Başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere iktidar bloku her ne kadar “Seçimler zamanında olacak” dese de peşi sıra yaşanan gelişmeler konuya dair soru işaretlerini artırdı. Ankara’da “Erken seçim olmaz” diyen her partiden hatırı sayılır milletvekili artık “15 ay içinde seçim var” demeye başladı.
Partilerin Meclis grup toplantıları miting havasına büründü. Ankara’da erken seçim kokusu var. Özellikle Tayyip Erdoğan’ın her konuşmasında AKP örgütünü ayağa kaldırma, seçime hazır hale getirme gayreti çok açık görülüyor. İktidarları süresince yapılan en küçük icraat bile atlanılmadan izleyicilere aktarıyor. Kuşkusuz erken seçim alametleri sadece grup konuşmaları ile sınırlı değil.
HERKES HESAP YAPIYOR
Başkanlık sistemiyle birlikte seçim sistemi tamamen değişti. Artık neredeyse yerel yönetimlerde bile yüzde 50+1 oy zorunlu oldu. Bu durum en çok Erdoğan’ı sıkıntıya sokuyor. Denklem bu olunca Ali Babacan ve Davutoğlu gibi isimlerin partileşmesi ve alacakları her oyu da hesaplamak zorunda. Erdoğan için karşı hamle yapması gereken bir durum. Bu konuda da ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Sarıgül iddiası: Mustafa Sarıgül ismi bu günlerde DSP Genel Başkanlığı için konulduğuna dair duyumlar gazete bürolarına kadar geldi. Hatırlanacağı gibi DSP, yerel seçimlerde çıkardığı adaylarla her ne kadar CHP adaylarına seçim kaybettiremediyse de hatırı sayılır oy almayı başarmıştı. DSP, Sarıgül’le olası bir erken seçim öncesi güçlü bir etki yaratmaya çalışacak gibi görünüyor.
Genç Parti yeniden sahnede: AKP’nin iktidara geldiği Kasım 2002 seçimlerinde aldığı oyla üç partinin baraj altına inmesini sağlayan Cem Uzan’ın Genç Partisi de yeniden siyaset sahnesine dönmeye hazırlanıyor. Gazetemizin Ankara bürosunu ziyareti sırasında Genç Partinin yetkilileri Uzan’ın ülkeye dönüp partinin başına geçeceğini aktarmışlardı. Uzan’ın da esas olarak Millet Cephesi’nden oy alacağını söylemek kahinlik olmayacaktır.
Erdoğan bir anlamda kurulacak iki yeni partiye iki parti ile karşılık vermiş olacak.
KÜRT OYLARI İÇİN ÇALIŞMA
HDP’nin de içinde bulunduğu Kürt hareketinde de sıcak gelişmeler yaşanıyor. HDP kayyumlara ve tutuklamalara karşı tavır geliştirmeye çalışıyor. Bu konuda farklı duruşların da olduğu biliniyor. AKP’nin tüm saldırı ve farklı manevralarına karşın şu ana kadar birlikte hareket etmeyi başardılar. Şimdi de bir orta yol bulunmuş durumdalar.
Son seçimlerde gösterdi ki Kürt oyları seçimlerin kaderinde önemli rol oynuyor. Kuşkusuz Erdoğan’da durumun farkında ve burayı boş bırakma niyetinde değil. Özellikle HDP’yi destekleyen muhafazakâr Kürt ve Araplarla ilgili çalışmalardan asla vazgeçmiyor. İlk hedef bölgedeki Arapların olduğu anlaşılıyor. AKP ve HDP arasında bölünen Arap seçmenin ikna edilmesi için yoğun çaba harcanıyor. Önümüzdeki dönemde bunun sonuçlarını görebiliriz. Her oyun kıymetli olduğu bir seçimde Arap seçmenin tavrı çok kıymetli.
CHP MESELESİ
Erdoğan’ın en önemli hedeflerinden biri de işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı gibi konuların gündemden düşmesi. Bunun için iştahla sürdürülen tartışmalar ihtiyacı var. CHP içinde devam eden “Saray’a giden isim” tartışması tam da Erdoğan’ın istediği zemini sunuyor. CHP yönetiminin büyük bir maharetle ülke gündemine taşıdığı bu ve benzeri meseleler önümüzdeki günlerde de çokça karşımıza çıkacağa benziyor. CHP’nin kongre sürecine girdiği düşünülünce parti içi tartışmalardan oldukça malzeme çıkacaktır.
Erken seçimler için son ve belki de en önemli alametlerden biri de AKP içerisinde yaşanan değişim. İl ve ilçe yönetimlerinde başlayan istifaların arkası gelecek. Erdoğan seçimde rüzgarı arkasına almak için yıpranmış yıpranmış isimlerden kurtulmak istiyor. Ankara’daki beklendi Parti içerisinde yapılacak harekattan sonra sıra bakanlar kurluna gelmesi.
Türkiye’nin siyasi geleneği ve alışkanlığı seçim tartışılması başladıktan sonra sandık kurulması olmuştur. Ankara’da erken seçim tartışması başladı ve büyük çoğunluğun eğilimi seçimin olacağı yönünde. Soru ne zaman olacağı. Bu konuda da iki tarih var. Kasım 2020 ya da Nisan 2021.BİRGÜN