Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İzmir’in Efes Selçuk ilçesinden Küçük Menderes Deltası ve Meryem Ana Tabiat Parkı’nı kapsayan bölgede 12. Grup doğal sit alanlarını koruma statülerinin değiştirilmesine yönelik kararına tepki gösteren meslek örgütleri bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya birçok meslek örgütü, sivil toplumun kuruluşunun yanı sıra muhtarlar ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Değişikliğin bölgede yaratacağı etkileri üzerine konuşan örgütler, sit alanlarının statü ve derecelerindeki değişikliğin kontrolsüz yapılaşma, doğanın, tarımsal faaliyetlerin zarar görmesi ve Efes Selçuk’un kentsel kimliğini yok olması üzerine dikkat çekti.
HALKI MÜCADELEYE DAHİL ETMELİYİZ
Bereketli topraklar üzerinde karabulutların dolaştığını belirten Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Bizim tavrımız her daim doğayı, bu toprakları korumaktan yanadır. Kamuoyunu reel ve bilimsel gerçeklerle aydınlatmak istiyoruz. Bu tartışmanın sonucunda insanlar ne düşüneceğine, bu işin hangi tarafında olacaklarına karar versin istiyoruz. Biz birçok konuda mücadele ediyoruz. Ancak halkı da bu mücadelenin içine dâhil etmeliyiz” dedi.
YAPILAŞMA RİSKİ ARTIYOR
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi adına Zafer Mutluer ise sit alanının statü ve sınır değişikliğinin bilimsel bir dayanağı olmadığına dikkat çekti. Mutluer doğal sit alanlarının derecelerin düşürülmesi bölgede yapılaşma riskini artırdığını belirtti.
AMAÇ İSTİHDAM DEĞİL RANT
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi adına konuşan bir başka isim Yusuf Ekici, sit alanlarındaki statü ve sınır değişiklikleri yapılan bölgelerde yeni imar planları hazırlanabileceğini konusunda uyardı. Yapılan çalışmaların halk adına istihdam sunan projelermiş gibi ifade edileceğini belirten Ekici, “Bu rant odaklı projelerde emekçilerin yer edinemediğini görüyoruz. Derdin toplum değil, sermaye odaklı olduğunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz” dedi.
DOĞAYA ZARAR VERECEK FAALİYETLERE İZİN VERİLECEK
Ege Çevre ve Kültür Platformu Temsilcisi Avukat Seçil Ege Değerli ise koruma dereceleri düşürülen alanlarda imar değişiklikleriyle birlikte insan ve doğa sağlığına zararlı madencilik, jeotermal kaynak arama gibi birçok faaliyetin gerçekleşmesinin yolunun açıldığını belirtti.Birgün