Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Köy Enstitüsü modelinin Türkiyenin aydınlığına açılan kapı olduğuna işaret etti,
Urla, Köy Enstitülerinin kuruluşunu kutladı
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Köy Enstitüsü modelinin Türkiyenin aydınlığına açılan kapı olduğuna işaret etti, Köy Enstitüleri üretim içinde eğitim, eğitim içinde üretim anlamını taşıyordu dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Urla Şubesi, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Balıklıova Muhtarlığı ve Urla Belediyesinin işbirliği ile düzenlenen Köy Enstitülerinin 78. Kuruluş Yıldönümü kutlaması, Balıklıova Rekreasyon Alanındaki amfi tiyatroda gerçekleşti.
Açılışta konuşan ADD Urla Şube Başkanı Veli Çıtak, 17 Nisan 1940ta kurulan köy enstitülerinin 1924 yılından bugüne getirilen eğitim birliğinin ön önemli kurumlarından olduğunu söyledi. Çıtak, Köy entstitüleri o gün de eğitimin güneşiydi. Bugün de yolumuzu aydınlatıyor dedi.
Aydınlığın temeli
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ise konuşmasında Cumhuriyetin ilk yıllarında yüzde 80 nüfusun köylerde yaşadığı ve ülkenin yalnızca yüzde 4ünün okuma yazma bildiği gerçeğinin altını çizdi. Uyar, Kurtuluş Savaşı sonrası harap olmuş, yoksul fakat gelişmeye açık genç Türkiye Cumhuriyetinde Köy Enstitüsü modelinin köylerde yaşayan gençlerin adeta destan yazdığını söyledi. Uyar şöyle konuştu:
Bu model köy çocuklarını eğitip, kulluktan yurttaşlık bilincine erişmelerine neden olmuştur. Köylerimizin toplumsal, ekonomik ve sosyal alanda canlanmasına,kalkınmasına, köylünün yönetime ortak olmasına neden olmuştur. Köy Enstitülüre Adanolunun aydınlanmasının temelidir.
Üreten toplum
Köy enstitülerinin üretime katkısını da anlatan Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Köy Enstitülü öğrenciler demokrasiyi yaşayarak öğrenmişlerdi. Kendilerini sürekli geliştirme alışkanlığı kazanmışlar, öğrendiklerini iş yaşamı içinde gerçekleştirebilecek şekilde yetişmişlerdi.Tüm kazanımlarını, bilgi birikimlerini kendi köylerine götürmeyi amaçlamışlardı. 17 Binden fazla köy çocuğu kendi köylerinin gelişimini sağlamak adına köy öğretmeni olarak hayata kazandırılmıştı.6 yıllık ömründe ülkemize bu denli gelişim sağlayan köy enstitülerinin günümüze kadar yaşadığını ve neler yapabileceğini hayal eder misiniz?Köy enstitüleri kapanmasaydı eğer, bugün herşey çok farklı olurdu.
Başkan Uyar,Köy Enstitüsü modelinin Üretim içinde eğitim, eğitim içinde üretim ilkesi demek olduğunu da vurguladı, şöyles devam etti:
Enstitüler köy çocuklarını Atatürk devrimlerinin toplumsal yapısını kurmakla görevlendirmişlerdi. Ancak şimdi ne oluyor? Köy enstitüleri kapanmasaydı eğer,bugün cahillikle, yobazlıkla, gericilikle, eşitsizlikle uğraşmazdık çünkü bilimin ışığı en uzak köyleri bile aydınlatıyor oluyordu. Bugün, çocuk gelinlerini kurtarmaya çalışmazdık çünkü tüm kız çocuklarımız eşit hak hürriyetlere sahip olurdu. Okurdu. Kendi ayakları üzerinde bireyler olarak hayata kazandırılırdı.Köy enstitüleri yaşasaydı şayet, bugün aydınlarımız,gazetecilerimiz, askerlerimiz tutuklu olmazdı.Bu kadar çok genci şehit vermezdik. Çünkü o zaman Cumhuriyetin aydınlığı en ücra köyleri bile aydınlatıyor olurdu.Çünkü o zaman bu kadar fazla ayrışmazdık. Bir olurduk. Beraber olurduk. Birbirimize daha çok sarılırdık. ŞimdiAynı köy çocukları kapanan Köy Enstitüleri yerine imam hatip okullarına gidiyorlar.Aynı çocuklar şimdi 4+4+4 eğitim sistemi ile sınav odaklı çalışıyor, eğitim sisteminin kurbanı oluyorlar.Şimdi ne oluyor?
Karın tokluğuna çalışmaya hazır, güvencesiz milyonlar yaratılıyor.Bu gidişatı durdurmak mümkün müdür?Bu ülkenin onurlu,ahlaklı insanlarının örgütlü, omuz omuza hareket ederek bu gidişatı durdurmaları mümkün. Bizler yaşadığı kenti seven,vatanına sadık yurttaşlar olarak, Mustafa Kemal Atatürkün bizlere emaneti olan laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin değerlerine sahip çıkarak bu karanlık yolu durdurabiliriz.
Toplantıda daha sonra Yeni Kuşak Köy Estitüleri Derneği üyeleri eğitimciler Mevlüt Kaplan, Ertuğrul Erdem ve Şahap Cesur konuklara enstitüleri anlattılar. Buluşmada, ADD Urla Şubesi Çocuk Korusunun okuduğu şiirler ise ayakta alkışlandı.