İzmir'de siyaset iki bilinmeyenli denklem. Kim ne zaman nerede ne yapacak veya kiminle beraber olacak belli olmuyor.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde 2010 yılında Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan olmasıyla bir şeylerin değişeceğine inananlar 2014 Yerel seçimlerinde ciddi ve sıkı çalışarak kendisinin aday olacağı inancıyla aylarca saha çalışması yaptı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu seçim kazanacak adaydan çok en fazla oy alacak adayımız olacak açıklaması aday adaylarını iştahlandırdı, ekipler kurarak sokak sokak çalışmaya teşvik etti. Her aday kendi ilçesini karış karış gezdi kendisini ve projelerini anlattı. Genel Merkez işi sıkı tutarak aday belirleme komisyonu kurdu, adayların çalışmalarını yakından takip etti, kurallar koydu, kuralların uygulanmasını istedi genelgeler yayınladı. Adaylar sahada çalışma yaparken Genel merkezle iyi ve sıkı ilişkiler kurdular. Kurulan komisyon süreç içersinde kendi koyduğu kuralları sürekli çiğnedi, oyunu kuralına göre oynamadı ve sonuç aday belirleme sürecinde tüm sözler tüm kurallar unutularak aday belirleme bir yapıya teslim edilerek kıyametler koparıldı 8 ilçe kaybedildi, parti içinde her yer toz duman oldu.
Bir yıl sonra 2015 kongrelerinde her şey unutuldu yan yana gelmeyecek isimler, bireysel siyaset beklentileri içersinde olanlar mahalle delegeliği, il ve kurultay hesapları ile ayrı düştükleri kişilerle ittifaklar yaptılar zafer kazanmış komutan edasıyla fotoğraf çektirdiler açıklamalar yaptılar. Demirel'in meşhur sözün hatırlattılar "Dün dündür bugün bugün'dür" Gerçi (Demirel o sözü söylerken her gün yeni bir başlangıç demek istemişti)
Geldik bugüne yine yeniden kongre süreci ve 2019 hesapları Genel, Yerel seçimlerde ve referandum da çalışmayan parti içi hesapları bulunan isimler tekrar sahnede şimdiden mahallerde çalışarak ileriye dönük hesaplar peşindeler. Önümüzdeki süreç bizlere ne gösterecek bilinmez ama şimdiden hayrete düşmeyelim. Kimin kimle olduğuna bakmayalım, kimin kimle olduğuna ama ne hesabı olduğuna bakalım çünkü siyaset iki bilinmeyenli denklem olduğunu hiç unutmayalım.
Soru YORUM 1: Son yılların modası kim olursa olsun mahallede delege olabilmek, delege olduktan sonra Belediye Başkanına Başkanım emrindeyim mesaj yollamak doğrumu dur?
Soru YORUM 2: Her ilçede şimdiden kongrelerde en az iki ve üç adaylı yarışın yaşanacağı ve 2019 Yerel seçimlerinde 6-8 (kaybedilen 8 ilçe bu rakama dahil değil) İlçe Belediye Başkanı değişeceği konuşulması yarışın sert geçeceğinin gösterge simidir?
Soru YORUM 3: Genel Başkana ağırlığını hissettirme çabası içersinde bulunan yapıların (Şu anda bilinen üç yapı) özellikle İzmir üzerinden çalışma yapması manidar değil mi?