeri B fikrini savunur. A fikrini savunan iyi eleştiriler yaparsa, B kişisine göre ŞOV yapmış olur. Bunun sebebi çok basittir. Eğer ilköğretimden liseye kadar öğrencilerin yorum hakkını ellerinden alırsak, yorum yapmayı ve düşünmeyi asla öğrenemezler. Türkiye'de felsefe derslerine bakıyorum, aslında dersin adı felsefe ancak öğretilen felsefe tarihi. A kişisi bunları yaptı, B kişisi bu kadar yaşadı. Bu felsefe mi? Felsefe görüşleri öğretilmeli, filozofların düşüncelerde neler anlatmak istedikleri, neden anlatmak istedikleri öğretilmeli. Edebiyat dersinde ise edebiyat hariç her şeyi öğretiyorlar bize. Ben yazarların hayatlarını değil, eserleri edebi bir şekilde yorumlamanın edebiyat dersi olduğunu düşünüyorum. ANCAK BUNLAR YAPILIRSA INSANLAR TARTIŞMAYI ÖĞRENIR. Resim ve müzik derslerine yeterince önem verilmiyor sonra öğrenciler fizikte yeterince iyi değil deniyor. Onlara 3 boyutlu düşünmeyi öğretmezsek nasıl fizik yapsınlar?

Öğrencilere yorum yapmanın yanında, düşünme isteklerini de yok ediyorlar. Dershanelerde öğretmenler haftada 1000 soru yapmalarını bekliyor öğrencilerin. Yeme, içme odada test çöz. Haber bakma, gazete, kitap okuma, konser ve tiyatrolara gitme.

Konfüçyüs şöyle demiştir: Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyandırınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız!

Bence artık Orta Doğu politikasından daha çok eğitime önem verilmeli ve Konfüçyüs'ün bu sözünü dikkate almalı. Sonuçta Orta Doğu'daki durumu eğitimli insanlar yaratmadı mı?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.