Amatör sporcuların aylardır beklediği haber, en sonunda Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu’ndan geldi ve Bölgesel Amatör Lig maçlarının 17 Nisan’da başlayacağı belirtildi. TFF de bakanı referans göstererek yerel amatör liglerin oynatılmayacağını ancak BAL maçlarının 15 haftalık bir sezon olarak şekillendirildiğini duyurdu.
19 Ocak’ta bu köşede, “Amatör Prangalar” başlığıyla TFF’nin yayımladığı amatör liglerin oynatılma esaslarını özetlemiş; özellikle yerel amatör ligler için bu esasların içinde bulunduğumuz salgın şartlarına neden uygun olmadığını ifade etmeye çalışmıştım.
Günümüzde gelinen nokta, aradan bir yıla yakın zaman geçmesine rağmen TFF’nin (Maçlarını oynatamamasından mütevellit) yerel amatör ligler için hiçbir şey yapmadığını çok net ortaya koydu. BAL için ise gelişen ortamı önce özetleyip, sonra çıkarım iletmek icap ediyor.
TFF’nin yaptığı açıklamada en dikkat çekici nokta, Bölgesel Amatör Lig’in 52 gruptan oluşacağı ve gruplarda yer alan takım sayılarına göre iki veya üç devreli lig usulüyle maçların oynatılacağı gerçeği.
Her grubun birincisi, bölge birinciliği müsabakalarına katılım hakkı kazanırken; gruplarda en altta yer alan takım ise kendi ilinin yerel ligine dönüyor.
Bölge birincilerinden oluşan 52 takım ise dokuz ayrı grup merkezinde maçları oynayıp; bu dokuz bölgede birinci olabilen takımlar ise TFF 3. Lig’e çıkacak.
52 grubun tasarlanışında aynı il veya birbirine yakın illerin takımlarının aynı grupta yer almasına özen gösterileceğini belirten TFF açıklamasında bazı kapıları açık bırakmayı da ihmal etmemiş.
Futbol sezon takviminin daralmasına dikkat çekerek şartların uygun olması ve ilgili kurum / kuruluşların onay vermesi halinde BAL maçlarının oynatılacağını açıklamasına iliştirivermiş. Ancak bunu o kadar ‘usta işi’ bir şekilde yapmış ki; aynı cümlede hem BAL maçlarının oynatılamama ihtimaline böylece değinmiş hem de yerel amatör liglerin oynatılmayacağını da bu cümlesine katık etmiş.
İşin aslı şu ki, geçtiğimiz sezon bir anda bastıran salgın şartlarına kurumlar bazında o kadar hazırlıksız yakalandık ki; kimse yağmurdan kaçarken tutulacağımız doluyu hesap etmedi. 3. Lig’de bir anda çıkarılan kulüpler, yerel liglerden BAL’a bir çırpıda yükseltilen takımlar… Liglerdeki kulüp sayıları ‘şişti’, üstüne üstlük bulaşıcılığı artan bir salgın ortamında bütün takımların maç oynaması gerekti… Eh, ortaya 52 gruplu bir ‘garabet’ çıktı.
Yıllar sonra bugünlere bakıp, sanki yaşanmamış gibi yapacak olan yetkililer; şimdi muhtemelen harıl harıl hesap kitap yapıyorlar. Eh, 52 gruptan dokuz şampiyonu çıkarmak kolay iş değil!
Bunu bir de oynayacak olanlara sorun…
Vicdanınız elveriyorsa tabii.
