BİLİNÇ ANLAYIŞI DEĞİL
SEVGİ VE HOŞGÖRÜ KAZANACAK…
Son 10 yılda 2009-2019 arasında 10 seçim yaşadık her seçimin kendine özgü stratejileri oldu, her seçimde milliyetçiliğe yöneldik. Hep sert uslup ve hakaret dili kullandık, vatandaşları ayrıştırdık, ötekileştirdik ülkemizin kalkınması gereken reformları yapmadık.
Cumhuriyetin kazanımları fabrikaları birer birer sattık.
Borç yiyen kesesinden yer anlayışını görmezden geldik
Gelişmek için, Değişim için, yükselmek için muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için yapılması gerekenleri yapamadık dışa bağımlı hale geldik.
Bugün soğanı 9 liraya, patatesi 6 liraya domatesi 12 lira yiyerek pazarımızı soframızı yangına çevirdik.
En önemlisi bize rehber olan önemli uyarı ve nasihatları görmezden geldik.
Atatürk’ün gençliğe hitabesini ve Şeyh Edibalinin 13 yüzyılda damadı Osman beye hitaben yaptığı nasihatı hiç okumadık. Bizim geleceğimiz için çok önemli bu uyarıyı yok saydık yeni nesile unutturduk okutmadık ne anlatmak istediklerini anlamak istemedik.
Ne diyor Atatürk gençliğe hitabede;
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Diyerek başlayan ve
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur diyerek biten hitabe ile
Osmanlı torunu olmakla övünüyoruz ama Şeyh Edibalinin 13 yüzyılda damadı Osman beye hitaben yaptığı nasihatı hiç okumadık.
Şeyh edibali önemli nasihatında
“Ey Oğul!
Beysin!
Bundan sonra öfke bize; uysallık sana…
Güceniklik bize; gönül almak sana..
Suçlamak bize; katlanmak sana..
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana..
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana..
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana…
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana..
Diyerek başladığı ve
Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir.
Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!..
Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.
Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın…diyerek biten nasihatın ne kadar önemli,anlamlı olduğunu gördük.
Kim ne yaparsa yapsın inanıyorum ki
Bugün yaşananlardan sonra bize biLİNÇ algısı yaratsalarda inanıyorum bu anlayış kaybedecek sevgi ve hoşgörü kazanacak.