Konakın seçilmiş ilk kadın Belediye Başkanı Sema Pekdaş, görevde geride bıraktığı dört yılını düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi.
Başkan Pekdaş, hizmette dört yılını anlattı
Hizmet etmek için yeniden adayım
Konakın seçilmiş ilk kadın Belediye Başkanı Sema Pekdaş, görevde geride bıraktığı dört yılını düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi. İzmirdeki yerel ve ulusal medya temsilcileriyle Tarihi Havagazı Fabrikasında bir araya gelen Başkan Pekdaş,Yürüyelim Konak diye çıktıkları hizmet yürüyüşünü bir dönem daha devam ettirmek istediğini belirterek, Yeniden Adayım dedi.
HATA PAYININ ONURU
30 Mart 2014 yerel seçimlerini kazanarak Konakın seçilmiş ilk kadın Belediye Başkanı olan Sema Pekdaş, dört yıllık hizmet dönemini anlattı. Tarihi Havagazı Fabrikasında basın mensuplarıyla bir araya gelen Pekdaş, 3 Nisan 2014te mazbatasını alarak göreve başladığını anlattı. Konuşmasına kadın vurgusu ile başlayan Pekdaş, kadınlara ve kız çocuklarına yatırım yaparak, onların güçlenmesini ve görünür olması için çalıştıklarını söyledi. Kadını temsil,karar organlarında, üst düzey yöneticiliklerde ne kadar az yer verirseniz kadına yönelik şiddet artar diye konuşan Pekdaş, kadınların yerel yönetimlerde daha çok görünür olması gerektiğini dile getirdi. Pekdaş, Cumhuriyet bütün dünyadan önce kadınlara seçilme hakkını vererek yola başlamıştı. Kadınlar 3 Nisan 1930da belediyede seçme seçilme hakkına sahip oldular. O zamandan bu yana 31 bin belediye başkanı seçmişiz ve bunun sadece 119u kadın. Biz kadınlar olarak yerel yönetimlerde yokluğumuzu temsil etmişiz dedi. Pekdaş, Konak Belediyesi olarak kadınların ve çocukların bir araya geldiği merkezlerin sayısını 22den 46ya çıkarttıklarını da söyledi.
30 MİLYONLUK KAMULAŞTIRMA YAPILDI
Kendisini kamucu bir belediye başkanı olarak tanımlayan Pekdaş, fırsat eşitliğine inandığını ve kamusal hizmetin var olması için çalıştığını söyledi. Konakın dezavantajlı bölgelerinde yaşayanların eşit imkanlara sahip olması gerektiğini belirten Pekdaş, Kurs merkezleri, etüt merkezleri, ileri yaş merkezi, kendine yetemeyeceklerin evlerine yemek götürmek, hastaneye götürmek bizim görevimizdi. Temsil ağırlama giderlerimizi, yılda ortalama 4 milyondan fazla artırarak 16 milyonun üstünde tasarruf sağladık. Bu tasarrufla kamulaştırmalar yaptık dedi. Başkan Pekdaş, 30 milyonun üzerine kamulaştırma yaptıklarını, 10 milyonluk iş makinesi ve araç alımı gerçekleştirdiklerini, kendi asfaltını üreten, kendi aracıyla hizmetini veren,kendi merkezlerinde hemşehrilerine ulaşan ve onların kentin imkanlarından yararlanan bir durumda olduklarının altını çizdi.
KONAKI YENİDEN TANITTIK
Konakta 2 bin 500 yıldır kent yaşamının kesintisiz devam ettiği bir yer olduğunu, bunun hem zorlukları hem de nimetleri olduğunu kaydeden Pekdaş, İzmirlilik bilincini bu temeller üzerinde yükselttiklerini belirterek, Göreve gelir gelmez Kent Tarihi Birimini kurduk. Kentin tarihini bütün hemşehrilerimize öğretilmesine çalıştık. Öğrenciler ve İzmirliler kent gezileri ile kentini daha yakından tanıdı dedi.
ÇELME TAKANLARA, POLEMİĞE GİRENLERE
Belediye olarak nitelikli işlerle hizmet verme gayreti içinde olduklarını, eleştiride bulunurken çelme takmaya çalışanlarla polemiğe girmediklerini dile getiren Başkan Pekdaş, Çünkü biz 4 yıl önce yola çıktığımızda Yürüyelim Konak diye başlamıştık. Yürümek kararlılığındayız. O nedenle polemiğe ayıracak vaktimiz yok. Çok zor bölgede hemşehrilerimizin isteğini yerine getirmek için çalışıyoruz. Çalışmanın verdiği şevkle, özgüvenle her yere ulaştık dedi.
SÖZÜMÜ SÖYLEMEKTEN KAÇINMADIM
Konuşmasında Türkiyenin içinde bulunduğu duruma da değinen Pekdaş, Bu zamanlar demokrasiden uzaklaşılan zamanlardır. Zaman, mutluluğu artırmak için semt merkezlerinde kadınlara, çocuklara, spor okullarında insana ulaşma zamanıydı. İnsanın insana iyi gelmesi bizim birbirimize iyi gelme zamanıydı. Çünkü Türkiyenin gözü İzmirdeydi ve İzmir bütün Türkiyeden gıptayla izlenen bir şehir. Bu enerjiyi yükseltmek yerel yönetici olarak bizim görevimizdi. Doğru bildiğimizi ve yanlış bildiğimizi söylemek sorumluluğumuzdu. Ben sözünü söyleyen bir belediye başkanıyım. Söz söylemekten ve sorumluluk almaktan kaçınmadım. Hiçbir zaman hemşehrilerimizi dışlamadım, tutarlılıkla kalıcı bir belediye başkanı olarak yapmam gerekenlerin neler olduğunu ifade ettim. Bütün hemşehrilerimizi kucakladım. Herkesin kendi kimliğini savunma hakkı olduğunu da bilerek. Türkiyenin kutuplaşmaya değil, farklılıklarına rağmen kucaklaşmaya ihtiyacı var diyerek ayrıştırıcı, polemik yaratan dil yerine herkesi kapsayan bir dil oluşturmaktı amacımız diye konuştu.
AYNA TUTAN MEDYA DİLEĞİMİZ
Medyanın gücünü her zaman önemsediğini belirten Pekdaş, demokrasilerde 4. güç olarak tanımlanan medyanın bağımsız ve özgür olmasının çok değerli olduğunu dile getirdi. Pekdaş, Türkiyedeki kötü gidişin bir an önce bitmesini ve medyanın bir an önce ayna tutmasını,yanlışları ve eksikleri göstermeye devam etmesini dileğinde bulundu. Pekdaş,konuşmasında dünyada şehir ve kent tartışmaları olduğunu belirten Pekdaş,şehrin eskiye, kentin yeniye yönelik bir tanımlama olduğunu söyledi. İzmirin hem şehir kem de kent olduğunu, kentin kendini sürekli yenilediğini ama hormonlu, büyümeyen, kimliğini koruyan bir kent olduğunu ifade eden Pekdaş, kente katkı koymanın, yerelde büyüyen zincirin halkası olmanın, mutlu insanların yaşamını devam ettirmesi için görevleri olduğunu ve bunun için çalıştıklarını söyledi.
ALSANCAK STADINI DESTEKLİYORUZ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Pekdaş, Konak Belediye Başkanlığına bir dönem daha aday olmak istediğini açıkladı. Alsancak Stadıyla ilgili gelen soruyu da yanıtlayan Başkan Pekdaş, bu konuda doğru bilinen yanlışlıklar olduğunu belirterek, Alsancak Stadının ruhsatı birkaç gün önce Bakanlık tarafından kesilmiş. Alsancak Stadının yapımı için biz mücadele verdik. Alsancak Stadı İzmirin kimliğidir, İzmirin tarihidir dedik. Ancak, ihale yapıldı, firma tespit edildi ondan sonra projeye ruhsat almak için müracaat edildi. Bizim imar yönetmeliğimize göre şartları taşımayan bir proje. 12 bin kişilikten fazla bir stat. Yönetmeliğe göre; her 30 koltuk için bir otoparkın olması gerekiyor. Dolayısıyla 400ün üzerinde araç için mutlaka otoparkın projede olması gerekiyordu. Biz, projenin değerlendirmeye alınamadığını belirten bir yazıyla cevap verdik. Projenin değerlendirmeye alınabilmesi için otoparkın olması gerekiyordu. Göztepe Stadının da aynı arazi yapısı üzerinde olduğunu ve 700ün üzerinde araç için otoparkın yer altına projelendirildiğini, Türkiyedeki bütün statlarda otoparkın olduğunu ifade ettim. Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu ile birlikte yönetmeliğe aykırı olduğu için değerlendiremediğimizi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına; bu koşullarda ruhsat verirse dava açmayacağımızı da belirttik. Ama bu ruhsat birkaç gün önce kesilmiş ve sisteme de henüz düşmemiş. Tapu kayıtlarına baktığımda yaklaşık 10 gün kadar önce Milli Emlak tarafından bir şerh konduğunu gördüm. Alsancak Stadının yanındaki 9 Eylül Güzel Sanatlar Fakültesinin alanının parseli üzerine bir otopark alanı ayrıldı ve o otopark statla ilişkilendirildiğine dair kamuoyunda konuşuluyor. Otopark sorunu çözüldüyse çok güzel, sorun da çözülmüş demektir. Biz stadyumu destekliyoruz diyerek açıklamada bulundu.