Şehit polisler Gökhan Topçu ve Kadir Cihan Karagözlü için cenaze töreninde protesto edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na cami çıkışında kurşunlu tehdit.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Vezneciler'deki bombalı saldırıda şehit olan Gökhan Topçu ve Kadir Cihan Karagözlü'nün cenaze töreninde bir grup tarafından "Katilsiniz" denerek protesto edilmesine ilişkin olarak, "5-6 kişi cemaati tahrik etmeye çalıştı ve bana kurşun attılar" dedi. "Beni ölümle tehdit edeceklermiş; feriştahı gelse beni yolumdan döndüremez" diyen Kılıçdaroğlu, "Bütün bu hadiseler emniyetin gözü önünde gerçekleşti, belki de onun himayesinde" diye konuştu.
Cenaze töreni öncesi bir grup tarafından Kılıçdaroğlu'nun gönderdiği çelenk parçalanmıştı, Ardından törene katılmak üzere Fatih Camii'ne giden Kılıçdaroğlu, aynı grup tarafından "Katilsiniz" sözüyle protesto edilmişti.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Terörü elbette lanetleyeceğiz ancak bizim güvenliğimizi sağlamak için canını feda eden şehitlere borcumuz varsa bunu ödeyeceğiz. Önce uyardılar cenaze törenine katılmayın diye. Niye katılmayacağız? "Efendim olaylar çıkar, sizi taşlayabilirler" Eğer bir şehit varsa onun cenaze törenine katılmak bir namus borcudur. Taş atılacak, yumurta atılacak. Ben böylelerine meydanı bırakmam arkadaşlar, bırakmam. Cemaate saygılarımı ve hürmetlerimi sunmak istiyorum. Cemaat, son derece saygılı bir şekilde namazı eda etmiştir. Ama aralarına katılan 5-6 kişi özellikle provakasyon yapıyor, cemaati tahrik etmeye çalışıyor. Camide siyaset yapılmaz arkadaşlar, cami avlusunda siyaset yapılmaz. O nedenledir ki cami cemaati namazını kılarken son derecede sakin ve huşu şekilde namazını kılmıştır. Namaz sırasında sürekli bağıran bir kişi eski Cumhurbaşkanımızın, Başbakan'ın ve benim de önünden geçerken bir kurşunu bana atmıştır. Kurşun bu. Eğilip yerden almak istedik, arkadaşlar parmak izi nedeniyle kağıda sarıp aldılar. Birazdan bu kurşunu polise teslim edeceğiz.
Bir kişi Cumhurbaşkanı'nın önünden, Başbakan'ın önünden, İçişleri Bakanı'nın önünden geçecek, kurşun atacak, beni ölümle tehdit edecek. Onun Feriştah'ı gelse beni durduramaz. Ben ülkem için canımı vermeye hazırım. Üzüldüğüm nokta, böyle bir olayın Emniyet'in önünde, onların organizasyonuna meydana gelmesidir. Bundan böyle kendi önlemimizi kendimiz alacağız, bakın o zaman ne oluyor. Bu ülke sahipsiz bir ülke değildir. Daha önce TOBB'da yaptığım konuşmada özgürlükçü sistemi, demokrasiyi, parlamenter sistemi savunmuştur. Bizim kanımızı dökmeden yapamazsınız demiştim. Şimdi bunun provaları yapılıyor, kimse şunu aklından geçirmesin.
Bir kişi ölürüz bin kişi diriliz, kimse bizi yolumuzdan döndüreceğini düşünmesin."