Kılıçdaroğlu: OHAL'i aşan kararlar alınıyor; Binali Bey bizi aramalıydı, parlamento devre dışı bırakılamaz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yapısını baştam aşağı değiştiren OHAL döneminde çıkan 3. kanun hükmünde kararnameye değinerek,"OHAL'i de aşan kararlar alınıyor, üç-dört kişi oturmuş Kanun Hükmünde Kararnamelerle devleti yeniden yapılandırmaya kalkışıyor, bu kabul edilmez" diye konuştu. "Askerin sivil otoritenin emrine girmesine biz de evet diyoruz" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, hükümetin yöntemini eleştirerek "Devlet yeniden yapılandırılıyor ama kimsenin haberi yok. Binali Bey'in bizi araması gerekirdi" dedi.
Kılıçdaroğlu,darbe girişiminin ardından OHAL'in ilan edilmesiyle birlikte çıkarılmaya başlayan kanun hükmünde kararnamelere ilişkin olarak "Darbeden yararlanarak yeni bir devlet inşa etmeye kalkmak olmaz, bu fırsatçılığa girer" dedi.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (1 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan "Kılıçdaroğlu'ndan sert çıkış! 'Üç-dört kişi oturup devleti yeniden yapılandıramaz'" başlıklı yazısı şöyle:
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu aradı. "OHAL'i de aşan kararlar alınıyor, üç-dört kişi oturmuş Kanun Hükmünde Kararnamelerle devleti yeniden yapılandırmaya kalkışıyor, bu kabul edilmez, bu olmaz" dedi. İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri:
*
Devlet hepimizin: Eğer bu devlet hepimizinse... Bu devletin yeniden inşa edilmesinin yeri milletin oylarıyla seçilmiş Parlamento olmalıdır. Üç-dört kişinin kimseyle konuşmadan, kimseye danışmadan devleti yeniden yapılandırması kabul edilemez.
*
Sivilleşmeye evet: Askerin sivil otoritenin emrine girmesine biz de evet diyoruz. Devletin yeniden yapılandırılması gerekliliğini biz de söylüyoruz. Ama bunun yolu bu değil.
*
Orduya el atılmalı: Ordunun yeniden yapılandırılması şart. Ama bu iş, etki tepki ile olmaz. Nefretle olmaz. Güvensizlikle olmaz. Bilgi ve birikim ile değerlendirilir. Kültür, gelenek göz önünde bulundurulur. Bir sabah kalkıp "Bundan böyle şu şekilde olacak" denilerek bu iş olmaz. Oturup birlikte tartışmalıyız. Parlamento devre dışı bırakılamaz.
*
Sonu tehlike: Şimdi bazıları "CHP, askerin sivillere bağlanmasına karşı" falan diyecektir. Hayır! Biz ordunun sivillerin emrinde olmasını savunuyoruz. Ama bu ordu, düşman ordusu değil, bizim ordumuz. Bu ordunun yeniden yapılandırılmasını oturup konuşalım diyoruz. "Ben yaptım oldu" türü yaklaşımlar, daha tehlikeli süreçlerin başlamasına yol açar. Yapılan hatalardan hiç ders alınmıyor. Tarih tekerrür ettiriliyor.
*
Binali Bey aramalıydı: Devlet yeniden yapılandırılıyor ama kimsenin haberi yok. Binali Bey'in bizi araması gerekirdi. "Şu adımları atıyoruz, gerekçemiz şunlardır" demeliydi.
*
Darbeyi fırsat bilmek: Eğer siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez parçasıysa... Siyasi partileri dışlayarak demokrasi mi olur? Darbeden yararlanarak yeni bir devlet inşa etmeye kalkmak olmaz. Bu fırsatçılığa girer. Bu Meclis, Kurtuluş Savaşı'nı yürütmüş bir Meclis'tir. Devletin yeniden inşasını mı yapamayacak?
*
Konsensüs zehirleniyor: Türkiye'de bütün siyasi partiler darbeye karşı çıktı. Sivil toplum karşı çıktı. Sendikalar karşı çıktı. Çok olumlu bir hava doğdu. Şimdi darbeye karşı çıkan toplumun tüm kesimlerini dışlayarak devleti yeniden şekillendirmeye kalkışıyorlar. Bu çok olumlu havayı, çok olumlu atmosferi zehirler.
*
Kahraman'a da söyledim: Bu söylediklerimi az önce Meclis Başkanı İsmail Kahraman'a da söyledim. Beni dinledi ve "Bu kaygılarınızı gerekli mercilere ileteceğim" dedi.