DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünün 2017 yıl son raporu, İzmir Körfezindeki iyileşmenin devam ettiğini gösterdi. Körfezin farklı bölgelerinden çekilen su altı görüntüleri de bu değişimi destekliyor.
İzmir Körfezi için yeni rapor ve fotoğraflar geldi
İçi ayrı, dışı ayrı güzel
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünün 2017 yıl son raporu, İzmir Körfezindeki iyileşmenin devam ettiğini gösterdi. Körfezin farklı bölgelerinden çekilen su altı görüntüleri de bu değişimi destekliyor.
2000li yıllara kadar her türlü atığın boşaltıldığı bir yer olarak kullanılan İzmir Körfezinde, Büyükşehir Belediyesinin çevre yatırımlarıyla hız kazanan temizlenme süreci hızla devam ediyor. Deniz altındaki yaşamı tespit etmek amacıyla çekilen su altı fotoğrafları, Körfezdeki çarpıcı iyileşmeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Lisanslı dalgıç ve su altı fotoğrafçısı Murat Kaptanın çektiği fotoğraflarda yer alan horozbina balığı, kaya balığı, yengeç, mercanlar, deniz tavşanı ve süngerler, kirlenmeye karşı hassas olan denizatı ve yıllar sonra yeniden görülen deniz iğnesi, İzmir Körfezinde rengarenk bir görüntü oluşturdu. Narlıdere, İnci raltı, Urla, Konak, Bostanlı ve Yeni Foçada çekilen bu fotoğraflar, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Türkiyeye örnek olan arıtma kalitesini de ortaya koydu.
Körfez fotoğrafları sergilenecek
Aynı zamanda İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği (İFOD) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Murat Kaptanın İzmir Körfezinde çektiği fotoğraflar, 4. Uluslararası İzmir Fotoğraf Günleri kapsamında Yaşayan Körfez temasıyla 3 20 Mayıs tarihlerinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde görülebilecek.
Eski dostlar geri döndü
İzmir Büyükşehir Belediyesi, büyük çevre yatırımları sonrasında İzmir Körfezindeki yaşanan değişimi Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünün bilimsel çalışmalarıyla da yakından takip ediyor. Üniversitenin 2017 yaz ve sonbahar dönemini içeren 2017 son raporu, tıpkı 2016, 2015, 2014, 2013 ve 2012de olduğu gibi, Körfezdeki iyileşmenin artarak devam ettiğini gösterdi.
Arıtma tesisleri öncesi canlıların yaşamasına izin veremeyecek kadar düşük seviyelerde gözlenen çözülmüş oksijen seviyesinin yükselmesi ile birlikte canlı türü sayılarında da artış yaşandı. Körfezin eski gözdeleri barbun, karagöz, kupez, karidesler çoğaldı. Kirlenmeye karşı hassas olan deniz kestaneleri Urla bölgesinde yoğun olarak gözlenirken, iç Körfezde de yeniden görülmeye başlandı. Yine temiz suları veren sarı renkli deniz atı ve uzun yıllardan sonra deniz iğnesi Sahilevlerinde fotoğraflandı.
2000 yılında Körfez tabanında 0a kadar düşen ve balıklara yaşama şansı vermeyen çözünmüş oksijen seviyesi (yüksek su kalitesinin göstergelerinden biri), 2017 yılında Körfez genelinde dip sularında litrede 5 ile 7 miligram, yüzey sularda ise 6 9 miligram olarak ölçüldü.
Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliğine göre ışık geçirgenliğinin minimum 2 metre olması istenirken, 2017 yılında yapılan ölçümlerde, İzmir Körfezinde 3 metre ile 12 metre arasında ışık geçirgenliği görüldü. Bu da Körfez su kalitesindeki iyileşmeye bağlı berraklık ve ışık geçirgenliğinin giderek artmasının göstergesi oldu. Yine yönetmeliği göre deniz suyunda izin verilen maksimum askıda katı madde (deniz suyunda çökmeyen katı maddeler, çürüyen planktonlar) konsantrasyonu litrede 30 miligram olarak verilmişken, körfez sularında askıda katı madde konsantrasyonu litrede 0,1 ile 9.3 miligram olarak tespit edildi.
Arıtma farkı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan arıtmalarda gerçekleştirdiği denetlemeler de, çıkış suyu değerlerinin, kirlilik sınırını belirleyen standartların çok altında olduğunu ortaya koyuyor.
İZSU Genel Müdürlüğü, 22si ileri biyolojik olmak üzere toplam 66 atık su arıtma tesisi işletiyor. Arıtma tesisinin sayısının fazlalaşması ve çıkış suyu kalitesinin yüksek olması, sadece İzmir Körfezinde değil, turistik yörelerdeki deniz suyu kalitesini de artırıyor.
Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, Türkiye'deki mavi bayraklı plajlara 2017 yılında 10 yeni plaj daha eklerken, bu 10 plajın 4ü İzmirde yer aldı. Kentteki mavi bayraklı plaj sayısı, 12 yılda yüzde 120 artarak 51e yükseldi. Bu artışta en büyük rolü, Büyükşehir Belediyesinin peşpeşe hayata geçirdiği ileri biyolojik arıtma tesisleri oynadı.